Düzensiz göçte gözler doğu sınırında… "Türkiye istiyor, İran geri kabul anlaşmasına yanaşmıyor"

Düzensiz göçün en önemli nedenlerinden biri de İran sınırından kaçak geçişlerin önlenememesi. Göç uzmanı Dr. Asar, "Sınırlarımız yol geçen hanı ifadesini kabul etmiyorum" derken emekli albay Ergen, "200-300 kişi nasıl geçiyor anlamıyorum" dedi

Türkiye, İran ile tıpkı AB ile arasında olduğu gibi bir geri kabul anlaşması yapmak istiyor 

Sığınmacı konusu son günlerde Türkiye'de gündemin ilk sırasında yer alıyor. Bu konudaki tartışmalar siyaseti de germiş durumda.

Tartışmanın bir ayağında "geçici koruma" statüsüyle Türkiye'de yaşayan Suriyeliler, diğer ayağında ise özellikle Afganistan ve Pakistan'dan kaçak yollarla gelen düzensiz göçmenler var.

Türkiye'ye yönelik düzensiz göçün kontrol altına alınmasının bir yolu da Suriye'nin istikrara kavuşması kadar aynı zamanda 534 kilometre uzunluğundaki İran sınırının güvenliğinin sağlanmasından geçiyor.

Önlemler var ama geçişler tümden engellenemiyor

Her ne kadar Türkiye-İran sınırında yapılan denetimlerde engellenen veya yakalanan kaçaklara dair açıklamalar yapılsa bile geçişlerin tümden engellenemediği zaman zaman yetkili makamlarca da kabul ediliyor.

Türkiye-İran sınırında kaçak geçişler neden önlenemiyor? Bunun önündeki engeller ne? Neler yapılabilir?

 

azizergen.jpg
Aziz Ergen'in jandarmada görev yaptığı dönemden bir fotoğrafı / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"200-300 kişinin nasıl geçtiğini anlamlandıramıyorum"

Bu sorulara meslek yaşamı sırasında İran sınırında da görev yapan aynı zamanda farklı tarihlerde Irak ve Suriye sınırlarında da çalışan Emekli Jandarma Kurmay Albay Aziz Ergen de cevap verdi.

Ergen, Suriye sınırında görev yaptıkları dönemde sınırdaki "iz tarlasında" bir ayak izi görülse orada görev yapan personelden hesap sorulduğunu belirterek, "Şimdi İran sınırından 200-300 kişinin birden geçebildiği söyleniyor. Açıkçası bunun nedenini bir asker olarak anlamlandırmakta zorlanıyorum" dedi. 

"İran göz yumuyor"

Ergen, sınırda İran'ın güçlü karakollarının olduğunu anımsatarak, "Kale gibi karakolları vardı. İran isterse Türkiye tarafına bu kadar geçiş olmaz. İran'ın da göz yumduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

 

aydoğanasar.jpg
Aydoğan Asar / Fotoğraf: Twitter

 

"Finlandiya heyeti doğu sınırımızı görünce 'nutkumuz tutuldu' dedi"

Uluslararası Göç Entegrasyon Sınır Yönetimi Araştırmaları Derneği (GESYAD) Başkanı Dr. Aydoğan Asar, geçmişte Göç İdaresi Yabancılar Dairesi Başkanlığı'nda görev yapmış biri. 

Meseleyi iyi bilenlerden olan Asar, doğu sınırlarından geçişlerin tamamen önlenememesinde birkaç faktör olduğunu söyledi.

"Doğu sınırlarımız coğrafi olarak çok zor sınırlardır" diyen Asar, şunları kaydetti: 

"İnsanlar sınırı bahçe duvarı gibi sanıyor. En üstün teknolojiyle korunan ABD-Meksika sınırından bile kaçak geçişler sıfırlanamıyor. Bir tarihte Finlandiya heyeti incelemede bulunmak için doğu sınırımıza gelmişti. Sınırlarımızdaki coğrafi koşulları görünce 'Biz, Rusya ile sınırımızı dünyanın en çetin sınırları sanıyorduk sizin sınırları görünce nutkumuz tutuldu' diyerek şaşkınlıklarını dile getirmişlerdi."

 

iransınırı.jpg
İran sınırına duvar örme çalışmalarından büyük ilerleme kaydedildi / Fotoğraf: AA

 

"İran, önlemleri zaman zaman gevşetiyor"

"Sınırlarımız yol geçen hanına döndü lafını alsa kabul etmiyorum. Hudut birliklerimiz fedakarca görev yapıyorlar" diyen Asar, "Ancak sınır tek sizin işiniz değil. Karşı tarafın da aynı önlemleri alması lazım ki güvenlik artsın. İran'ın, önlemleri zaman zaman gevşettiğini biliyoruz. Tahran yönetiminin sınır güvenliğine dair zafiyetleri var. Doğu komşumuzla sınırımız hayli uzun ve dağlık. 'Buradan hiç geçiş olmasın' deniyor ama bu mümkün değil. Belki minimize edilebilir. Kaçak geçişler değerlendirilirken İran'ın tavrına bakmak lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"1937 tarihli anlaşmada geri dönüş anlaşmalarının alt yapısı var"

Asar, buna karşın Türkiye'nin elinde seçeneklerin de olduğunu belirtti.

Türkiye ile İran arasında 1937'de imzalanan sınır mukavelenamesinde günümüzdeki modern geri kabul anlaşmalarının alt yapısının olduğunu söyleyen Asar, "Bu mukavelename ile 50 kilometre derinlikte yakalanan kaçakların İran'a iadesi ve İran'ın bunları kabul etmesi şartı var. Yani sorunu daha sınırda hallediyorsunuz" dedi.

 

kaçaklar.jpg
İran'dan kaçak geçerken yakalanan düzensiz göçmenler / Fotoğraf: AA

 

"İran'ın yükü arttıkça kapıyı açıyor"

İran'la etkin bir işbirliğine ihtiyaç olduğunu aktaran Asar, "Ancak İran'ın da mazereti var. Ben de çok göç aldım diyor. Eskiden Pakistan, İran'a gelen kaçakların bir kısmını alıyordu şimdi almıyor. İran'da yükü arttıkça vanayı açıyor" diye konuştu.

"İran, geri kabul anlaşmasına yanaşmıyor"

"Peki ne yapılabilir?" sorusuna Aydoğan Asar, İran'la bir geri kabul anlaşması yapılmak istenmesine karşın Türkiye'nin doğu komşusunun bu yükün altından kalkamayacağını düşüncesiyle bunu kabul etmediğini söyleyerek, "Böyle bir anlaşma için ısrar edilebilir ya da en azından 1937 tarihli mukavelename daha etkin hale getirilebilir" ifadelerini kullandı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU