Azerbaycan ve İran ilişkileri son süreçte gergin. İran ordusunun, Azerbaycan sınırına yakın bölgede yaptığı geniş kapsamlı tatbikat bu gerginliğin dünya kamuoyunda da dikkat çekmesine neden oldu.
İran, Azerbaycan'ı İsrail'e yakın olmakla, Azerbaycan ise İran'ı Ermenistan'a yardım etmekle suçluyor.
Buna karşın İran tarafından yapılan kimi açıklamalarda Azerbaycan'ın iddiasına karşın "I. Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan'a askeri destek verildiği öne sürüldü.
Bunu dile getirenlerden biri, I. Karabağ Savaşı sırasında Karabağ'a giderek Azerbaycanlı askerleri eğiten İran askeri heyeti içerisinde yer aldığını iddia eden emekli general ve siyasetçi Mansur Hakikatpur.
Kudüs TV Gündem Özel programına Skype ile bağlanan ve bir dönem Devrim Muhafızları'nda görev alan Hakikatpur, İran'ın 1. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'a askeri yardımlarına dair açıklamalarda bulundu.
I. Dağlık Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan toprakları işgal edildi
Hakikatpur'un iddialarına geçmeden önce kısaca I. Karabağ Savaşı hakkında bilgi vermek gerekiyor.
Nüfusunun yüzde 90'nına yakını Ermeni olan ve Azerbaycan sınırları içerisinde olup bu ülkeye bağlı olan Dağlık Karabağ bölgesinde, 1988 yılında Ermenilerin bağımsızlık ve Ermenistan'a bağlanma talebiyle başlayan gerginlik silahlı çatışmalara dönüştü.
Ancak çatışmaların savaş halini alması 1991 yılından itibaren başladı. Ermeniler yalnızca Dağlık Karabağ'ı değil, bu bölge ile Ermenistan arasındaki alanı da ele geçirerek, nüfusun tamamının Azerbaycanlılardan oluştuğu Azerbaycan topraklarına da saldırılarını artırdı.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından henüz devlet kurumlarını oluşturamayan, ordusunu güçlendiremeyen Azerbaycan bu süreçte hayli zor anlar yaşadı.
Türkiye, subaylarını göndererek Azerbaycan ordusunu eğitmeye çalıştı ama sonuçsuz kaldı
Özellikle Azerbaycan ordusu, savaş deneyimi olmaması, eksik donanım, eğitim yetersizliği nedeniyle birçok cephede gerileyince ikili anlaşmalar kapsamında 1993'ten itibaren Türkiye, o gün basına yansıyan iddialara göre 150 subayını bu ülkeye göndererek Azerbaycan ordusunu farklı kamplarda eğitmeye çalıştı.
Ancak savaş olanca şiddetiyle de devam ediyordu. Bu ortamda kısa sürede yapılmaya çalışılan düzenlemeler sonuç vermedi.
Azerbaycan'ın karşı atakları da kaybedilen toprakları geri almaya yetmediği gibi Ermenilerin ilerlemeleri durdurulamadı.
Savaş 1994 yılında mayısında başta Rusya olmak üzere Bağımsız Devlet Topluluğu (BDT) devletlerinin girişimleriyle ateşkes ile sonlandığında Azerbaycan topraklarının üçte biri işgal altına girmiş, bir milyona yakın Azerbaycanlı evlerinden olmuştu.
"Aliyev'in davetiyle gittik, Hamaney'den Karabağ'da ölürseniz şehittir cevabı aldık"
Türkiye savaş sırasında Azerbaycan'a askeri eğitim noktasında destek vermeye çalıştı.
Ancak Kudüs TV Gündem Özel programına açıklamalar yapan İranlı General Mansur Hakikatpur'un iddialarına bakılırsa tek destek veren Türkiye değildi kendileri de var.
Hakikatpur, açıklamalarında detaylı bilgiler veriyor ve bunlara dair fotoğrafların, görüntülerin ve belgelerin İran ordusunun ve makamlarının elinde olduğunu öne sürüyor.
Hakikatpur, eski Azerbaycan Başkanı ve şu anki Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in babası Haydar Aliyev'in daveti üzerine savaş sırasında Azerbaycan'a gittiklerini belirterek, orada ölmeleri halinde kendilerinin durumunun ne olacağını sordukları İran'ın ruhani lideri Ali Hamaney'in "Karabağ bir İslam toprağıdır. İslam topraklarını savunmak için savaşırken hayatını kaybeden de şehittir" cevabıyla ondan da onay aldıklarını söyledi.
"Kasım Süleymani'nin yerine geçen İsmail Kani de Karabağ'da savaştı" iddiası
Hakikatpur'un açıklamalarında en dikkati çeken iddia ise o günlerde kendisiyle birlikte Dağlık Karabağ'da cephe olan isimlerden birinin de İran'ın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün günümüzdeki komutanı General İsmail Kani.
Tanınmış İranlı General Kasım Süleymani'nin 3 Ocak 2020'de Irak'ın başkenti Bağdat'ta bir Amerika Birleşik Devletleri'nce SİHA'larla düzenlenen saldırıyla öldürülmesinin ardından Kudüs Gücü Komutanlığına Tuğgeneral İsmail Kani getirilmişti.
Hakikatpur'un açıklamaları o dönemde Azerbaycan ordusunu gözlemleyen başka insanlarla benzer ifadeler içeriyor.
Hakikatpur, Aliyev'in kendilerinden Azerbaycan gençlerinin savaş için eğitilmesini ve gece savaşlarına da hazırlanmasını istediğini ancak cephe hattına gittiklerinde Azerbaycan ordusunun savaş tecrübesinin, eğitiminin, psikolojisinin yeterli olmadığını gördüklerini öne sürdü.
