Önder Çelik ismi bir çoğumuz için tanıdık gelmeyebilir ancak o, vatan uğruna terör örgütüyle çarpışırken gazi olan isimlerden biri.

Genç bir uzman jandarma olarak Bingöl'de katıldığı bir operasyonda ağır yaralanan Çelik, omuriliğindeki hasar nedeniyle uzun bir tedavi dönemi geçirmiş.

Hayatının geri kalanında ise iki değnek yardımıyla yürüyebiliyor.

Çelik aynı zamanda gazi ve şehit ailelerini bir çatı altında buluşturmak amacıyla kurulan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği'nin İstanbul Şube Başkanı.

6 yıldır bu görevi yürüten Çelik, dernek olarak başta şehit yakınları ve gazilerin "emanetlerine" sahip çıkmayı amaçladıklarını söylüyor.

Onları en iyi şekilde temsil edip özlük haklarına sahip çıkarak sorunlarını çözmek hedefleniyor.

Yasa dışı örgütle girilen çatışmalarda gazi olanlar ile şehit yakınlarının birleştiği Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği'nin İstanbul Şube Başkanı Önder Çelik'le binlerce kişinin yeni yıldaki taleplerini konuştuk.

"Er ve erbaş statüsündeki şehitlerin anne ve babalarının maaşlarının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını talep ediyoruz"

Öncelikle er ve erbaş statüsündeki şehitlerin anne ve babaların maaşlarına değinen Çelik, "Er ve erbaş statüsündeki şehit anne ve babalarının maaşları 1450'şer lira. Asgari ücret 4 bin 250 liraya çıkarıldı ama er, erbaş statüsünde şehit anne baba toplam lira alıyor. Yasal düzenlemeye göre yapılacak zamla, her birinin maaşının asgari ücret seviyesine yükseltilmesini talep ediyoruz" ifadeleriyle mevcut tutarın artırılmasını beklediklerini söyledi.

"Şehit kardeşlerinin tamamına iş hakkı istiyoruz"

Önder Çelik'in dile getirdiği bir diğer husus ise şehit kardeşlerine verilen iş hakkı.

Yalnızca iki kişiye tanınan bu hakkın yeterli olmadığını savunan Çelik, şehit kardeşlerinin tamamına iş hakkı verilmesini istediklerini aktardı.

Önder Çelik / Fotoğraf: Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği 

"Gazilerin çocuklarına ikinci iş hakkı verilsin"

Derneğin bir diğer talebi ise gazi çocuklarına ilişkin oldu.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na atıfta bulunan Çelik, yaralanan gazilerin çocuklarına kullandırılmak üzere ikinci iş hakkının da verilmesini talep etti.

"Gazilerin yüzde 90'a yakını engelli, araç konusundaki destek yetersiz"

Gazilerin yüzde 90'a yakınının engelli olduğuna değinen Önder Çelik, araçlarla ilgili de desteğin yetersiz olduğu görüşünde.

Mevcut durumda engellilerin kullandığı araç limiti olarak yaklaşık 450 bin TL'nin baz alındığını ancak pek çok aracın özellikle döviz kurundaki yükseliş nedeniyle piyasa şartlarında çok daha yüksek fiyatlara satıldığını belirten Çelik, "450 bin TL'ye sıfır araç neredeyse hiç kalmadı. İki kişinin sığabileceği araçlar var ama gazinin tekerlekli, akülü sandalyesi var. 3 bavul kadar yer tutuyor. O arabalar gaziler için olmayan el, olmayan ayak demek. Günlük hayat şartlarını kolaylaştırıyor. Bunun yanı sıra ailesiyle sığması gerekiyor ama şuanki limitte bu araçlara sığamıyor" şeklinde konuştu.

Gazilere verilecek araçların Özel Tüketim Vergisi'nden (ÖTV) muaf olmasını da talep eden araç Çelik, hem limitin yükseltilmesi hem de engel oranı düşük olanların bu durumdan yararlanamadığına değinerek, gazilerin tamamının bu haktan faydalanması talebinde bulundu. 

"Şehitliğin, gaziliğin ayrımı olmaz"

2022'de seslerinin duyulmasını umut eden Çelik, maluliyet derecesi yeterli görülmediğinden yasal olarak gazi sayılmayanları da unutmadı.

Çelik, şunları kaydetti:

"Gazi arkadaşlarımızı sonuna kadar destekliyoruz. Gaziliğin ayrımı olmaz. Şehitliğin, gaziliğin ayrımı gayrımı olmaz. Edirnekapı şehitliğine gittiğinizde gazilerin terörle mücadele, 15 Temmuz ya da başka bir şey diye ayrılmaz. Maluliyet derecesi nedeniyle kanunen gazi sayılmayanların değerlendirilme oranlarının değiştirilmesini istiyoruz. Onlar da unutulmasın."

"Vatan için kendini feda etmiş insanların hayatlarının kısıtlanması doğru değil"

Son olarak Sağlık Uygulama Tekniği (SUT) ile ilgili konuya da değinen Çelik, "Bu yönetmeliğe göre terörle mücadelede yaralanmış gazilerimiz kolunu, gözünü kaybetmiş ya da bir aparatsız yürüyemeyen, SUT yönetmeliğine göre ortez ve protez kısıtlamanın kaldırılmasını talep ediyoruz. Örneğin bir gazinin ayağı yok, protez taktırması gerek, 'Çin malı 40 bin liralık taktırabiliriz' deniliyor ama o uygun olmayabiliyor, kişinin hayat şartlarını kolaylaştırmıyor. Oysa daha iyi bir şekilde tedavi edilmesi lazım. Bu kişiler, bedel öderken parayı düşünerek şehit olmadı ki... Vatan için kendini feda etmiş insanların hayatlarının kısıtlanması doğru değil" ifadelerini kullandı.

Çelik: Bu kişiler, bedel öderken parayı düşünerek şehit olmadı /

Fotoğraf: Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği 

"Anayasanın 61. maddesindeki pozitif ayrımcılık ilkesini bizler için kullanmalarını talep ediyoruz"

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İstanbul Şube Başkanı Önder Çelik'e şehit ve gazilerin, siyasiler tarafından kullanıldığını düşünüp düşünmediğini de sorduk.

Zira her seçim dönemi gündeme şehit yakınları ve gazilerle ilgili belli başlı sorunlar gündeme getirilse de iş bunların çözümü konusunda adım atıp kanuni karşılığını almak olduğunda bir türlü beklenen hamleler gelmiyor.

Çelik, siyasileri suçlamaktan kaçınsa da dilinden şu kelimeler dökülüveriyor:

"Siyasiler bizi seçimden seçime hatırlıyor. Seçimlerden önce ya da gündem şartlarının gerektirdiği esaslara göre ihtiyaçlarımızı güncellemeleri lazım. MHP, CHP ve İYİ Parti'nin seçim bildirgelerinde zaten varız. AK Parti de sıkça dile getiriyor, düzenleme yapıldığı belirtiliyor ancak sorunların çözümü henüz yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin duyarlılığını biliyoruz. Bu temel sorunların 2022'de çözümüyle alakalı beklentilerimizi dile getiriyoruz. MHP'nin 2018'deki seçim bildirgesinde biz varız bütün partiler sorunlarımızı biliyor. Fırsatçılık yapıp da kimseyi sıkıştırmadık ama günümüzde hayat şartlarında sıkıntılar çoğalmaya başladı, ivedilikle çözüm için desteklerini bekliyoruz. Ahde vefanın kalıcı kanunlarla yerine getirilmesini talep ediyoruz. Bizler yüce Türk milletinin onur ve şeref madalyaları olarak, siyaset üstü bir yapıya sahibiz ve bizi unutmamalarını istiyoruz. Anayasanın 61. maddesindeki pozitif ayrımcılık ilkesini bizler için kullanmalarını talep ediyoruz."