Mahkeme, "Man Adası" iddialarına ilişkin Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada, ilk kararında direnerek iki ayrı davada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 489 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Dosyayı karara bağlayarak daha önceki kararında direnen mahkeme, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 150 bin lira manevi tazminat ödemesi yönünde yeniden hüküm kurdu.
Mahkeme, Kılıçdaroğlu'nun ayrıca Özdemir Bayraktar'ın mirasçılarına 60 bin lira, Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan Bayraktar'a ayrı ayrı 22 bin lira, Necmeddin Bilal Erdoğan'a 20 bin lira, Ahmet Burak Erdoğan'a 16 bin lira, Mustafa Erdoğan'a 15 bin lira, Sadık Albayrak ve Ziya İlgen'e ayrı ayrı 14 bin lira, Orhan Uzuner ve Osman Ketenci'ye de 13'er bin liralık manevi tazminatı 21 Kasım 2017'den itibaren işleyecek yasal faiziyle ödemesine karar verdi.
Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi ayrıca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13 Şubat 2018'deki parti grup toplantısında yaptığı konuşmasındaki iddiaları nedeniyle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 130 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kılıçdaroğlu'nun avukatından tepki
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde az önce görülen MAN Adası davalarında;
Mahkeme Hakimi almış olduğu talimatlar ve hukuksuzluk yapma iradesi çerçevesinde Yargıtay'ın Bozma ilamlarına direndi!
Erdoğan ne kadar baskılarsa baskılasın kazanan Kılıçdaroğlu olacak
Ne olmuştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2017'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve eski özel kalem müdürünün vergi cenneti olarak nitelenen Man Adası’ndaki off-shore hesaplara 2011'de 18 milyon dolar gönderdiği iddiası sonrası 3 ayrı tazminat davası açılmıştı.
Yargıtay bu davalardan ikisine 'ret' kararı verilmesi gerektiğini kaydederken, 3. davada ise tazminat miktarının düşürülmesi için bozma kararına hükmetmişti. Kararda, "Davalı yanca dayanılan belgelerin sahteliği hususunda da herhangi bir tespit bulunmamaktadır” denilmişti.
Kararda ayrıca şu ifadeler yer almıştı:
Davaya konu söz ve ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kamu yararı içeren siyasi açıklamalar olup baskın şekilde politik alanda kalmaktadır. Demokratik toplumda müdahaleyi gerekli kılan bir hal söz konusu değildir. Aksine demokratik toplumun korunması ve çoğulculuğun sağlanması için ifade özgürlüğü kapsamında korunmalıdır.
Independent Türkçe