Ukrayna savaşı: İkincil zararlar ve ikincil faydalar

Ukrayna savaşının ikincil zararları ve faydaları söz konusu olduğunda, yazımızda ele aldığımız kadarıyla sadece coğrafi olarak savaş alanlarına yakın olanlarla sınırlı değil, uzakta bulunanları da içermektedir

Fotoğraf: AA

İkincil zararlar (collateral damage) kavramı savaşla ilgilidir. Asker olmayanların kasıtsız olarak ölümleri, yaralanmaları, evlerine, okullarına ve hastanelerine zarar verilmesi anlamına gelir.

Bu terimi savaş dönemlerinde medyada sık sık duymaya ve okumaya alışmışızdır. Ukrayna'da devam eden savaş sırasında terimin haberlerde tekrar tekrar kullanılmasıyla birlikte buna karşıt bir kavramın kullanılmadığını fark ettim.

Yani, savaşta kasıtsız bir şekilde ikincil derecede zarar gören kimseler olduğu gibi aslında benzer şekilde ikincil derecede yine kasıt olmaksızın bundan fayda görenlerin de olduğunu söyleyebiliriz.

Bunun için kullanılagelen bir terim olmadığından dolayı 'ikincil faydalar' gibi yeni bir terim formüle ettik ve bunu İngilizcede 'collateral cenefits' olarak karşılayabiliriz.

Bununla, savaşa doğrundan dahil olmayan insanların veya hükümetlerin elde ettikleri faydaları kastediyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ukrayna savaşının ikincil zararları ve faydaları söz konusu olduğunda, yazımızda ele aldığımız kadarıyla sadece coğrafi olarak savaş alanlarına yakın olanlarla sınırlı değil, uzakta bulunanları da içermektedir.

Bunu anlaşılır kılmak için örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'ın savaştan ikincil derecede yarar sağlayanların arasında olduklarını söyleyebiliriz.

Çünkü ilkinin oylarında dikkate değer ve hızlı bir artışın yaşandığına tanık oluyoruz. Bu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i durdurmaya ikna etme amaçlı siyasi hamlelerinin doğrudan bir neticesi oldu.

Böylece nisan ayında ilk turunun yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakiplerinin önüne geçti.

Fransa'daki son kamuoyu yoklamaları bunu doğruluyor ve kolayca kazanıp son tura kalabileceğini gösteriyor.

Son zamanlarda Korsika adasındaki ayaklanmalara ve buna eşlik eden bölgeye özerklik verme ihtimali gibi bazı tavizler de rakiplerine Elysee Sarayı yarışına geri dönme fırsatı verdi.


Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'a gelirsek, savaş beklenmedik bir şekilde ona hizmet etti ve sürpriz bir şekilde onu siyasi olarak boğulmaktan kurtaracak bir can simidi temin etti.

Johnson, İngiliz basınının Party Gate adını verdiği skandala karışması sonucunda siyaset sahnesinden ayrılma tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

Bundan ötürü "çok şanslı başbakan" olarak anılmayı hak ediyor. Onun bu şansı şüphesiz gerek muhafazakârlar gerekse de diğer rakipleri arasında büyük bir hoşnutsuzluğa neden olacaktır.

Johnson, savaş öncesinde onu bekleyen akıbetin farkındaydı. Bu yüzden Ukrayna'dan kendisine gelen fırsatı değerlendirdi, kaçmasın diye elleri ve dişleriyle yakaladı.
 


Benzer şekilde petrol ve gaz üreten, ihraç eden ülkelerin de bahsettiğimiz kategoriye girdikleri söylenebilir.

Anglo-Amerikan'ın Rus petrol ve gazını ithalatını durdurma kararı sürpriz şekilde ve beklentilerin dışında geldi. Böylece petrol ve gaz fiyatları yıllardır görülmeyen bir hızda yükseldi.

Üreticilerin ve ihracatçıların lehine olan bu değişiklik, salgın sırasındaki kayıplarının ve küresel ekonomide yarattığı olumsuz yansımaların sebep olduğu zararların telafisi için fırsat sağladı.
 


Öte taraftan Libya'yı, "ikincil zararlar" kapsamında Ukrayna savaşının bir başka siyasi kurbanı olarak görebiliriz.

Bunun nedeni savaşın dünyanın siyasi ve askeri gündemini işgal etmesi, ilk ve en önemli gündem maddesi olarak yerini almasıdır.

Çünkü bölgesel sorunlar -ki Libya'daki güç mücadelesinin krizinin ağırlaşması da buna dahildir- geri plana itildi ve gözler tüm dikkati ile bu savaşa yöneldi.

Son dönemde Libya'daki siyasi durum, savaş sonrası dönemde kaydettiği ilerlemeye kıyasla geriledi.

Burada iki hükümetin dönüşü dizisinin bölümlerinin tekrar izliyor ve bunun olumsuz yansımalarına tanık oluyoruz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU