Prens Muhammed bin Selman, Suudi vatandaşı Cemal Kaşıkçı cinayetini "çok acı bir suç" olarak değerlendirdi. Suudi Prens, ülkesinin dava ile ilgili titiz bir soruşturma gerçekleştirerek adaleti sağlamaya çalıştığını söyledi "Hiçbir taraf bu meseleyi politik olarak istismar etmeye çalışmamalı. Adaletini sağlanmasına katkı sağlamak için elindeki delilleri Suudi Arabistan'daki mahkemeye sunmalı" ifadelerini kullandı.
Selman'ın Şarku'l Avsat’a verdiği röportajın ilgili bölümü şu şekilde:
"ABD ile Suudi Arabistan’ın, çok sayıda stratejik meselede olduğu gibi İran konusundaki tutumunun birbiri ile uyumlu olduğuna işarette bulundunuz. Ancak Riyad kısa bir süre önce ABD içerisindeki bazı taraflarca özellikle de Cemal Kaşıkçı konusunda eleştirildi. Bu eleştiriler, iki ülke arasındaki stratejik işbirliğini etkiledi mi?
Suudi Arabistan olarak ABD ile stratejik ilişkilere çok önem veriyoruz. Bunlar 70 yıldan fazla bir süreye dayanan ilişkilerdir. Bu stratejik ortaklık, tarih boyunca ülkemizin güvenlik, istikrar ve egemenliğine yönelik birçok zorluğun üstesinden gelmesine katkıda bulundu. ABD ile ilişkilerimiz, yalnızca iki ülkenin ekonomik, güvenlik veya diğer alanlardaki ortak çıkarlarını gerçekleştirmek için değil, oldukça önemli ve merkezi bir yere sahip. Bölgenin güvenliğini ve istikrarını sağlamada kilit bir faktördür. Biz ve ABD, bölge ve dünyadaki birçok ülke ile işbirliği yaparak bölgede sürdürülebilir istikrarı sağlamak ayrıca halkların iyi yaşam ve çeşitli alanlarda gerçek gelişim arzularını gerçekleştirmek için doğru ortamı yaratmaya yönelik birlikte çalışıyoruz. Bunu, başta İran rejimi olmak üzere teröre destek veren rejimler istikrarsızlık, yıkım ve kaosla mücadele ederek yapıyoruz. Radikalizmin her şekline karşı çıkıyoruz.
Medya kampanyalarına veya ABD'li bazı taraflarca yapılan açıklamalara gelecek olursak, bunlar kesinlikle iki ülkenin ortak hedeflerine hizmet etmiyor. Ancak Suudi Arabistan olarak biz, daha önce de çoğunluğu taraflı ve doğru bilgilere dayanmayan bu tür kampanyalar ile mücadele ettik. Riyad, ABD ve diğer ülkelerin sahip olduğu yanlış düşünceleri doğrultup gerçekleri açıklamak için çalışıyor. Yapılan önerilere kulak veriyor, tarafsız ve mantıklı olanlardan faydalanıyoruz ancak işin sonunda önceliğimiz her zaman ulusal çıkarlarımız oluyor. Her zaman için önceliğimiz Cidde, Cazan, Tebük ve diğer Suudi Arabistan'ın şehirlerindeki vatandaşlarımızdır. Başkalarının Suudi Arabistan ile ilgili düşüncelerini ve önerileri önceliğimizi oluşturmuyor. Suudi Arabistan, ülkeler arası doğal farklılıklar bulunmasına rağmen tarih boyunca diğer ülkelerin içişlerine müdahale etmeyip egemenlik haklarına saygı duyarak ana müttefikleri ile bir arada yaşayabilmeyi başardı. Kendi iç işlerimiz ve egemenlik haklarımıza verdiğimiz önemin daha azını diğer ülkelere göstermek kabul edilemez. ABD ile stratejik ilişkilerimizin oradan buradan yapılan yorum ve medya kampanyalarından etkilenmeyeceğine inanıyorum.
Suudi vatandaşı Cemal Kaşıkçı cinayetine gelince daha önce de söylediğim gibi çok acı verici bir suç. Suudi Arabistan tarihinde daha önce böyle bir suç görülmedi. Bu bizim kültürümüzün bir parçası değil değerlerimiz ve ilkelerimizle de çelişiyor. Suudi Arabistan olarak gereken önlemleri aldık. Bu suça ortak olan kişilerin yargı karşısında hesap vermesi ve ileride böylesi üzücü bir suçun tekrarlanmaması için gerekeni yaptık. Bu önlemler, görüşü ve tutumu ne olursa olsun Suudi vatandaşlarının hayatına verdiğimiz önemin göstergesidir. Bunlar başka hiçbir faktörden etkilenmeyen önlemlerdir. Biz bir hukuk devletiyiz. Durum ve şartlar her ne olursa olsun bir vatandaşın böyle acı verici bir şekilde öldürülmesi kabul edilemez. Maalesef bu suçu işleyenler hükümet görevlileri, adaletin tam ve eksiksiz bir şekilde sağlanması için çalışıyoruz. Hiçbir taraf bu meseleyi politik olarak istismar etmeye çalışmamalı, adaletin sağlanmasına katkı sağlamak için elindeki delilleri Suudi Arabistan'daki mahkemeye sunmalı.
Son dönemlerde Türkiye Cumhurbaşkanı ve başka Türk yetkililerin Kaşıkçı meselesi ile ilgili açıklamaları tırmanış gösteriyor. Suudi Arabistan yargısını sorgulayan ve cinayetten Riyad yönetimini sorumlu tutan bu suçlamalara ne yanıt verirsiniz?
Cemal Kaşıkçı bir Suudi Arabistan vatandaşıdır. Başına gelenler şüphe yok ki acı verici ve üzücü. Ancak Suudi Arabistan olarak sorumlularının hesap vermesi için gerekenleri yaptık. Suçlular, yargıya sevk edildi. Suudi Arabistan yargısı bağımsızdır. Biz olaya tereddütsüz bir şekilde kararlılıkla yaklaşıyoruz. Adaletin sağlanması ve olayın tekrarlanmaması için gereken adımları atıyoruz. Oradan veya buradan yapılan hiçbir suçlama ve iddiaya kulak asmıyoruz.
Bazı Türk yetkililerin Suudi Arabistan hakkında yaptığı açıklamalara gelince Suudi Arabistan, Haremeyn-i Şerifeyn'e ev sahipliği yapması bakımından Türkiye de dahil olmak üzere tüm İslam ülkeleri ile güçlü ilişkilere sahip olmaya çalışıyor. Bu, genel anlamda bölgenin yararı, özel anlamda ise ortak İslami çalışma için büyük önem taşıyor. Bizler Suudi Arabistan olarak Haremeyn-i Şerifeyn ve kutsal yerlere hizmet etmek, ülkemizin güven ve istikrarını, halkımızın refahını sağlamak için çalışıyoruz. Vatanımız ve İslam dünyasının çıkarlarına zarar verilmesine izin vermeyiz."
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Cemal Kaşıkçı cinayeti
2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na giren ve bir daha kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci ve Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin soruşturma sürüyor.
Türkiye Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak uluslararası soruşturma başlatılmasını talep etti.
Suudi Arabistan'da cinayetle ilgili 21 kişi gözaltına alındı. Daha sonra 5 zanlı için idam cezası talebiyle toplam 11 kişi hakim karşısına çıktı. Şu ana kadar 5 duruşma yapıldı.
Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı.
Independent Türkçe