Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu iktidarın Suriye politikasının değişmesi gerektiğini kaydetti. Karamolloğlu, "Şam’da Cuma namazı kılacaklardı, abdest bile alamadılar" diye konuştu.
SP lideri Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
"Tahran Zirvesi önemli bir fırsattır"
Açıklamalarında iktidarın dış politikasına eleştiren Karamollaoğlu dün Türkiye, İran ve Rusya arasında Tahran’da gerçekleştirilen zirvesine değindi.
Zirvenin İdlib başta olmak üzere Suriye krizinin sağduyu ve diyalog yoluyla çözülmesi için önemli bir fırsat olduğunu kaydeden Karamollaoğlu önerilerni şöyle sıraladı:
-Astana süreci kararlı bir şekilde sürdürülmelidir.
-Bölgesel ittifaklar daha da genişletilerek güçlendirmelidir.
-ABD’nin haksız ve dayatmacı yaptırımlarına karşı, İran ve Türkiye’nin öncülüğünde ortak bir refleksin geliştirilmesi sağlanmalıdır.
-Azami beklentilerin değil asgari müştereklerin ortaya konacağı bir işbirliği zemini oluşturulmalıdır.
-Asgari müştereğimiz Kiev’den Şam’a, Arakan'dan Yemen'e ve özellikle Filistin'e uzanan bu coğrafya da akan kanın bir an evvel durdurulması ve istikrarın sağlanması olmalıdır.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Türkiye, Suriye konusundaki yanlış politikasından vazgeçmelidir"
İktidarın Suriye politikasının da "sil baştan değişmesi" gerektiğini belirten Karamollaoğlu, "Türkiye, Suriye konusundaki yanlış politikasından vazgeçmelidir. Dün '15 Temmuz’un finansörü' olmakla suçladığı BAE ile nasıl normalleşiyorsa, dün 'Kaşıkçı cinayetinin katili' olmakla suçladığı Suudi Arabistan ile nasıl normalleştiyse, dün 'siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz' dediği İsrail ile bugün nasıl normalleştiyse; Suriye ile de derhal yeni bir süreç başlatmalıdır" diye konuştu.
Karamollaoğlu şöyle devam etti:
Dış politika tutarsız "asarım, keserim" ifadeleri ile yürütülmez, Türkiye bu iktidarın yanlış ve kısır yaklaşımdan çok zarar gördü.
Şam’da Cuma namazı kılacaklardı, abdest bile alamadılar!
15 günde Şam’a gireceklerdi, öyle görülüyor ki; bu yanlış anlayışla 15 yılda dahi işin içinden çıkamayacaklar.
Bu sebeple; Tahran zirvesi, sorunların dayatma değil uzlaşma ile çözülmesi için önemli bir fırsattır. Bu fırsat çok iyi değerlendirilmelidir.
KYK borçlarından faizin kaldırıp yalnızca ana paranın tahsil edilmesi kararını olumlu karşıladıklarını vurgulayan Karamollaoğlu, "Biz bu adımı doğru ve yerinde buluyoruz, geç de olsa öğrenciler adına memnun olduğumuzu ifade etmek isterim. Gençlerin borcu silindi ama iktidarın gençlere olan borcu halen duruyor" diye konuştu.
"Başkanlık sistemi felaket getirdi"
Ekonomik kriz de SP lideri Karamollaoğlu'nun gündemindeydi.
Karamollaoğlu şunları iafde etti:
İktidar ortakları tarafından büyük vaatlerle getirilen Başkanlık Sistemi, maalesef ülkeye saadet değil felaket getirdi.
'Verin yetkiyi görün etkiyi' dediler.. Dolar düşecekti, enflasyon düşecekti, hayat pahalılığı azalacak, ekonomi düzelecekti. Türkiye uçacaktı. Peki ne oldu?
Türkiye değil ama dolar uçtu. Başkanlık sisteminden önce 4.5 lira olan dolar bugün 17.5 lira oldu.
Türkiye değil ama borçlar uçtu; Başkanlık sisteminden önce 1 trilyon dolar olan borç stoğu 3 trilyon doları geçti.
Merkez Bankası rezervleri eridi. 2018 yılında artı 21.6 milyar dolar seviyesindeki rezervi, Temmuz 2022 itibariyle eksi 54.5 milyar dolara inmiş durumdadır.
2018’de vatandaşın bankalara borcu 2.3 milyar lira iken bugün 6.9 milyar liraya yükseldi.
Son 4 yılda yarım milyon esnaf kepenk kapatırken, 4 milyondan fazla insanımızın kredi borcu yasal takibe alınmış.
Independent Türkçe