Türkiye'de son üç gündür en az ekonomi ve göçmen meselesi kadar konuşulan bir diğer konu da konser yasakları oldu.

İlk yasak kararı Uluslararası Dünya Müzik Fuarı-Womex, 2021 sanatçı ödülünü alan Kürt müzisyen Aynur Doğan'ın 20-25 Mayıs'ta Kocaeli'nin Derince ilçesindeki Açık Hava Sahnesi'nde vereceği konser belediye tarafından iptal edildi.

Daha 24 saat geçmeden bir yasak kararı da Muş'tan geldi.

Türkçe ve Kürtçe dillerinde eserler veren Metin ve Kemal Kahraman kardeşlerin düzenleyeceği konser, mesai bitimine 30 dakika kala iptal edildiği iletildi.

İki günde üst üste iki konserin iptal edildiği haberi tepkiyle karşılandı.

Sanatçısından aktivistine, siyasetçiden parti liderlerine varıncaya kadar toplumun geniş kesimleri, yasak kararına tepki gösterdi.

"Kürtçe bu toprakların öz dilidir"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kürtçenin de Türkçe gibi bu toprakların öz dili olduğunu söyledi.

Hangi dilde icra edilirse edilsin müziğin dilinin evrensel olduğuna vurgu yapan Davutoğlu, "Hangi cüretle, hangi akla hizmetle Kürtçe müziği yasaklamaya kalkarsınız! Kürtçe, Türkçe gibi bu toprakların öz dilidir" paylaşımında bulundu.

Yasak kararına bir tepki de Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) geldi.

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, konseri yasaklanan Aynur Doğan'a destek çıktı.

Kayışoğlu, Meclis Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Sertap Erener'in Eurovison'u kazandığı Every Way That I Can şarkısını seslendirerek "söyleyebiliyoruz" dedi ve ardından Dar Hejiroke (İncir Ağacı) şarkısına geçti. Kayışoğlu, şarkının bitiminde "söyleyemiyoruz" diyerek protesto etti.

CHP'li Kayışoğlu'nu Kürtçe şarkı söyledi diye eleştiren olduğu gibi destek verenler de oldu.

Peki, Kayışoğlu şarkıyı seslendirmeden önce hazırlık yaptı mı? Müzisyenlik geçmişi var mı? Ne tür tepkiler aldı?

"Amatörce müzik yaptığım oldu"

Independent Türkçe'ye konuşan Kayışoğlu, bu çağda dillerin yasaklanmasının çok saçma ve anlamsız bulduğunu söyledi.

Genel başkanın grup konuşmasını dinledikten sonra bir an şarkı söylemenin aklına geldiği söyleyen Kayışoğlu, "Okuduğum şarkıyı biraz çalıştım. Hepimizin kulak dolgunluğu olan ve sevilen bir şarkı sonuçta. Profesyonel değil ama amatörce müzik yaptığım oldu" dedi.

Nurhayat Altaca Kayışoğlu / Fotoğraf: Twitter

Avukatlık yaptığı dönemde baroda kendi aralarında şarkı yarışmaları düzenlediklerini kaydeden CHP'li Kayışoğlu, müzik ve tiyatro dahil sanatın birçok dalı ile ilgili biri olduğunu belirtti.

"Sesimin güzel olduğunu söylerler"

"Adalet Yürüyüşü"nün de marşını uyarlayıp söylediğini hatırlatan Kayışoğlu, "Daha önce Meclis'te Dadaloğlu'nun ‘Ferman padişahın dağlar bizimdir' şarkısını da söylemiştim. Hatta Dadaloğlu şarkısını seslendirdiğimde ülkenin birçok yerinden AK Parti ve MHP'li isimler beni arayarak tebrik etmişlerdi. Sağ olsunlar çok kişi sesimin güzel olduğunu söyler" diye konuştu.

"AK Parti vekiller de alkışladı"

Ortak değer olan sanatın birleştiriciliğine vurgu yapan CHP'li Kayışoğlu, "Doğrusu Dar Hejiroke şarkısını seslendirdikten sonra çok olumlu tepkiler aldım. AK Parti vekiller de alkışladı. Aslında bu sanatın birleştiriciliğini gösteriyor. Çünkü sanat ortak bir dildir. Bugünkü iktidar yasaklasa da birçok farklı görüşten insanı birleştirebiliyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Dillerin yasaklanmasını saçma ve anlamsız buluyorum"

Bu çağda yasaklamayı çok saçma ve anlamsız bulduğunu ifade eden Kayışoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

Örneğin uluslararası bir yarışmada İngilizce şarkıyla katılabiliyorsunuz. Birinci olunduğunda hep beraber mutlu olup alkışlıyoruz. Diğer yandan toplumun farklı kesimlerinin seslendirdiği şarkıları yasaklıyorsunuz. Burada bir tutarsızlık yok mu? Bu çağda dillerin yasaklanmasını çok saçma ve anlamsız buluyorum.