HDP'den istifa eden Kars Milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni parti çalışmaları ile ilgili Mart ayı sonunda merkezi kuruluşu tamamlayacaklarını açıkladı. Bilgen, ittifaklarla ilgili de, "İttifaka girmek için parti kurmuyoruz. Ancak, iki kutuplu siyasi denklem ortaya çıkarsa, hiçbir seçeneği baştan reddetmiyoruz" dedi.
Ayhan Bilgen, DW Türkçe'den Eray Görgülü'nün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Her şart altında seçime yetişme planı yapıyoruz"
"Erken seçim olursa seçime ne şekilde girmeyi planlıyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Bilgen, "Seçimin zamanında olacağını varsayıyoruz. Ancak, seçim yasası kabul edildikten sonra, seçim yasasını uygulamak ya da uygulamamak, bu durum değişebilir. Uzlaşmaya bağlı. Uzlaşma da yaşanabilir, bir restleşme ya da kopuş da yaşanabilir. Her şart altında seçime yetişme planı yapıyoruz. Bu durumda da mevcut partilerle, örgütlenmesi daha ileride partilerle görüşerek, onlardan biriyle yola devam edebiliriz" dedi.
"Ciddi bir kesim, iktidardan da muhalefetten de kaygılı"
Bilgen, HDP'den ayrılarak neden yeni bir parti kurma gereği duyduğunu şu sözlerle açıkladı:
Türkiye’de sadece kimlikler üzerinden şekillenmiş bir muhalif anlayış var. Milliyetçilik ve kimlik siyaseti gibi konular üzerinden şekillenmiş tablonun kendisinin sorunlu olduğunu görüyoruz. Türk siyasetinde bir bütün olarak tıkanma yaşanıyor. Bir, sorunların çözümü noktasında, ikincisi de toplumun siyasete katılımı konusunda. Halen ciddi bir kesim, iktidardan da muhalefetten de kaygılı ve yeterince güven duymuyor. Demokrasi, toplumun siyasete katılımıyla mümkün olacaktır. Siyasetteki tıkanmada Kürt sorununun özgün bir rolü olduğu kanaatindeyiz. Muhalefetin HDP ile birlikte hareket etmekten imtina etmesi ve iktidarın da karşıt eleştirel politikaları ortada
"Sosyal demokrasiyi gözeten bir siyaset yapacağız"
HDP'nin bir başka versiyonu olma, HDP'nin fraksiyonu olma ya da HDP içinden bir başka klikle HDP'ye karşı hareket etme anlayışı içinde olmadıklarını belirten Ayhan Bilgen, "Amacımız, demokraside yaşanan tıkanıklığı aşmaya dönük. HDP'ye oy vermeyen Kürt çevrelere de, bunun dışında demokrasi kaygısı olan çevrelere de sesleneceğiz. Bunun için sosyal demokratik çevrelere de büyük sorumluluk düşüyor" şeklinde konuştu.
HDP'den bazı isimlerle bireysel olarak görüşmeleri olduğunu kaydeden Bilgen, HDP'den kuracakları partiye katılım olup olmayacağı sorusuna ise, "HDP, toplumun yüzde 10’unu yansıtıyorsa bizim de 100 kurucumuz olacaksa 10'u HDP'li olmalı. Sosyal demokrasiyi gözeten bir siyaset yapacağız. Bir kesimi öne çıkaracak anlayışımız olmayacak" diye yanıt verdi.
"Hiçbir seçeneği baştan reddetmiyoruz"
Ayhan Bilgen, ittifaklara nasıl baktıkları ve hangi ittifak içinde yer alabileceklerine dair soru üzerine, "içbir kapıya kapalı değiliz. Hiçbir seçeneği baştan reddetmiyoruz. Bu anlamda da önceliklerimizin demokrasi ve toplumsal barış olduğunu, siyasetin ekonomi politikalarına odaklanması gerektiğini söylüyoruz. Eski kavgalardan çıkıp demokrasi için mücadele etmeliyiz. Bu perspektifle yakın gördüğümüz herkesle birlikte çalışmak asla aynılaşmak ve asla birbirinin politikalarını onaylamak değildir" şeklinde konuştu.
"Yerel seçimlerdeki formül bir kez daha denenemez"
Millet İttifakı'nın HDP'yi yok saydığı eleştirileri yapılırken açık bir birliktelik ilan edilmeden HDP'nin, CHP'ye destek olup olmayacağu sorulan Ayhan Bilgen, şöyle yanıt verdi:
Yerel seçimlerdeki formülün artık bir kez daha denenebileceği kanaatinde değilim. HDP seçmeni de buna sıcak bakmaz. Meşruiyetiniz tanınmıyorsa, özne olarak görülmüyorsanız siyaseti şekillendiremezsiniz, katkı sunamazsınız. HDP seçmeninin yalnızca kaybettirme siyasetine çok olumlu yaklaştığı kanaatinde değilim. Siyasette kazandırmaya yönelik yol haritalarıyla ilerlemeliyiz. Burada ezber bozan korkuları aşan birliktelik gelişmezse çok sağlıklı süreç olacağını düşünmüyoruz. Kötüleri arasından daha az kötüyü değil, iyiler arasından en iyiyi seçmeye odaklanmalıyız. Muhalefete oy verenlerin yarısı, oy verdikleri partinin sorunları çözemeyeceğini düşünüyor. İktidar için de aynı şeyi söylemek mümkün. Çözüm beklentisini canlandıracak formül ve bir hamle gerekiyor
DW Türkçe