Hartum’un güneyindeki er-Rumeyle’de mütevazı bir evde ailesi yaşayan Muaz, geçtiğimiz nisan ayında ailesi ile birlikte vakit geçiriyordu. Muaz’ın ofisi, oturma eylemi yapılan Hartum’daki ordu genel merkezinin yakınında yer alıyordu.
Muaz’ın annesi Hudum, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Muaz'ın çalıştığı bina Ulusal İstihbarat servisinin ve Güvenlik Hizmetinin kontrolü altındaydı” dedi.
Bir nisan sabahında Muaz işine gitmek için evinden ayrıldı. İş yerine geldikten kısa süre sonra iş arkadaşı ofisin penceresinden binayı denetleyen güvenlik güçlerini video kaydına almaya başladı. Silah sesleri duyuldu ve bir mermi iş arkadaşının yanında duran Muaz’ın kalbine saplandı. 45 yaşındaki Muaz orada hayatını kaybetti.
Muaz’ın ailesi ve onun gibi onlarca aile, 3 dönem başkanlık yapan Ömer el Beşir’in 11 Nisan’da devrildiği Sudan devrimi için ağır bedeller ödedi. Muaz’ın ailesi şimdi adalet istiyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Muaz’ın ailesi soruşturma açılmasını ve katile kısas uygulanmasını talep ediyor. Fakat Hadum, mahkemeye gitme umudunu ve güvenlik istihbaratının soruşturmasının çok zayıf olduğunu söylüyor.
10 Aralık’tan bu yana ekmek fiyatlarının artmasıyla başlayan protesto hareketlerinde 200’den fazla kişi hayatını kaybetti. 200 kişiden 100’ü ise Haziran ayında ordu karargahının önünde yapılan oturma eylemlerinde öldürüldü. Son haftalarda başkentte duvarları boynan "şehit evlerinin" önünde halk bir araya geliyor.
Yıkılan bir binanın yanında duran 3 yaşlarındaki Ahmed ve Yasir ellerinde Sudan bayrakları taşıyor ve güvenlik personelinin geçişi sırasında ebeveynlerinin söylediği "Kana kan istiyoruz, diyetini istemiyoruz" sloganlarını tekrar ediyordu. Bu sloganlar, protestocuların öldürülmesinden sorumlu olanların yargılanması için protestocular tarafından söyleniyor.
Ahmed ve Yasir’in 25 yaşındaki amcası Ali, 3 Haziran’da polis merkezinin dışında arkalarından vurularak öldürüldü. Ali, el-Beşir’in devrilmesinin ardından sivil bir hükümet talep etmek için binlerce Sudanlının katılımıyla düzenlenen oturma eylemlerine katılıyordu.
İki gözünü de kaybeden 35 yaşındaki Yusuf, “Abim şehit oldu. Onunla gurur duyuyoruz ve ben de devrim için ölmeye hazırım” dedi.
24 yaşındaki İman’ın erkek kardeşi Matar oturma eylemlerinde öldürüldü. İngiltere’de eğitim gören Matar, ailesini ziyaret için ülkesine dönmüştü. 26. Yaş gününü kutladıktan bir gün sonra protesto hareketine katılan Matar, açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.
“Onu acımadan öldürdüler” diyen İman, kardeşinin ölümünün ardından ‘Matar için mavi’ sloganı altında sosyal medyada büyük bir dayanışma kampanyası başlattı. Matar’ın ailesi her şeyi ardında bırakarak, bir gün dönme umuduyla Sudan’dan ayrıldı ve Mısır’a gitti. İman yaptığı açıklamada, “Matar hayatıyla bir bedel ödedi. Şimdi Sudan’da bir değişiklik olmalı. O bunu istiyordu” dedi.
İktidardaki askeri konsey ve protesto liderleri, yönetimin devredilmesi için anlaşma imzaladı. Anlaşmanın açıklanması, binlerce protestocuya Sudan’da demokrasinin sağlanabileceğini umudunu verdi. Protesto liderleri geçtiğimiz Cuma günü yaptığı açıklamada, “Şehitlerimiz boşuna ölmedi” dedi.
Ancak hareketin başlamasından bu yana protesto gösterilerine katılan Yusuf, ne askeri yönetimden ne de anlaşmadan bir şey beklemiyor. Gösterilere devam etmeye hazır olduğunu söyleyen Yusuf, “Yeni Sudan’a giden yol uzun. Demokrasi gerçekleştiğinde belki hayatta olmayabiliriz ama gelecek nesiller için devam etmeliyiz” dedi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat'tan Independent Türkçe için çeviren: Zeynep Kansu