Tolga Şardan: Savcılıktan Emniyet Genel Müdürü Aktaş'a "ifade özgürlüğü" dersi

“Aktaş'ın söz konusu kararı okumasında fayda var. Zira, savcılık satır aralarında ‘ifade özgürlüğü dersi’ veriyor”

Fotoğraf: AA

T24 yazarı Tolga Şardan, hakkında suç duyurusunda bulunan Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın başvurusunun “kovuşturmaya gerek olmadığı” kararıyla sonuçlandığını yazdı.

Şardan, bugünkü köşe yazısında Aktaş’ın şikayetiyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

Büyüteç'in takipçileri zaman zaman Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'a yönelik eleştirilerde bulunduğuma tanık olurlar. Bu eleştirilerin tamamı, Aktaş'ın göreviyle ilgilidir. Geçen mayısta gerçekleştirilen Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun kararları ilgili kaleme aldığım "Emniyet'te yaşanan emeklilik krizi" başlıklı Büyüteç'ten rahatsız olan Aktaş, kurum avukatları aracılığıyla adliyeye hakkımda suç duyurusunda bulundu.

Suç duyusunun gerekçesi yazımda yer alan "İçişleri Bakanlığı, FETÖ'yle mücadele çerçevesinde fırsat bilip sadece FETÖ'yle bağı olan emniyet müdürlerini değil, sistemi sorgulayan, hayata bakışı iktidarla örtüşmeyen, iktidarın uygulamaya çalıştığı sosyal yaşam biçimine uymayan, hatta farklı mezhepten olan personeli emekliye sevk etti." değerlendirmesiydi.

Aktaş, bu değerlendirmeden yola çıkarak "devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama, sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret, iftira" edildiğini öne sürüp TCK'nın 301. maddesi çerçevesinde soruşturma yapılmasını talep etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Şikâyet üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hakkımda yürüttüğü soruşturmayı Haziran'da tamamladı” diye devam eden Şardan, kovuşturmaya yer olmadığı kararını da şöyle özetledi:

Savcılık; yaptığı araştırmada sonra hazırladığı kararda, "şikâyete konu olan yazıda, kamu yararı kapsamında değerlendirilebilecek bir kısım bilgileri yayınlamaktan ibaret eylemin ifade ve düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle eylemin 'devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama' suçunu oluşturmayacağı" görüşüne yer verdi.

Aynı kararda savcılık, "iftira suçu yönünden şikâyete konu haber metinlerinde yer alan ifadelerde iftira içerikli bir yorum ve değerlendirmede bulunulmadığı, iftira suçunun oluşabilmesi için yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla işlenmediği bilindiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, atılı suçun kasten işlenen suçlardan olması ve şüphelinin iftira kastı ile hakaret ettiğine dair bir delil bulunmaması nedeniyle atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı" değerlendirmesini yaptı.

Dosyayı inceleyen savcılık ortaya çıkan veriler ışığında, bu satırların yazarı hakkında "kovuşturma yapılmasına yer olmadığı" kararını verdi. Aktaş'ın söz konusu kararı okumasında fayda var. Zira, savcılık satır aralarında "ifade özgürlüğü dersi" veriyor. Bir konuyu ekleyim; söz konusu şikâyet Aktaş'ın ilk başvurusu değil. Daha önce de hakkında "düşük profilli Emniyet Genel Müdürü" değerlendirmem sonrasında benzer başvuruyu yapan Aktaş'a savcılık yine benzer biçimde yanıt verdi. Bu arada Aktaş'ın, gazetecilik gibi kamusal bir görevin yerine getirilmesini önlemek amacıyla adliye üzerinden çaba içinde bulunduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak adliyenin verdiği kararlara bakıldığında; adaletli karar veren savcıların olduğunu görmek umut veriyor.

 

T24

DAHA FAZLA HABER OKU