Son derece hassas bir atomik saat, Albert Einstein'ın genel görelilik teorisinin geçerliliğini teyit ederek, çok küçük bir mesafede zaman sıçraması tespit etti.
Söz konusu teoriye göre saatler, Dünya'dan veya yoğun kütle çekim kuvvetine sahip bir nesneden uzaklaştıkça daha hızlı işliyor. Bu durum, saatin boyutu ne olursa olsun doğru olması ve atomik düzeyde de görünür olması gereken, doğanın bir gerçeği.
ScienceNews'in haberine göre, bu saati kullanan araştırmacılar şimdi söz konusu etkiyi daha küçük, milimetre boyutundaki bir atom örneğinde tespit etti. Zaman bu örneğin üst kesiminde altına kıyasla biraz daha hızlı akıyordu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Atomlar saat olarak kullanılabiliyor çünkü belirli bir ışık frekansı bunların enerji seviyelerini değiştiriyor. Bu frekans, bir saatin tiktaklarının eşdeğeri gibi davranıyor. Yerden uzaktaki atomlar, yere yakın olanlara kıyasla, zamanı daha hızlı deneyimliyor. Bu nedenle de enerji seviyelerini değiştirmek için daha yüksek bir ışık frekansına ihtiyaç duyuluyor.
Yerçekimsel kırmızıya kayma diye bilinen bu kayma daha önce 33 santimetre yükseklikte tespit edilmişti.
Delaware Üniversitesi'nden teorik fizikçi Marianna Safronova, "Bu harika" dedi.
Bu noktaya gelmenin daha uzun süreceğini düşünüyordum.
Henüz hakem incelemesinden geçmeyen çalışmada, Colorado Üniversitesi Astrofizik Laboratuvarı Ortak Enstitüsü'nden fizikçi Jun Ye, ultra soğuk 100 bin stronsiyum atomundan oluşan bir saat kullandı.
Bu atomlar bir kafes içinde farklı yüksekliklerde dizildi. Fizikçiler frekansın bu yüksekliklerde nasıl değiştiğini haritalandırdı ve milimetrenin 100 katrilyonda birinin yüzde biri kadar fark tespit etti. Bu genel görelilik uyarınca beklenen bir etkiydi.
90 saatin üzerinde ölçümler yapan araştırmacılar, tiktak aralığını yüz trilyonda 0,76 milyon kadar doğrulukla ölçebildi. Bu şimdiye dek yapılmış en kesin kıyas oldu.
Yeni Güney Galler Üniversitesi'nden teorik fizikçi Victor Flambaum, ScienceNews'e yaptığı açıklamada "Atomik saatler artık o kadar hassas ki karanlık maddeyi aramak için kullanılabilir" dedi. Zira fizikçiye göre gizemli ve tanımlanamayan madde, saatlerin işleyişini etkileyebilir. Atom saatlerinin farklı izotoplarla (çekirdeklerindeki nötronların sayısı) karşılaştırılması, keşfedilmemiş yeni parçacıkların bulunmasında da kullanılabilir.
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik
© The Independent