Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla başlayan savaş yedinci ayını geride bıraktı. 

Bu süre zarfında yüzbinlerce Ukraynalı sivil, canlarını kurtarmak için ülkelerinden çıkmak zorunda kaldı. 

Ukrayna dışına kaçanların bir kısmının rotası Türkiye'ye çevrildi. 

Savaştan kaçarak Türkiye'ye gelenler arasında, Ukrayna vatandaşı Ahıska Türkleri ile Tatarlar da bulunuyor.

Bu mültecilerin neredeyse hepsinin eşleri ya da çocukları Ukrayna ordusu çatısı altında Rusya'ya karşı savaşan askerler. 

Tatar ve Ahıska Türklerinden oluşan 5 otobüslük bir mülteci kafilesi, geçtiğimiz mart ayında Kırklareli'ndeki mülteci kampına yerleştirilmişlerdi. 

Ya Elazığ'a ya Ukrayna'ya

Bir süreyi burada geçiren mültecilerin Elazığ'daki kampa gönderilmesi gündeme geldi.

Elazığ'ın Ukrayna konsolosluğuna uzak olması nedeniyle buraya gitmek istemeyen mültecilere üç seçenek sunuldu. Yetkililer onlara "Ya Elazığ'daki mülteci kampına gidin ya kendi imkanlarınızla kiraya çıkın ya da Ukrayna'ya dönün" dedi. 

Çoğunun maddi gücü bir ev kiralamaya yetmiyordu. Ukrayna'ya dönmek uçuşların olmaması nedeniyle hem zahmetli hem de süren savaş nedeniyle tehlikeliydi.  

Sonuçta Kırklareli'ne 5 otobüs gelen mülteciler, 3 otobüsle Elazığ'a doğru yola çıktı. 

Elazığ'da Suriyeli mülteciler için hazırlanmış ve konteynerlerden oluşan kampa yerleştirilen Ukraynalılar burada yaz sıcağına dayanmaya çalıştı. 

Kampta yaşayan bir Ukraynalı, 5 kişilik ailesi için kendilerine verilen sabah kahvaltısının fotoğrafını Independent Türkçe ile paylaştı

Tahtaya yazılan cümle: Putin dünyanın en güçlü lideridir 

Independent Türkçe'nin ulaştığı kamp sakini bir kadın, 1'i dört aylık 3 çocuğu olduğunu söyledi. 

Kamp sakini kadın, hasta ve yaşlıların kamp şartlarına dayanamadığını ifade etti ve gözleri görmeyen bir mülteci ile hamile bir kadının kendi imkanlarıyla ülkelerine geri döndüğünü anlattı.

Mülteciler tarafından iletilen diğer şikayetler arasında, çocuk bezi, mama, battaniye gibi temel ihtiyaçların dağıtılmasında çıkarılan güçlükler yer alıyor. 
 
9, 10 ve 11. sınıflarda eğitim görmeleri gereken mülteci öğrencilerin kayıtları, kampa yakın olan bir okula yapılmıştı. 

Savaştan kaçan çocuklara bu kez "mülteci" kimliği yapışmıştı. Mantık konularının anlatıldığı bir matematik dersinde tahtaya yazılan "önermelerden" biri "Putin dünyanın en büyük lideridir" cümlesiydi. Putin'in başlattığı bir savaştan kaçan ve savaşın travmasını hala atlatamamış mülteci çocuklara verilen "örnek" buydu. 

Mülteci kampında yaşayanlar, yaz mevsiminin çok zorlu geçtiğini, soğukların yaklaşmasının kendilerini daha çok korkuttuğunu ifade ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup göndermek istiyorlar

Kamp sakinleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Elazığ'daki şartları şikayet eden bir mektup da göndermek istiyor.

"Sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan" hitabıyla başlayan mektupta şu ifadeler yer alıyor: 

"Biz, Elazığ'ın konteyner kentinde yaşayan Ukrayna'nın Kırım Taburu'nda savaşan askerlerin aileleriyiz. 

Bu zor dönemde Türk devleti bize yardım eli uzattığı için minnettarız. 

Önce Kırklareli ilinde kalıyorduk, ancak 17 Ağustos tarihinde, bizi önceden uyarmadan, sadece 4 gün verilerek (bunun 2 günü zaten hafta sonu tatiliydi) Kırklareli'nden Elazığ'a götürüldük. 

Bulgaristan sınırına ve Ukrayna Başkonsolosluğu'na olan oldukça uzak mesafe, özgürlüğümüz için savaşan yakınlarımızı görme şansını bize bırakmıyor. 

Yaklaşan soğuklar nedeniyle çocuklarımız ve yaşlılarımız sık sık hastalanıyor bu durum da bizi endişelendiriyor.

Durumumuzu biraz kolaylaştırmak adına başka bir ikamet yeri göstermenizi rica ederiz."