Deniz Kuvvetlerimize bağlı yüzer ve uçar unsurlarımız, Batı Karadeniz'de (İstanbul Boğazı yaklaşma sularında) mayın arama faaliyeti kapsamında keşif ve gözetleme görevine devam ediyor.
Bu kısa açıklama bugün Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapıldı.
Bir süredir dikkatler İstanbul Boğazı ve Karadeniz'e çevrilmiş durumda.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gerekçesi de MSB'nin açıklamasında ifade edilen mayınlar.
Yaklaşık 10 gün önce Ukrayna'nın Odessa kentinin açıklarına döşenen mayınların bir kısmı hava şartları nedeniyle zincirlerini kopardı ve Karadeniz'de sürüklenmeye başladı.
Serseri mayınların İstanbul Boğazı'na kadar gelme ihtimali tartışılırken önce İstanbul Boğazı'na yakın bir noktada dün de İğneada yakınlarında mayın tespit edildi.
Mayınların oluşturduğu korku ve endişe nedeniyle bakanlık "keşif" ve "gözetleme" görevinin devam ettiğini belirtti.
İstanbullu doğal olarak mayınlarla ilgili gelişleri merak ediyor. Yıllarca Türk Deniz Kuvvetleri'nin mayın tarama ve dökme gemilerinde emekli yarbay Ahmet Bedir Koyun'un bu konuda söyleyecek çok sözü var.
2011'de aslına uygun inşa edilen TCG Nusret mayın gemisinde de görev yapan Koyun ile mayınları konuştuk.
Önce mayınlarıyla ilgili kısa bilgi verir misiniz?
Birçok mayın çeşidi var. Birincisi, manyetik mayınlar. Demirli gemilerin oluşturduğu manyetik alanda çalışan mayınlardır. İkincisi, makine sesi ya da pervane sesinden hareket alan veya sinyal alan akustik mayınlardır. Üçüncüsü, temas ile patlayan mayınlar. Dördüncüsü de serseri mayınlardır.
"Serseri mayın dökmek uluslararası savaş suçudur"
İstanbul'a kadar gelen şu mayın hadisesini neyin nesidir?
İstanbul'a kadar gelen mayın türü serseri türüdür. Önce bu mayınların dökülme nedenlerini anlatayım. Bunlar belirli bir bölgede lojistik desteği kesmek için kullanılır. Örneğin bizim 1918'de Çanakkale'ye döktüğümüz mayınlar gibi. Bunlar donanmanın intikalini engellemek içindir. Şimdiye kadar biri boğaz diğeri de İğneada açıklarında bulundu. Bir tane de Romanya'da bulundu. Şu ana kadar 3 tane serseri mayın tespit edildi. Yanlış hatırlamıyorsan Rusya'nın bunlardan 420 tanesinin döküldüğü şeklinde bir açıklaması oldu. Eğer açıklama doğruysa ki doğru olma ihtimali çok yüksek, Ukrayna'nın Rus birliklerinin Odessa bölgesini ele geçirmesini engellemek için dökmüş olabilir. Bölgede deniz yatakları ve kanallar bulunuyor. Kanallara mayının dökülmesi durumunda kara birliklerinin ilerlemesi mümkün değil. Ukrayna bu tür tedbirlere başvurmuş olabilir. Mayının asıl meselesi caydırıcılığıdır. Düşmanın belirli bir bölgeye yaklaşmasını istemiyorsanız belli bir miktarda serseri mayını bırakırsınız, bu da lojistik veya ticaret gemilerinin bölgeye yaklaşmasını engeller. Serseri mayını dökmek uluslararası savaş suçudur. Çünkü bu deniz trafiğini tamamen engellemekle eşdeğerdir.
İstanbul Boğazı’na gelen mayının büyüklüğü ve tahrip gücü?
Karada resmi görülen mayın 20 ile 50 kilo arasında patlayıcı taşıyor olabilir. Böyle bir mayın, mesela 100 metre uzunluğundaki büyük tonajlı bir tankere veya yük gemisine hasar verir ama batıramaz. Ancak mayın geminin pervane, makine dairesi bölgesi veya jeneratörlerin olduğu bölgeyi patlatırsa o zaman gemi hareket edemez hale gelebilir.
