Kılıçdaroğlu: İstanbul'da genç bir avukata yetki, bütün asliye hukuk hakimlerine de talimat verildi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaorğlu, partisinin grup toplantısında konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaorğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. CHP lideri, iktidar hakkındaki kişilerin yolsuzluk iddialarının sosyal medyadan kaldırılması için  bir acukata yetki verildiğini ve o avukatın açacağı davaların kabul edilmesi için tüm asliye hukuk hakimlerine de talimat verildiğini öne sürdü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

CHP lideri Kılıçdaroğlu, kürsüye CHP'li gençlerin Nazım Hikmet'in "Güzel günler göreceğiz" şiirinin sözleri ile çıktı. Kılıçdaroğlu, "Gençler demokrasiyi ve özgürlüğü bizden daha çok istiyorlar. Onlar motorlarını maviliklere sürmek istiyorlar. Bizim de görevimiz onlara her türlü desteği vermektir. Bunu yapacağız" dedi.

Kavala'nın tutukluluğu

İnsanlık tarihinin adalet için mücadele tarihi olduğunu, bir kişinin hakısz yere uzun süre hapiste tutulmasının en büyük adaletsizlik olduğunu belirten CHP lideri, Osman Kavala'nın tutukluluğuna dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu, "Osman Kavala, AİHM kararına rağmen 1541 gündür hapiste ama onun hapiste olması sadece onun kişisel sorunu değildir, Türkiye'nin en temel adalet sorunudur. Bu sorunu çözmek de bize, yani Millet İttifakı'na nasip olacak" diye konuştu.

"Gerekirse o avukatın da adını açıklayacağım"

"Bir gerçeğe Adalet camiasının, özellikle İstanbul'daki adalet camiasının dikkatini çekmek isterim" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Genç bir avukata yetki veriliyor. Bütün rantiyeciler, rüşvetçiler ve yolsuzluk yapanlar, 17-25 olayları, kendileri ile ilgili çıkan bütün olumsuz haberleri sosyal medyadan çıkarmak istiyorlar. Genç bir avukata yetki verildi ve bütün asliye hukuk hakimleri uyarıldı. 'Bunun açtığı davaları kabul edeceksiniz' diye talimat verildi. İş büyürse, gerekirse o avukatın da adını açıklayacağım. Ne yaparsanız yapın. Feriştahınız gelse hakkınızdaki dosyaları yok edemez. Kul hakkı yiyenin hesabını sormazsak biz niye iktidar oluyoruz? Bizim iktidarımızda cepleri doldurmak yok, vatandaşın cebini dolduracaksın" diye konuştu.

"Belediye başkanımızı kıskanıyor"

CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini istediğini ve belediyelerin de bu yönde çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, yapılan çalışmaları şu şekilde sıraladı:

  • 187 bin 320 ailey nakdi yardım
  • 780 bin 154 aileye gıda yardımı
  • 760 bin 142 aileye ısınma yardımı
  • 475 bin 900 öğrenciye eğitim ve kırtasiye yardımı
  • 544 bin 410 kişiye ulaşım yardımı
  • 29 bin 45 ailenin faturası ödendi
  • Toplamda 2 milyon 794 bin 64 aileye, 1 milyar 57 milyon 893 bin 500 lira

İktidar sahiplerinin beldiye başkanlarını elini, kolunu bağlamaya çalıştığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Metro hattı yapacak İstanbul'a. Finansman altyapısını da oluşturmuş. Bütün sözleşmeler tamam. İstanbul'un trafik sorununu çözmek istiyor ama bir kişi 'ben imza atmam' diyor. Kıskanıyor belediye başkanını. Niyer kıskanıyorsun? Senin yıllardır çözemediğini belediye başkanımız çözecek. Devletin geleneği içinde zorluk çıkarmak yoktur. 'Burnuma kokular geliyor' diyorsan, müfettiş orduların var. Görevlendirebilirsin. Her şeyin hesabını verme pozisyonundayız" dedi.

"Esnaf 'işimiz duaya kaldı' diyor"

CHP heyetinin Düzce'ye yaptığı ziyaret sırasında halkla yapılan görüşmelere değinen Kılıçdaroğlu, bir taksicinin "Deprem ne ki, depremden daha kötü bir durumla karşı karşıyayız. Kazandığımı yakıta veriyorum. Trafik cezası gelirse cepten yiyoruz. Eskiden ayda 2 kilo  et alabiliyordum, şimdi evime yarım kilo et götürebiliyorum" dediğini, bir  başka esnafın ise "İşimiz duaya kaldı. Unun çuvalı 500 lira oldu, kullandığımız yağ, 150 liradan 500 liraya çıktı" dediğini aktararak, Düzce'nin dünyada hava kirliliği en çok yaşanan 15 ilden biri hline geldiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Ya bu hükümet nerede? İnsanlar kanser, hayatını kaybediyor. Hayatını kaybedenin ayrımı olur mu? Doğalgaz parasını ödeyemiyorsa ödeyeceksin. Kömür vereceğine doğalgaz parasını ödesene. Yapmıyorlar" dedi.

"'Propaganda yapıyorsunuz' diyorlardı"

AK Parti'li Mahir Ünal'ın katıldığı progradma 'açım' diyen vatandaşın salondan çıkartıldığını söyleyen CHP lideri, "Biz söyleyine 'siz propaganda yapıyorsunuz' diyorlardı. Normalde 'açım' diyen insanın dinlenmesi lazım. Gerçekle yüzleşmesi lazım. Onlar göre tek çare o kişiyi salondan dışarı atmaktır. Biz bunu yapmayacağız. Her şikayet başımızın üstüne" diye konuştu.

Gübre fiyatlarından söz etmediğini, çiftçinin sigortta için yıllık 20 bin lira ödemek zorunda olduğunu ve ödeyemeynelerin de tarım sigortasından çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, "Anayasaya göre devlet güvenceyi sağlamak zorunda" dedi.

"Hani nas vardı, hani faiz haramdı"

İktidarın deneme yanılma yöntemiyle devleti yönetmeye kalktığını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Devlet akılla yönetilir, kinle değil. Hepimiz devletin güvencesi altında huzurla yaşamak isteriz. Deneme yanılma yöntemiyle devleti yönetmeye kalktılar. Devlet borçlanırken faiz düştü mü? Sormak lazım hani faiz düşmüştü? Hani nas vardı. Hani faiz haramdı. Devleti deneme tahtasına çevirirdiniz. Hazinedeki paraları bir avuç kişiye verirseniz yoksulluk artar. Türkiye'de olan bu. Toplam kamu borcunun yüzde 16'sı sabit faizli. Yüzde 66'sı dövize endeksli. Böyle bir tablo hiç yaşamamıştık" dedi.

"Güneşten elektrik elde edeceğiz ve çiftçiye bedava vereceğiz"

"Şanlıurfa'da elektriği çiftçiye bedava verecekmiş diyor birileri. Belediyenin görevi değil ki" diyerek kendisinin vaadinin eleştirildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Havadan atmıyor Kılıçdaroğlu. Her dediğimi, bilenlere danışarak diyorum. Ve yapacağız. Güneşten elektrik elde edeceğiz ve çiftçiye bedava vereceğiz bunu. Onlar bunu düşünemez. Çünkü taşlık arazi malı götüremiyorlar" şeklinde konuştu.

"Mesele Erdoğan değil, mesele Türkiye"

Erdoğan'ın Türkiye'yi sisli puslu bir hale getirdiğini öne süren CHP lideri, şöyle konuştu:

Bu karanlıktan onu konuşarak çıkamayız. Düşündüm ki artık Erdoğan'ı konuşmanın pek anlamı yok. Ülkeyi öyle bir hale getirdi ki artık sadece kendisini konuşmanın hiçbir anlamı kalmadı. Tüm problemlerin kaynağı kendisi ama sadece kendisini konuşarak yol alamayız. Çünkü mesele Erdoğan değil, mesele Türkiye. Türkiye'nin hayalleri öldü, geleceği için hepimiz korkuyoruz ve ciddi endişe içindeyiz. Gittiğimiz bütün sahada bunu görüyoruz. Ailemiz, evlatlarımız, onların geleceği için korkuyoruz, endişe içindeyiz.

"Ülke hiçbir zaman bu kadar adaletsiz olmadı"

Türkiye'nin hiçbir zaman harika olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bunu hepimiz biliyoruz ancak bu ülke hiçbir zaman bu kadar adaletsiz de olmadı. Adalet kavramının yerlerde süründüğü bir dönemi hiç ama hiç yaşamadık. Bu ülkede fakir bir ailenin çocuğu, bu ülkenin en iyi okullarında okuyabiliyordu. Bunu da bitirdiler" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın sadece ekonomiyi yok etmediğini, verimliliği de bitirdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'ı konuşacağımıza, ülkenin verimliliğini nasıl yeniden artıracağına yönelik adımlarımızı atma zamanı. Bunu yapmak zorundayız. Bu ülkenin sporu hiç bu kadar niteliksiz hale gelmemişti. Erdoğan'ı konuşacağımıza Atatürk'ün tanımladığı 'zeki, çevik ve ahlaklı sporu ve sporcuyu' konuşmalıyız. Başlamak için bugünden daha iyi bir zaman yok. Başlıyoruz ve kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU