Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verilerine göre Türkiye'de 120 siyasi parti bulunuyor. 

En son kuruluşunu tamamlayarak resmi kayıtlara geçen parti ise Şahlanış oldu. 

Şahlanış Partisi ve birbiri ardına kurulan partilerin olası seçimlerde nasıl bir performans ortaya koyacağı merak edilirken, Kürt seçmenin oylarını hedefleyen bir siyasi oluşumlara bir yenisi daha ekleniyor. 

Türkiye'de Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile birlikte faaliyet gösteren yaklaşık 10'a yakın parti bulunuyor. 

Şimdi bunlara yaklaşık 8 aydır "Yeni Başlangıç" adıyla çalışmalarını sürdüren aralarında hukukçu, işadamı, mimar, doktor ve mühendislerin yer aldığı bir grubun organizasyonu partiye dönüşüyor. 

Daha önce görüşmelerini sürdüren ve bir "tutum belgesi" de yayımlayan parti hazırlık komitesi, çalışmalarını nihayete erdirdi. 

"Kürt siyasetinde yeni bir arayış"

"Hiçbir partinin devamı veya temsilcisi değiliz" ve bugüne kadar sessiz sedasız çalışma yapan grup, "Kürt siyasetinde yeni bir arayış" adıyla toplantılarında geldikleri aşma hakkında bilgi verecek. 

Bu amaçla Taksim Hill Otel'de bir toplantı düzenleyecek olan yeni Kürt siyasiler, "Yeni Başlangıç" 'Destpêka Nû) adı verdikleri organizasyon hakkında bilgi verecek. 

Destpêka Nû Yürütme Kurulu Üyesi Engin Yılmaz, partileşme sürecine dair bilgilere yer vermese de "Çaresiz değiliz. Gülümseyin. Başlıyoruz" dedi. 

Sosyal medya hesabında paylaşımda bulunan Yılmaz, şunları kaydetti: 

"Kürt milleti, şiddet, vesayet, ideoloji illegalite ve partisel çıkar gibi enerjimizi tüketen siyasete devam mı edecek? Yoksa; hep birlikte yeni, sivil, evrensel bir paradigma ile "herkesi" ve "her kesimi "kapsayan, tüm enerjisini" ulusal hakların elde edilmesine" verecek milli merkez siyasete mi?"

"Kürt siyaseti cevap vermekten çok uzak"

Mevcut Kürt siyasetine ilişkin yorumda da bulunan Yılmaz, "Kürt siyaseti sonuç alıcı olmaktan ve ihtiyaçlarımıza cevap vermekten çok uzak... Sonuç alıcı "yeni bir yol" ve "yeni bir hikâye"ye ihtiyacımız var... Çaresiz değiliz. Gülümseyin başlıyoruz. Yeni bir yaşam yeni bir başlangıç için" ifadelerini kullandı. 

Parti hazırlık komitesi imzasıyla daha önce yayımlanan "tutum belgesinde" siyasi oluşuma ihtiyaç duyulduğu belirtilmişti. 

Türkiye'de toplumsal barışı, kalkınmayı ve özgürlükleri tehdit eden temel sorunun; tekçi, inkarcı ve asimilasyoncu mevcut anayasal sistemden kaynaklandığı ifade edilen tutum belgesinde, "Bu anayasal sistemin ruhu, Kürt halkına karşı antidemokratik politikaların dayatılmasına neden olmaktadır" denilmişti. 

"Hiçbir oluşumun devamı veya temsilcisi değiliz" 

"Sistem; Kürt ve diğer halkların temel ulusal taleplerini ret ve inkâr ederek görmezden gelmektedir" ifadelerinin yer aldığı belgede, şunlar kaydedilmişti: 

"Talep ve sorunları sürekli olarak ötelemekte, öteledikçe de sorunları daha da derinleştirmektedir. Derinleşen sorunlara karşı oluşan tepkileri de zaman zaman şiddet kullanarak bastırmaya yönelmekte, bu şiddet de karşı şiddeti doğurarak kangrenleşmiş bir kısır döngüye neden olmaktadır. Bu nedenle, Türkiye' deki sorunların çözümü, Türklük esasına dayalı mevcut anayasal sistemin tasfiyesi; tüm toplumsal kesimlerin kurucu unsur olarak yer alacağı, mümkün olan en geniş mutabakat ile yeni bir toplumsal sözleşmeyi (anayasa) inşa etmekten geçmektedir. Türkiye siyaset sahnesinde, bu vazgeçilmez hayati ihtiyacı net olarak dillendiren, paradigmayı sorgulayan ve toplumda umut yaratan bir siyasi hareket ne yazık ki mevcut değildir. Siyasetlerinin odağına Kürtleri ve sorunlarını alan siyasi hareketlerin de mevcut pratikleriyle Kürt milletinin derinleşen sorunlarına çözüm üretmede yetersiz kaldıkları ortadadır. 

Geçmiş ve mevcut hiçbir hareketin, ideolojinin ya da siyasi oluşumun devamı ya da temsilcisi değiliz. Tabuları, statik düşünceyi ve dayatmacı hiçbir ideolojiyi kabul etmediğimiz gibi; değişime açık, katılımcı bir halk hareketi olacağız. Halkımıza, sivil ve demokratik zeminde, şiddetten uzak, şeffaf, açık, anlaşılır yeni bir siyaset dilinin yolunu açıyoruz."

Yeni oluşumcular, belgede amaçlarını 21 maddede ifade etmişti.