HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında "Vergi ve ekonomi paketini" de içeren kanun teklifinin Meclis'e sunulduğunu hatırlatarak, "Bu kanun teklifinde skandal maddeler var. Beşli çete demek yasaklanıyor artık. Vergi kaçıranlara yine af imkanı getiriliyor ve beşli çete diyen gazetecilere 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyormuş" diye konuştu.

Seçim Kanunu teklifinin yarın TBMM Genel Kurulu'nun gündemine geleceğine dikkati çeken Beştaş, şunları kaydetti:

İktidar bloğu çok büyük yanılıyor. Bu ittifak sistemini 2018'de, onlar getirdi. Yapboz tahtası yasama meclisi. Bir getiriyorlar sonra bakıyorlar ki işlerine gelmiyor bir daha değiştiriyorlar ama gelecek sefer siz iktidarda olmayacaksınız ve bunu değiştirecek irade de siz olmayacaksınız. Bu yasaların tamamının demokratikleşmesini, bizlerin de mutlaka içinde olacağı bir yönetim hayata geçirecektir ve bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Artık siz eski oylarınıza da desteğinize de sahip değilsiniz. Seçim kanunlarıyla oynayarak iktidarınızı devam ettiremeyeceksiniz. Bunu sağır sultan bile duydu ama siz kabul etmiyorsunuz.

"30 milyon insanın en basit hesapla açlık sınırının altında yaşadığı bir felaketle karşı karşıyayız"

HDP Grubu'nun İstanbul'da iki günlük bir kamp yaptığını dile getiren Beştaş, yeni dönemde çalışma yol ve yöntemlerini ayrıntılı şekilde masaya yatırdıklarını, planlamalarını konuştuklarını anlattı.

Ekonominin, temel gündemlerden biri olduğunu belirten Beştaş, "Dünyada esen bir kasırga var ve en çok etkilenen ülke Türkiye. Bu konu artık sadece bir kesimin yaşadığı felaket değil, milyonların ortak sorunu haline geldi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun mart ayı açlık-yoksulluk araştırmasına göre, açlık sınırı 5 bin 738 TL, yoksulluk sınırı ise 11 bin 611 TL oldu. Bugün Türkiye'de 12 milyon yurttaş asgari ücretle çalışıyor, açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor ve 10 milyon emeklinin büyük çoğunluğu yine açlık sınırının altında yaşıyor. 9 milyon işsiz zaten hiçbir gelir elde edemiyor. 30 milyon insanın en basit hesapla açlık sınırının altında yaşadığı tam anlamıyla bir felaketle karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

"Sorunları dinleyen Cumhurbaşkanı, 'manda yoğurdu yiyin' dedi. Bu bir şaka değil, gerçek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Tokat'ta çiftçilerle yaptığı buluşmaya değinen Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Çiftçiler, dertlerini, sorunlarını anlattılar, çözüm önerilerini sundular, bu konuda bir çare aradılar Cumhurbaşkanından. Fakat ne oldu biliyor musunuz? Tokat'ta bu sorunları dinleyen Cumhurbaşkanı, 'manda yoğurdu yiyin' dedi. Bu bir şaka değil, gerçek. Halkın aklıyla alay etmeye devam ediyorlar. Oradaki çiftçilerle birlikte Türkiye'de yaşayan bütün çiftçiler büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Bu da ne kadar tükenmiş, çözümsüz olduklarını bir kez daha ortaya koydu. Doğrusu ben izlerken kendi adıma utandım. Kendi adıma o vatandaşlar karşısında nasıl böyle bir dil kurulabiliyor, bu nasıl bir umursamazlıktır, anlamakta zorluk çektim. Ekonomide çözüm modelleri yok. Bir bakanları var dillere destan zaten. Artık gözlerinde de ışıltı kalmadı, garip garip konuşmalar yapmaya devam ediyor ama çözüm önerilerine de kulaklarını tıkıyorlar.

Şirketler aleyhine haber yapan gazeteciler 3 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek

AK Parti milletvekilleri tarafından hazırlanan torba kanun teklifine göre şirketlerin "şöhretine" zarar verecek haberlere üç yıl hapis cezası verilecek.

6163 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu'na eklenen ve karşılığında en az üç yıl ceza öngörülen madde şu şekilde:

Basın Kanunu’nda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından birisi vasıtasıyla bir şirketin itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz. İsimleri belirtilmese dahi şirketlerin güvenilirliği konusunda kamuoyunda tereddüde yol açacak veya şirketlere duyulan güveni sarsacak veya şirketlerin mali bünyelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikte asılsız haberler yukarıda belirtilen araçlarla yayılamaz.

Independent Türkçe, AA