Biz bir beldeyi helak etmek istediğimiz vakit ise, onun önde gelenlerine itaat emrederiz. Onlar ise itaat etmeyip, bozgunculuk yaparlar; bunun üzerine o belde halkı aleyhine hüküm hak olur! Artık onu yerle bir ederiz.
(İsrâ/16)
Her Müslüman'ın, bu ayetin hükmüne dikkat kesilmesi gerekir.
Zira ayet ülkelerin batma sebeplerini net olarak ortaya koyuyor. İdarecileri ikaz ediyor; idare edilenlere de nasihatler veriyor.
Malum ki, Müslüman Türk ailesini çığırından çıkarabilmek için tüm şer güçler ittifak içinde saldırılarına devam ediyor; Müslümanlar ise gaflet içinde uyuyor.
Şer güçler ve inanç bozukluğu içindeki siyasiler, ailemizle ilgili tüm değerleri aşındırmış ve yozlaştırmış durumda. Böylece ailemiz, maalesef çökertilmek üzere.
Geçmişte medeniyetimizi taçlandıran aile yapımız, günümüzde müessiriyetini kaybetmiş durumda.
Zira aile içindeki eski sevgi ve saygı gün geçtikçe daha da azılıyor.
Evlatlar ebeveynlerine karşı isyankâr oldular, şaşkınlık içinde yaşamaya çalışıyorlar.
TV ekranları, sinemalar ve sanal medya yoluyla tüm ahlaki değerlerimizle alay ediliyor; bu ahlaksızlıkları güçlendiren diziler oynatılıyor, kadın kuşağı programlarıyla mahremiyet ortadan kaldırılıyor.
Böylece ahlaksızlık, iffetsizlik zirve yaptı. Bu anlayışa da maalesef günümüzde medenilik ve asrilik deniyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bugün Müslüman Türk ailesi büyük bir çıkmazla karşı karşıya. Ama maalesef muktedirler elan sessizliklerini koruyorlar.
Tam aksine kanuni düzenlemelerle Türk ailesi bombardımana tabi tutulmuş durumda. Zira cinsel sapıklıklar, seviyeli(!) beraberlikler kanunen korunuyor.
Yapılan bu tahribatları önlemeye çalışanlar, ya yobazlıkla ya da gericilikle itham ediliyor. Ama her türlü işret halleri asrilik olarak ifade ediliyor.
Ayrıca, ekranlarda boşanmalar teşvik ediliyor, dizilerde fıtrata aykırı tiplemeler kabul ettirilmeye çalışılıyor.
Gayrı ahlaki diziler hemen hemen her kanalda oynatılıyor.
Dinen ailenin korunması için yasaklanan zina, serbest bırakıldı.
Bunun sonucunda umuma açık olan sokaklarımızın, parklarımızın her köşesi kirletiliyor ama Müslüman olduğunu söyleyen herkes, bilhassa da idareciler bunlara seyirci kalıyorlar.
Sapkın ilişkiler tamamen serbest hale getirilmiş durumda.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı, rayından çıkmış aileyi koruyacağı yerde, ailenin şer yuvası haline gelmesine zemin hazırlar durumda.
Milli eğitimde 'milli' denecek uygulama görülemiyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı ise inşallah gaflet uykusundan uyanıyordur.
Maalesef 'Batı medeniyeti' diye diye milli ve manevi hassasiyetimiz mahvedildi.
Böylece her türlü münasebetsizlikler ziyadeleşti. Ahlak dibe vurdu, ar ve hayâ buharlaştı.
Ülkemiz çıplaklar kampına dönüşmüş durumda. Bu duruma karşı hiç kimsenin vicdan tamburası ‘tın' bile etmiyor.
Bu rezaletler karşısında herkes sadece susuyor. Böylece onlara yardımcı olunuyor.
Hemen belirtelim ki, bu rezaletler son 20 yıldan beri daha da azmış durumda.
Bu feci ahlaki çöküntüyü, maalesef idarecilerin gözleri görmüyor, kulakları duymuyor.
Bu vurdumduymaz halden ise kimse yeterince üzülmüyor.
Onun için de ciddi mücadele edilemiyor.
Ey millet, susma artık, sonra sıra sana gelecek.
Kalın selametle.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish