İktisatçı Korkut Boratav, Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) tuzağa dönüştüğünü belirterek, “İktidar ne olursa olsun bu sistemi sürdürecek. Bedelini ise yurttaş kemer sıkarak ödeyecek” dedi.
Vadeli TL mevduatların yüzde 46.4’ünü, toplam vadeli mevduatların ise yüzde 25.8’ini KKM’ler oluşturuyor ve 1.3 trilyon TL büyüklüğe ulaşmış durumda. Bu mevduatların kamuya yükünün ise Hazine ve Merkez Bankası (MB) tarafından yapılan ödemeler ile vazgeçilen vergi tutarı birlikte değerlendirildiğinde 180 milyar TL’yi bulduğu tahmin ediliyor. Son dönemde bankalar dolar mevduatı olan yurttaşları arayarak “KKM’yi tercih eder misiniz” diye soruyor. Bu nedenle sistemin daha da büyümesi bekleniyor.
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, iktisatçı Korkut Boratav, iktidarın ne pahasına olursa olsun büyümeyi sürdürebilmek için bu sistemde gidebileceği kadar gideceğini söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Boratav, şu değerlendirmeyi yaptı:
Bütün bu unsurlar iç talebi pompalıyor. Dış finansmanda bir tıkanıklık gelmezse mümkün mertebe sürdürecekler. Vade sonlarında uygun kurlarla sistem devam edecek. Bu da Türkiye’nin toplam döviz varlıklarının önemli bir bölümü Hazine’ye, Merkez Bankası’na geçmesi demek.
"İktidar değişikliğinde tuzağa dönüşen sistem"
Olası bir iktidar değişikliğinde tuzağa dönüşen bu sistemden nasıl kurtulunacağının şimdiden tartışılması gerektiğine işaret eden Boratav, "ilk aşamada döviz fiyatlarında sert sıçramanın kaçınılmaz olacağını" vurguladı. "Türkiye’nin orta sınıfının kendisini güvenceye alacak yatırım araçlarını döviz, gayrimenkul olarak gördüğünü" de dile getiren Boratav, "bunun olası bir iktidar değişikliğindeki geçiş sürecinde enflasyonla mücadeleyi çok daha keskin hale getireceğini" vurguladı.
İktidarın "mağdur olan çalışan sınıflara enflasyonu hafifletici yöntemlerden uzak durduğunu" da ekleyen Boratav, Almanya’dan İngiltere’ye kadar tüketicinin kritik fiyat artışlarından korunması için önlemler alındığını hatırlatarak,“Enflasyonla mücadelede bu tür önlemler alınmadıkça emekçilerin reel gelirlerindeki dramatik erimeye ilaveten bir de kemer sıkmanın yaratacağı küçülmenin yansımaları ortaya çıkacak” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin de bunu özetlediğini, “Biz enflasyonu değil çarkların dönmesini, üretimi, ihracatı, yatırımı tercih ettik, dar gelirliler hariç” yönünde ifadeleri olduğunu anımsatan Boratav, şöyle devam etti:
Kendilerine göre bir model oluşturmuşlar. Emekçiler sonuna kadar yükü sırtlanacak ancak istihdam belli ölçülerde sürüklenecek. İşte bu yılın büyüme tahmini yarı yarıya indirildi. Yüzde 3.5, 4. ‘Bununla idare ederim ben’ diyorlar.
"Kriz sonrası istihdam darbesi"
Boratav, “olası iktidar değişikliğinde KKM’ler nedeniyle çıkan şok sorunu hariç, dövize yığılmanın yaratacağı baskılara bir de kamu maliyesindeki kemer sıkma eklenirse o zaman son 7 yılda büyük kayba uğrayan emekçilerin bir de ekonominin daralmasının yaratacağı istihdam kayıplarından darbe yiyeceklerini” vurguladı.
Cumhuriyet