Hakikatpur, İsmail Kani ile birlikte ön mevzilere yaptıkları keşif sırasında çamura saplanan ciplerinin bir mayının etkisiyle patladığını da öne sürerek, o güne dair anılarını anlattı.
"6500 askeri eğittik, 30 milyon dolar silah verdik, Afgan milis de getirdik"
Yaptıkları keşif ve analizlerin ardından Azerbaycanlı askerleri eğitmeye başladıklarını savunan Hakikatpur, her biri 550'er kişilik yaklaşık 11 tabur askere hızlı bir eğitim vererek, ortalama 6 bin 500 kişilik bir askeri güç oluşturduklarını, o günlerde tüm Azerbaycan ordusunun 10 bin civarında olduğunu iddia etti.
Azerbaycan ordusuna eğitim desteğinin yanı sıra 30 milyon dolarlık silah yardımı da yaptıklarını kaydeden Hakikatpur, eğittikleri birliklerin başarılar göstermeye başladığını hatta cepheye destek olmaları için Afgan milisleri bile getirdiklerini ileri sürdü.
"İsrail'den gelen subaylar ve Türkiye'den bazı komutanlar Azerbaycan Savunma Bakanlığı'ndaydı"
Hakikatpur, kendileri için durumun değişmesinin ve ülkeden ayrılmalarının İsrailli askeri yetkililerin de bu ülkeye gelmesiyle başladığını iddia ederek şöyle dedi:
Bölgede Azerbaycan ordusu içerinde yerleşmeye başlayan İsrail askerlerini gördüm. Üzülerek gördük ki İsrail'den gelen üst düzey subaylar Azerbaycan Savunma Bakanlığı'na girip çıkıyorlar ve orada peş peşe toplantılar yapıyorlar. Savunma Bakanı ela toplantıya giriyorlar. Azerbaycan Hava Kuvvetleri Komutanı ile özel toplantı yaptıklarına bizzat şahidim. Bunun yanı sıra Türkiye'den de bazı komutanlar oradaydı. O sırada Azerbaycan Savunma Bakanlığı'ndaki askerlere bizden başka eğitim veren bazı Müslüman ülkelerin komutanları da vardı. Onların İsrail ile bir sorunları yoktu ve İsraillilerle anlaşabiliyorlardı. Ama biz bunu yapmadık, yapamazdık. Azerbaycan yönetiminin birdenbire İsraillileri getirerek bize karşı buz gibi bir tavır takındığını görünce, artık burada daha beklememizin abes olduğunu anladık. Bütün askerlerimi ve oraya getirdiğimiz Afgan savaşçı kardeşlerimizi toplayarak Azerbaycan'dan ayrıldık.
"Azerbaycan'da bulunduğum sırada İranlı görevli görmedim, duymadım"
Hakikatpur, bu konuda her türlü belgenin kayıt altında olduğu iddiasında.
Peki Hakikatpur'un iddia ettiği savaş dönemlerinde Azerbaycan'da bulunan Türk subayları, İranlı askerlerin eğitim çalışmalarına tanık oldu mu?
Bu soruyu Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve Eski Özel Kuvvetler Alay Komutanı Emekli Albay Mithat Işık'a sorduk.
Işık, terörle mücadele ile tanınan biri. 1998'de PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Şemdin Sakık'ı Kuzey Irak'ta yakalayıp Türkiye'ye getiren timin başındaydı.
Ancak terörle mücadele dışında Işık, 1993 sonu 1994 yıllının başlarında toplam 6 ay süreyle TSK’nın görevlendirmesiyle Azerbaycan'da bulunmuş ve bu ülkenin komando birliklerinin eğitiminde görev almıştı.
Işık, Hakikatpur'un iddiaları konusunda şunları söyledi:
Görev yaptığım süre içerisinde herhangi bir İranlı görevli görmedim. Aynı zamanda birlikte görev yaptığımız sabahtan akşama kadar yan yana olduğumuz Azerbaycanlı meslektaşlarımızdan da İranlı görevlilerin de ülkelerinde olduğu, eğitim verdiğine dair bilgi duymadım. Olsa duyardım diye düşünüyorum. Kesin emin olmamakla birlikte çok ihtimal vermiyorum. Çünkü İran'ın o zaman da Ermenistan ile ilişkileri çok kötü değildi. Dediğim gibi ben oradayken tanık olmadım ve görmedim ama çok gizli bir şekilde ve gözlerden uzak bir şekilde dedikleri faaliyetleri yapmışlarsa da bilemem. Ama öyle olsa yine duyardık diye düşünüyorum.
"Belki milis eğitmişlerdir"
Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay da savaş yıllarında olmasa bile 2009 ile 2010 yılları arasında TSK'nın görevlendirmesiyle Azerbaycan'da görev yaptı.
Bu ülkenin savunma bakanlığında 2 ülke arasındaki askeri işbirliğini koordine etmek amacıyla yapılan çalışmalara katıldı.
Atabay, görevi sırasında I. Karabağ Savaşı'na katılmış birçok Azerbaycanlı meslektaşıyla dostluk kurduklarını ve işleri gereği savaş günlerine dair pek çok sohbette bulunduklarını kaydederek, şöyle konuştu:
Karabağ'da savaşmış Azerbaycanlı subaylardan savaş sırasında İranlılardan da destek aldıklarına dair bilgi duymadım. Ancak İran, özellikle düzenli ordulardan ziyade milis gücü eğitme konusunda hayli deneyimli bir ülke. Birçok ülkede bu yönde çalışmaları oldu. Belki Azerbaycan ordusunu eğitmekten ziyade bu ülkede kendilerine yakın olan grupları milis olarak eğitme noktasında çalışmaları olmuş olabilir. Ama dediğim gibi duymadım.
© The Independentturkish