"Daha çok küçük teknelere zarar verirler"
Mayınlar ciddi tehlike arz ediyor mu?
Şöyle söyleyeyim, gelenler ufak mayınlar. Bunlar 25 ile 50 kilo arasındalar. Muhtemelen Rusya'nın çıkarma yapmak istediği bölgelerde kullanıldı. Daha çok ufak teknelere zarar verirler. Büyük teknelere fazla bir zararı olmaz. Büyük teknelerde delikler açabilir ama bu gemilerin hareketini etkilemez.
Bu mayınlar Ukrayna veya Rusya karasularından İstanbul'a bu kadar hızlı gelebiliyor mu?
Aşağı yukarı Ukrayna ile İstanbul boğazı 360 mil (yaklaşık 580 kilometre). Ukrayna'dan Türkiye'ye bir akıntı söz konusu. Ayrıca belli bir ağırlığa sahip. Bu akıntı Romanya, Bulgaristan ve İğneada ile daire çiziyor. 9-10 günde bu serseri mayınların Ukrayna'dan Karadeniz'e inmesi çok zor. Belki şu vardır; dökülme tarihi daha eski olabilir. Yoksa kısa sürede boğazlarımıza kadar ulaşması mümkün değil.
"Çıkarma gemilerin engellenmesi için dökülmüş olabilir"
Mayın meselesin kötü şeyler seziyor musunuz?
Aslında olayda kimin kazançlı çıktığına bakmak lazım. Olay kimin lehineyse faillerden bir tanesi de odur. Peki mayınları kim dökmüş olabilir? Hedefleri arasında Karadeniz sahillerini Ukrayna'dan almak olan Rusya'nın mayınları dökme ihtimali düşük, ancak Ukrayna Rus birliklerinin ilerleyişini engellemek için dökme ihtimali daha yüksek. Muhtemelen feribot ve küçük çıkarma gemilerinin hareket alanını engellemek için bu mayınlar kullanıldı.
Sizin de belirttiğiniz gibi İki tanesi İstanbul yakınlarında bir tanesi de Romanya açıklarında bulundu. Söz konusu mayınların devamı gelebilir mi?
Devamı gelmez diye düşünüyorum. Maksimum 3-5 tane daha gelebilir.
"Mayınlar gemilerden denize bırakılma ihtimali yüksek"
Peki Karadeniz'den geçen gemilerden mayınların bırakılma ihtimali olabilir mi?
Evet, olabilir. Örneğin 8-10 tane bir gemiye verirsiniz, gece intikal esnasında herhangi bir şekilde denize bırakabilir. Romanya'da bulunan mayın sürüklenmiş olabilir ama boğazlarımızda bulunan mayınların bırakılma ihtimali yüksek.
"Türkiye'nin mayın tarama gücü çok iyi"
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Serseri mayınların en büyük özelliği caydırıcılığıdır. Özellikle düşmanın lojistik desteğini kesmek için kullanılır. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Türkiye'nin mayın tarama gücü çok iyidir. Belçika, Hollanda ve İtalya gibi Türkiye'de de dünyadaki en iyi 4-5 devletten biridir.
"NATO yardım bahanesiyle Montrö'yü delebilir"
Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedeniyle NATO gemileri dahil hiçbir donanma Karadeniz'e çıkamıyor. Ankara'nın izlediği politika çok doğru. NATO sözleşmeyi çok delmek istiyor ama Türkiye izin vermiyor. Eğer buralarda çok fazla mayın bulunur ve Türkiye olarak gücümüz yetmezse ki olabilir, NATO Montrö'yü delmek için yardım teklif edebilir. Elbette amaçları Montrö'yü delmek. Bu gibi senaryolar da ihtimal dahilinde. Yani tuzak demek belki doğru değil ama art niyetli bir şekilde mayınlar dökülmüş olabilir.
© The Independentturkish