Birleşik Krallık’taki Leicester Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden öğretim üyeleri, Çin’in hipersonik füze denemesi yaptığına dair iddiaları ele aldı.
Kısa süre önce Financial Times gazetesi, adının açıklanmasını istemeyen 5 kaynağın tanıklığına dayanarak, Çin'in temmuzda nükleer başlıklı hipersonik füze testi yaptığını iddia etmişti. Bunun ardından Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, denemesi yapılan aracın "hipersonik füze" değil yeniden kullanılabilir özellikte "uzay aracı" olduğunu söylemişti.
Ancak buna rağmen söz konusu iddialar özellikle ABD yetkililerini şaşırtmış ve alarma geçirmişti.
Uzmanlar, Çin’in denediği öne sürülen roketlerin nükleer veya nükleer olmayan savaş başlıkları taşıyabileceğini söylüyor. Öte yandan ABD’liler başta olmak üzere birçok ülkeden yetkilinin bu gibi durumlarda önce nükleer ihtimalini gündeme getirdiği görülüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yeni analizi meslektaşı Cameron Hunter’la kaleme alan öğretim görevlisi Bleddyn Bowen ise, "Her iki durumda da bu olay, Pekin ve Washington arasındaki nükleer saldırı dengesini değiştirmiyor" ifadelerini kullandı.
Asya-Pasifik Liderlik Ağı’na sunulan analizde iki ülkenin de soğukkanlı olması gerektiği vurgulandı ve diyalog çağrısında bulunuldu.
Yazarlar öncelikle Çin’in denediği roketin, Kesirli Yörünge Bombardımanı Sistemi (FOBS) diye bilinen, SSCB’de geliştirilmiş füzelerle aynı teknolojiye sahip olma ihtimalini sorguladı.
Bu yüzden bu füzelerle yapılacak saldırıları önleyebilmek, öngörülebilir rotalar izleyen kıtalararası balistik füzeleri (ICBM) savuşturmaktan daha zor.
Zira bu tür hipersonik araçlar, sesten en az 5 kat daha hızlı hareket ediyor ve daha yüksek manevra kabiliyetine sahip. Bu da onları izlemeyi ve engellemeyi zorlaştırıyor.
Ancak Bowen ve Hunter, FOBS teknolojisinin de oyunun kurallarını tek başına değiştirmeyeceğini ifade etti. SSCB’nin bu teknolojiyi 1960'larda geliştirdiğini aktaran ikiliye göre, o dönemde bu teknolojinin ICBM’den daha kullanışsız olduğu görülmüştü.
Bowen, "Şu anda Çin ordusunun tam olarak neyi test ettiği belli değil" dedi ve ekledi:
Ancak bu FOBS benzeri bir yetenekse anlamlı bir nükleer etki için gereken çok sayıda silahın sahaya sürülmesinin maliyeti ağır olacaktır. Ayrıca ABD’nin, Çin'in mevcut nükleer silahlarına karşı savunmada etkisiz kalması ve bu teknolojinin Çin'in mevcut nükleer gücünün üzerinde kazanımlar sağlayamaması nedeniyle bu teknolojinin büyük ölçüde sahaya sürülmesi olası değil.
İki uzman buradan hareketle başta ABD ve Çin olmak üzere dünya liderlerine yönelik üç maddelik öneri dizisi de sundu:
- Sansasyonel alarmcılık, yararlı veya haklı bir yanıt değil. ABD ve diğer ülkeler, bu tür gelişmelere yanıt vermek için acele etmemeli.
- Asya-Pasifik'te dış uzay güvenliğine dair daha fazla diyaloğa acil ihtiyaç var. Diğer hükümetler, ABD veya Çin'in bu uzay güvenliği endişelerine çözümler getirmesini beklememeli. Hindistan, Japonya, Güney Kore, Endonezya, Vietnam ve Filipinler gibi Asya-Pasifik ülkeleri, bölgeyi ilgilendiren uzay güvenliği konularında çok taraflı diyalogları teşvik etmede ve hatta bunlara ev sahipliği yapmada önemli rol oynayabilir.
- Ülkeler, nihayetinde şeffaf bir Uzay Trafik Yönetimi geliştirmek için dış uzay güvenliğine ilişkin uluslararası anlaşmaları güçlendirmeli.
Independent Türkçe, Space, EurekAlert, BBC Türkçe
Derleyen: Çağla Üren