25 Haziran 2020 tarihinde ajanslara düşen "İBB'nin 6 bin taksi kiralama teklifi oyçokluğu ile reddedildi. Teklif alt komisyona sevk edildi" haberi, o gün başlayan ve en sonuncusu geçen hafta 10'uncu kez reddedilen tekliflerin ve İstanbul'da yeni bir taksi krizinin ilk habercisiydi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ülke sınırlarını aşarak dünya medyasına konu olmaya başlayan İstanbul'daki taksi sorunu, 19 Şubat 2020 tarihinde Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği'nin 17'nci maddesinde yapılan değişikliğin Resmi Gazete'de yayımlanması ile de farklı bir boyut kazandı.
UKOME'nin yapısının değiştirilerek belediye temsilcilerinin sayısı sabit kalırken Milli Eğitim, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcilerinin de üye yapılmasının ardından taksi sorunu şimdilik çözümsüz bir hal aldı .
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bu sorunu çözümsüz bırakmak isteyen akılla İstanbul halkı adına hesaplaşacağım" diyor.
İstanbul Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu ise İstanbul'da bir taksi sorunu değil, 'trafik sorunu' olduğunu söylüyor.
10. kez reddedilen 5 bin yen taksi plakası meselesini ve Ekrem İmamoğlu'nun açıkladığı taksi şoförlerine aylık net 6 bin 622 TL ödenmesi gibi bazı hakları içeren düzenlemeyi vatandaş, sektör temsilcileri ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile konuştuk.
"Ne taksi hizmeti alabiliyorum, ne de aldığım hizmetten memnun kalıyorum"
Mikrofonu uzattığımız 19 yaşındaki bir öğrenci, "İstanbul'daki taksi hizmetinden memnun musunuz?" sorusuna, "Ne taksi hizmeti alabiliyorum, ne de aldığım hizmetten memnun kalıyorum" diye yanıt vererek söze başlıyor.
Çoğu kez uygulamadan çağrılan taksilerin, yolcuyu almaya gelirken taksimetre açmaya başladığını ya da kısa süreli duraklamalar için bile bekleme ücreti aldığını belirterek sık sık bu yüzden taksicilerle tartışma yaşadığını söyleyen öğrenci, taksicilerin tavırlarından şikayetçi.
Taksicilerin mesafe, güzergah gibi bahanelerin arkasına sığınarak yolcu almadıklarını ve sürekli ‘değişim saati' diyerek yabancı yolcu peşinde koştuklarını ileri süren genç, ayrıca taksiye çıkan araçların da çoğu zaman bakımsız ve güvensiz olduğunu söylüyor.
"İmamoğlu'nun yeni plaka çıkarmasına müsaade etmezler"
6 yıldır taksicilik yaptığını söyleyen Arif Çelik, Ekrem İmamoğlu'nun taksicilere 6 bin 622 lira net maaşla belediyeye ait taksilerde çalıştırılması önerisini "Benim gibi kiralık plakalarla çalışanlar için çok iyi olur. Plaka kiraları düşebilir. Ama üsttekiler bunu yaptırmazlar" sözleriyle değerlendiriyor. .
Belediyenin bu şartlarda taksi şoförü çalıştırmasının ise pek mümkün olmadığını söyleyen Çelik, "Bunun kurtarma şansı yok. Bizim topladığımız para 25-30 bin lira. Bu şartların sağlanması için taksinin 40-50 bin lira kazanması gerekir" diye konuşuyor.
"Belediye bünyesinde olursak daha disiplinli ve daha dürüst çalışırız" diyen Arif Çelik, şu an uygulanan sistemde kazananın Oto Center'daki galeriler olduğunu öne sürerek, taksicilerin durumunu, "Günde 13 saat çalışıyoruz. 350 lira günlük plaka kirası ödüyoruz. Kazandığımız parayla anca geçimimizi yapıyoruz" diye anlatıyor.
Taksilerden şikayet eden vatandaşların da haklı olduğunu söyleyen Çelik kendilerini şöyle savunuyor:
'Yolcu almıyor' diyorlar. Yeri geliyor 2 kilometrelik yolu 40 dakikada gidiyoruz. Tuttuğu da 20-30 lira. Sıkıntı İstanbul'daki trafik sorunu.
Bu plaka meselesi yüzünden çok üstümüze geliyorlar. Şikayet olduğu zaman bize sormadan ceza yazıyorlar. Son bir yıldır huzurumuz kalmadı. Artık bir çözüm istiyoruz.
"4.20'den aldığımız yakıt 8.20 oldu ama taksi ücreti aynı"
13 yıldır taksicilik yapan Enver Mutlu ise, Ekrem İmamoğlu'nun açıkladığı proje için "Olursa çok mükemmel olur" diyor.
İstanbul'da nüfus iki katına çıkarken taksi sayısının sabit kaldığına dikkati çeken Mutlu, "15-20 yıldır İmamoğlu'nun söylediği şeyi söylüyorlar ama lafta kalıyor" sözleriyle sorunun daha önce de gündeme geldiğini hatırlatıyor.
Taksi ücretlerinin çok ucuz olduğunu savunan Mutlu, "Geçen sene 4.20'den yakıt alıyorduk, bugün olmuş 8.20 ama taksimetre ücreti de indi bindi ücreti de aynı" diye şikayet ediyor. .
Mutlu'ya göre de sektörün birkaç galericinin eline mahkum olmuş durumda.
"5 bin değil 10 bin taksi de çıksa yine tekelin eline geçer"
Taksi şoförü Ergün Özdemir ise 5 bin yeni taksi plakasının da çözüm olmayacağını düşünenlerden.
Daha önce de uygulamada bir kişinin sadece bir plaka sahibi olması şartı olmasına rağmen mevcut durumun oluştuğunu söyleyen Özdemir'e göre çözüm, belediyenin plakaları satmak yerine kiralaması.
Ancak genç insanların alınması lazım. Bizim gibi yaşlılar bu işin altından kalkamaz. Ben 60 yaşındayım bu saatten sonra en fazla haftada 5 gün çalışabilirim
5 bin değil 10 bin plaka da çıkarsanız yine tekelin eline geçecek. Çünkü insanalar ihtiyarlıyor ve çocuğu bu işi yapmak istemezse mecbur plaka galericilerin eline geçiyor
.
Sorunun trafik yoğunluğundan kaynaklandığını savunan Özdemir, "Trafiği açsınlar, bu kadar taksi tek bir yolcuyu bir dakika bekletmez. Trafik çözülmeden 10 bin yeni taksi de çıksa sorun çözülmez" iddiasında bulunuyor..
"Bu sektör sahipsiz, taksicinin sahibi yok"
15 yıldır taksi duraklarında kahyalık yapan Mehmet İlhan da en az taksi şoförleri kadar dertli.
Bazı medya kuruluşlarının taksicilere terörist muamelesi yaptığını ve halkla taksicileri karşı karşıya getirdiğini ileri süren İlhan şöyle konuşuyor:
Belediye Oto Center'a niye yüklenmiyor? Bu araçların çoğu birkaç şirketin elinde. Günlük 700 lira kira ödeniyor bir plaka için. Bir aracın günlük masrafı 1100 lira. Bu adam ne kazanacak?
Oto Center bu işin içinde olduğu sürece İmamoğlu7nun yeni projesi de uygulanmaz. Dönüp dolaşacak o aracalar da Oto Center'in eline geçecek. Bu durumda da bu sektör düzelmez. Bu sektörün sahibi yok, sözcüsü yok. Taksici sahipsiz.
Oto Center'daki galerilerin aylık kira bedeli dışında her yıl bir aylık kiralama bedelini de hava parası olarak aldığını söyleyen Mehmet İlhan, "Ne yaparlarsa yapsınlar ezilen yine şoför arkadaşlarımız. Şimdi de halkla taksiciyi birbirine düşürdüler" diyor
O da pek meslektaşı gibi her gün çalışmak için şartların zorlaştırıldığını ve denetimlerin sıklaştırıldığını söylüyor.
"Akşam 10'dan sonra tüm duraklarda arabalar yatıyor"
Konuştuğumuz son taksici ise 10 yıldır direksiyonda olduğunu söyleyen Müjdat Ustaoğlu. O da tıpkı daha önce konuştuğumuz taksiciler gibi plaka kiralayarak bu işi yapanlardan. Bu arada mikrofon uzattığımız taksicilerin tamamının kiracı olması ve aralarında hiç plaka sahibi olmaması da dikkat çekici.
Ustaoğlu da, Ekrem İmamoğlu'nun açıkladığı proje için "Eğer vadettiklerini yapabilirse on numara olur, güzel olur" diyor ve peşinden de ekliyor:
Ama çözüm olmayacak. Taksi sorunu yok şu anda İstanbul'da, trafik sorunu var. Sorun taksinin bir yere ulaşamaması. Akşam 10'dan sonra gelin tüm duraklarda arabalar yatıyor
Ben önce arabanın kirasını çıkarmaya sonra kendi paramı çıkarmaya çalışmaktan sinir stres oluyorum. Ama Ekrem İmamoğlu söylediği şeyi yaparsa ben çalışırım. O zaman her yolcuyu alırım, trafikte kalmışım kalmamışım hiç sorunum olmaz. Her yere giderim, arabada oturur yolcu beklerim. Saatimi doldurur maaşımı alırım, hiçbir masrafım olmaz.
"Halk otobüslerine yapılan sistem bize de yapılsın"
Herkesi memnun edecek bir taksi hizmeti vermek nasıl mümkün olur sorumuza yanıt veren Müjdat Ustaoğlu çözümünü ise şöyle anlattı:
Galerilerin ortadan kaldırması lazım. Halk otobüslerine yaptığı gibi bize de havuz sistemi yapacak. Plakaları mal sahiplerinin ve galerilerin elinden alacak ve belediyeye tahsis edecek. Biz de belediyenin personeli olacağız. Yolcu da rahat edecek ben de rahat edeceğim, mal sahipleri de rahat edecek.
YARIN: Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu, Yeni Nesil Taksiciler Kooperatifi Başkanı Kıyasettin Telli, İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürü Barış Yıldırım ve OTO Center Başkanı Çoşkun Çağlayan
© The Independentturkish