MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, fırsatçılığın, karaborsacılığın, stokçuluğun karşısında olduklarını belirterek, "Parti olarak bunu takip ediyoruz. Artık fiyatların, ekonominin istikrar bulmasını istiyoruz. İstikrarlı bir Türkiye ile 2023'e, Cumhuriyetin 100. yıl dönümüne ulaşmak istiyoruz. Devletimizin yanındayız, ekonomik tetikçiler bu ülkeyi yıkamayacaklar, yenemeyecekler" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yönter, Ataşehir'de düzenlenen "Milli Ekonomi Modeli" toplantısında, iş ve akademi dünyasından isimlerle bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleştirilecek toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Yönter, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin talimatlarıyla milli ekonomi modeli hazırlamak amacıyla Araştırma ve Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılıklarının uhdesinde bir komisyon oluşturduklarını belirtti.
Yönter, bu komisyonun çok müstesna üyeleri olduğunu dile getirerek, "Gönül, fikir insanlarımız var. Akademisyenlerimiz, hocalarımız var, Türkiye ekonomisinde hem teorik hem de uygulamada parmakla gösterilen bu değerlerimizle beraber bir komisyonun çatısı altında bir araya geldik" diye konuştu.
Bunun üçüncü toplantı olduğuna işaret eden Yönter, "Hedefimiz, insanımızın ruh köküne uygun, bizi bize anlatan, milli, manevi değerlerimizden beslenen bir ekonomik modeli hayata geçirme gayesi. Bunu başarır mıyız başaramaz mıyız, yapabilir miyiz yapamaz mıyız, bunu analiz ediyoruz ve biz sonuç itibarıyla hocalarımızın engin ve muhterem tecrübeleri ile beraber yapacağımıza inandık, başaracağımıza inandık" değerlendirmesini yaptı.
"Bu aslında partiler üstü bir amaç"
Toplantıya sanayicilerin de katıldığını, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç'in de bulunduğunu ifade eden Yönter, şunları kaydetti:
Milliyetçi Hareket Partisi, Sayın Genel Başkanımızın özellikle büyük kurultayda göstermiş, işaret etmiş olduğu stratejik hedeflerden birisi olan yerli ve milli bir ekonomik model hazırlamak için çalışıyor. Bunu başaracağız. Bu aslında partiler üstü bir amaç. Bu, geleceğimizi güvene almak maksadıyla artık sabah kalkıp kura, akşam yatıp borsaya bakmaktan kurtulabilmek adına atılmış değerli bir adım. Bu konuda da hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bu projenin, çalışmanın, mücadelenin mimarı da Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey
Yönter, "Biz son döviz operasyonlarına karşı devletimizin, hükümetimizin ve milletimizin yanındayız. Türkiye'ye karşı kurulmuş tuzakları bozmak için mücadele veriyoruz. 20 Aralık tedbirleri sonucunda kur inmeye başladı. Şu anda sıra fiyatların inişine geldi. Bütün marketler insanlarımızın temel ihtiyaç maddelerinde mutlak surette indirime gitmeliler. Nasıl fiyatları artırdılarsa öyle indirmeliler. İnsanlarımızın kesesine, kasasına, sofrasına, ekmeğine musallat olmayacaklar, olamayacaklar. Fırsatçılığın, karaborsacılığın, stokçuluğun karşısındayız. Parti olarak bunu takip ediyoruz. Artık fiyatların, ekonominin istikrar bulmasını istiyoruz. İstikrarlı bir Türkiye ile 2023'e, Cumhuriyetin 100. yıl dönümüne ulaşmak istiyoruz. Devletimizin yanındayız, ekonomik tetikçiler bu ülkeyi yıkamayacaklar, yenemeyecekler" dedi.
"Mavi vatanın altında ne olduğunu yeni yeni keşfetmeye başladık"
İktisatçı, araştırmacı-yazar Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar da insanoğlunun bu dünyada çok önemli vazifeleri olduğunu belirterek, "Eğer inanıyorsanız Cenab-ı Kudret bize mükemmel bir vücut tahsis etmiş. Oradan onun istediği, şu vücudumuzdaki 60 tane fabrikanın, kafayı işletmesidir. Yani sorunlarla buluştuğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Ekonomiye baktığınız zaman, daha önceki dünü, diyelim ki fiyatlar istikrarlı, diyelim ki herkesin işi var, yani sıfır işsizlik, bu bizim sorunlarımızın bittiği, çözüldüğü anlamına gelmez. Demek ki başka sorunlarımız da var" diye konuştu.
Mevcut sorunlar içerisinde boğuşurken, Batı'da ortaya çıkan rasyonel iktisadi bireyin dünyayı bir talan haline getirdiğini aktaran Sayar, şöyle devam etti:
Bundan insanlar muzdarip. Biraz mistik konuşayım, Gayretullah'a dokunan adımlar bunlar. Allah'ı rahatsız eden adımlar. Buna izin vermez. Eğer siz işi tamamıyla da metafiziğe boğarsanız, o da bir rahatsızlığı meydana getirir. Yani insanımızın en önemli eksikliği, eşya ile konuşmasını 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde yavaş yavaş öğrenmeye başladık. Mavi vatanın altında ne olduğunu yeni yeni keşfetmeye başladık. Rızkımız orada. Gelecek kuşakların nimeti orada. O halde yapılacak şey, bizim insanımızın davranış kalıplarını yeni baştan gözden geçirmemiz lazım. Bu davranış kalıbında, yani kişisel çıkarlı, o odaklı sokağa çıkan iktisadi birey, başta yakın aile ilişkilerini bozuyor. Bir para yığma meselesi içerisinde. Halbuki insanın mecburiyet ve mükellefiyetleri vardır. Bu mecburiyet ve mükellefiyete sahip olan toplumların beka sorunu aşağı yukarı halledilmiş demektir. Yani arayıp sormak, teselli etmek ve katkıda bulunmak. Bu boyutun esasları üzerinde inşallah konuşacağız, bir şeyler ortaya çıkacak
Açıklamaların ardından toplantı basına kapalı devam etti.
AA