Yeni Akit yazarı Dilipak: Babacan’ın partisinde İslamcılar merkezde olmayacak

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, AK Parti’den istifa edip yeni parti kuracağını söyleyen Ali Babacan’ın İslamcı isimleri partisinin merkezine almayacağını söyledi

Fotoğraf: AA

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü köşe yazısında kurucusu olduğu AK Parti'den ayrılarak yeni parti kuracağınızı ilan eden Ali Babacan ve çevresindekilerin İslamcı isimleri kurulacak yeni partide merkeze almadıklarını söyledi.

“Babacan’ın çevresindekiler “İslamcılar”ı bir havuzda tutup daha liberal bir program, kadro ve teşkilat örgütledikten sonra “İslamcılar”ı (Kendileri öyle diyor) bir renk ve çeşni olarak bu fotoğrafta bir yere yerleştirmek istiyorlar” diyen Dilipak, Ali Babacan’ın kurulacak partisi için “Daha liberal, daha seküler, ANAPvari bir parti düşünüyorlar sanki. Yani İslamcı dedikleri isimler merkezde değil, kompartmanize edilip bir köşeye yamanacak” ifadelerini kullandı.

Dilipak’ın “Karamsarlık yok!" başlığıyla yayınlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde: 

Acele etmeyelim, bu kriz biraz uzun sürebilir. Daha da derinleşip, yaylanabilir. Çok geç kaldık ve hâlâ da kötü gidiş devam ediyor. Bu sadece Müslümanmanlar ya da Türkiye sorunu değil. Bölge ve dünya sorunu olarak farklı bir derinliğe sahip. Eğer bu geliştirmeleri doğru okur ve çözüm üretebilirsek, bu musibet bin nasihattan daha ileri bir sonuç doğurabilir.

Babacan'ın çevresindekiler “İslamcılar”ı bir havuzda tutup daha liberal bir program, kadro ve teşkilat örgütledikten sonra “İslamcılar”ı ( Kendileri öyle diyor ) bir renk ve çeşni olarak bu fotoğrafta bir yere yerleştirmek istiyorlar. Daha liberal, daha seküler, ANAPvari bir parti yapıyorlar sanki. Yani İslamcı dedikleri isimler merkezde değil, kompartmanize edilip bir köşeye yamanacak.

Tabii bu “İslamcı” dedikleri alemde çevreler de. Geçen cemaat yapısı var. Cemaat unsurları yer alacak. Gönüllü olarak bu “çeşni” rolüne razı çevreler de var.

Bu senaryoyu özümseyen “ılımlı Müslümanlarımız” da var artık. İçimizden birlerini hemen “Hain” ilan etmek yerine, hepimiz birbirimizi yola çıkarmadan önce keşke kendi nefsimizi bir yola getirsek. Görünen o ki,  FETÖ  örgütsel olarak zayıflatılsa da misyon da varlığını başka etiketler altında daha da güçlenerek devamüyor. Aynı akıl yeni “hikayeler hazır” devam ediyor.

Biz adil şahidler olalım. Hakkı söyleyelim, dinleyelim, işe bakalım, doğrusuna destek verelim, yanlışına karşı çıkalım. İnsanları Hakk'a adalete çağıralım. Sabırlı olalım, zalimlerden olmayalım ve onlardan uzak duralım. Bizimle dünya mal ve makamı onurlu pazarlık yapacak kalkanlara itibar etmeyelim. İşin ehline verdiği dikkat edelim inşallah!

Eee, herkes kurban döksün. Şeytanları ile kapalı kapılar arkasından fısıldaşmaya devam etsinler. Şeytan'a yine çok iş düşüyor, yine Şeytan bugünlerde fazla mesai yapacak. Kim ne yapacaksa yapsın ellerinden geleni arkalarına koymasınlar. Olanlara ait olan Allah'ın hafızasında olanlara, yani Allah'ın muttaki kullarına hiç kimse zarar veremez. O zaman ne gam! 

Bakın birileri sadece Türkiye'yi değil, Müslümanları da yeniden dizayn etme hesabı içindeler. BOP, BÇG ya da  FETÖ 'yü tezgahlayan Şeytani üst akıl iddiğinden vazgeçmedi. Öyle kolay kolay vazgeçmeyecektir de. Şeytan gibi, onlar da inatçıdır!

Aramızda bu üst aklın oltaya taktığı yemeğe atlayan ne kadar çok adam varmış. Babacan etrafına toplanan bu kadar çok “yamyam profil” le nasıl başlayacak onu da merak ediyorum. Havada da arkası güçlü ha. Hem dışarıdan, hem içeriden destek veriyorlar. Şeytan tüyü var bu adamlar da. Loca da  “Ciamate” i yok etmekte Cemaatler  de. Sağ da, sol da. “ Beşli çete ” gibi bir destekçi topluluğu var olduğu ardında. Medya, sermaye, siyaset, bürokrasi… yok yok. Hani şu “ TİSK ” ile “ DİSK ”, “üst akıl” ı malum getiren bir şey. Hani şu “ Ilımlı İslam ” ile birlikte  DAEŞ  benzeri Radikal İslamı, “ Kalkancı tarikatını ” örgütleyen,  BOP, BÇG, FETÖ'yü dizayn eden üst akıl. “Bizim” vakıfları, dernekleri  (!) Kendi aile ve kadın senaryosu için kullanmaya kalkan,  Yabancı metotlarını marka olarak bizimkilerin alnına çakan akıl! İlle de mektebin adı “ Saint Benoit ” ya da “ Saint Joseph ” olması gerekmiyor. “Şeytan damarlarımızda dolaşıyor” anlayacağınız. Nefsimize taht kurup oturan ve bizden asla vazgeçmek istemeyen, lanetli, kibir küpü, bizi dünyaya bağlamaya çalışan birileri var içimizde. O zaman ağzımızın tadını kaçıran ölümü sıkça analım!”

Yazının tamamı için...

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU