Bir insan hakları örgütünün raporuna göre Kiev yakınlarında rehin alınan yüzlerce Ukraynalı, Rus askerleri için siper kazmaya zorlandı, bazılarının gözleri kapatıldı ve yiyeceksiz bırakıldı.

Ukrayna merkezli İnsan Hakları için Medya Girişimi'nin (Media Initiative for Human Rights) hazırladığı rapor, Kiev Oblastı'nın Vışhorod bölgesindeki Kozaroviçi, Dimer ve Katyuzhanka'dan rehin alınan en az 500 kişinin Rusya'nın istilası altındaki yerleşim yerlerinin bodrumlarında ve fabrikalarda yaşadığını ortaya koydu.

İnsan hakları örgütünden gazeteciler bu kişilerin nasıl esir tutulduğunu ortaya çıkarmak için eski esirlerle ve şimdiki esirlerin akrabalarıyla konuştu.

Adını vermek istemeyen rehinelerden biri "Suyu ısıtma sisteminden sağlıyorlardı" dedi.

Rehinelerin birçoğunun çeşitli siperler kazmaya zorlandığını ekledi fakat bunların nerede inşa edildiklerini belirtmedi.

Bir rehinenin annesi, Rus askerlerinin kendisine oğullarının Gostomel'de "çalışmaya" götürüldüğünü söylediğini belirtti. Daha sonra serbest bırakılan esirlerden oğlunun iki elinin de yaralandığını öğrenmiş.

Eski rehinelerin akrabaları esir alınan onlarca köylünün korku dolu hikayelerini de anlattı.

Bir esirin babası "Alıkonan Kozaroviçi sakinleri önce köyde tutuldu, ardından Dimer'e götürüldü. Viknaland'da tutuluyorlar. Sadece Kozaroviçi'de onlarca insandan bahsediyoruz. Ayrıca Dimer, Katyuzhanka gibi diğer yerleşim yerlerinden gelenler de var" diye konuştu.

Rapora göre Rus askerleri, istilanın 24 Şubat'taki başlangıcından itibaren bölgede rehin almaya başladı.

Bir diğer rehinenin babası, İgor, oğlunun 4 Mart'ta, Kremlin güçleri tarafından telefonunda Ruslara ait ekipmanların bir fotoğrafı olduğu iddiasıyla alıkonduğunu söyledi.

Bazılarıysa ABD ajanı olduğu şüphesiyle tutuluyor.

10 günden fazla Kozaroviçi'de tutulan bir kişi "Bir tanıdığımın ABD'deki erkek kardeşiyle teması vardı ve bir hafta boyunca Amerikalı bir ajan olduğunu düşündükleri için tutuldu" dedi.

Ukrayna Hukuki Danışma Grubu avukatı Vitaliy Hekal, sivilleri rehin alıp zorla çalıştırmanın Cenevre Sözleşmesi protokollerine aykırı olduğunu söyledi.

İşgalci veya bölgeyi işgal eden taraf, bölgedeki mevcut yaşam tarzının (elektrik, kanalizasyon, temizlik, tıbbi tesislerin işletilmesi vb.) sürdürülmesini sağlamalıdır.

Hekal şunları ekledi:

Bunu yapmak için sivil halk olağan faaliyetlerine devam edebilir fakat buna şiddet kullanımı ve askerlerden gelen tehditlerle eşlik edilmemeli. Ne var ki her halükarda, sivilleri askeri işlere dahil etmek yasaktır: Siper kazımı, tahkimat inşası, askeri ekipmanların onarımı vb.

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk