125 milyon yıllık dinozor fosili, o soruyu yeniden gündeme getirdi: Jurassic Park gerçek olacak mı?

Tavus kuşu büyüklüğündeki tüylü dinozor Caudipteryx'in fosilleşmiş kıkırdağında DNA kalıntıları olabilir

1993 yapımı Jurassic Park'ta bir sivrisinek fosili dinozorlara yeniden hayat veriyordu (Universal Studios)

Çin'de bulunan 125 milyon yıllık dinozor fosilinde DNA kalıntılarının gizlenmiş olabileceği düşünülüyor.

Bilim insanlarının bu fosilde tespit ettiği mikroskobik yapılar gerçekten DNA ise bir omurgalı fosilinde kromozom maddesinin en eski kaydı elde edilmiş olacak. Zira DNA, bir hücrenin çekirdeğindeki kromozomların için yer alıyor.

Hakemli bilimsel dergi Communications Biology’de yayımlanan yeni çalışmada araştırmacılar, tavus kuşu büyüklüğündeki tüylü dinozor Caudipteryx'in fosilleşmiş kıkırdağını modern tavukların hücreleriyle karşılaştırdı. Fosilde kromatin adı verilen, DNA ve protein ipliklerine çok benzeyen yapılar bulundu.

Çin Bilimler Akademisi'nden paleobiyolog Alida Bailleul’a göre fosillerdeki kromozom materyali tanımlanabilirse bir gün genetik dizinin parçaları da yerine konabilir. Bu da dinozor fizyolojisine dair daha ayrıntılı bilgi verebilir.

DNA milyonlarca yıl korunabilir mi?

Yakın zamana kadar çoğu paleontolog, fosilleşme tamamlanmadan önce hücrelerin içeriğinin çürüyerek yok olduğunu düşünüyordu.

Ancak kısa süre önce paleontologlar birkaç fosilde hücre yapıları tespit etti. Bunlardan biri de 190 milyon yıllık eğrelti otu hücreleriydi. Bu hücreler volkanik küle gömülerek o kadar hızlı fosilleşmişti ki bazıları hücre bölünmesi sürecinde donmuştu. Bunların bir kısmında belirgin kromozomlar görülebilmişti.

Bailleul, dinozorlara ait DNA kalıntılarınınsa özellikle kıkırdakta bulunabileceğini ifade etti:

Kıkırdakla özellikle ilgilendik çünkü hücresel koruma için çok iyi bir doku, hatta belki de kemikten daha iyi olanaklar sağlıyor.

Yeni araştırmada Çin'deki Shandong Tianyu Doğa Müzesi’nde saklanan iyi korunmuş bir Caudipteryx örneğine odaklanıldı. Kuzeydoğudaki Liaoning eyaletinde keşfedilmiş bu fosil, bol miktarda korunmuş kıkırdak dokusuna sahipti.

Bailleul ve ekibi, kıkırdağı çeşitli mikroskopi yöntemleriyle inceleyerek, kıkırdak hücrelerinin, içinde kromatin bulunan çekirdeklere benzeyen yapılar içerdiğini ortaya koydu.

Öte yandan Bailleul, benzerliğe rağmen bu yapıların içinde DNA bulunup bulunmadığını henüz kanıtlamadıklarına dikkat çekti. "Belki de orada bazı orijinal DNA'lar var ama bunu henüz kesin olarak bilmiyoruz" diyen bilim insanı, şöyle ekledi:

Bu organik moleküllerin tam olarak ne olduğunu mutlaka anlamamız gerekiyor.

Jurassic Park efsanesi: DNA dinozorları geri getirecek mi?

Ünlü yönetmen Steven Spielberg'ün Jurassic Park serisinde bir DNA örneği sayesinde 66 milyon yıl önce yeryüzünden silinen dinozorlar, yeniden hayata döndürülmüştü. Seride bilim insanları, kehribar içindeki sivrisineklerin midelerinde emilmiş kandan 80 milyon yıllık dinozor DNA'larını çıkarmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aslında uzmanlara göre DNA'nın bu kadar uzun bir süre boyunca korunabilmesi yalnızca bilimkurguda mümkün. Evrim Ağacı'nın aktardığına göre, DNA'nın 65 milyon yıl önce yok olmuş dinozorlardan günümüze kadar ulaşması teorik açıdan imkansız. Önceki araştırmalar, kusursuz şartlar altında bile DNA bağlarının 6,8 milyon yıl içerisinde tamamen yok olacağını gösteriyor. Yani 6,8 milyon yıl, DNA'nın teorik olarak korunabileceği maksimum süre.

Öte yandan son araştırmalarda dinozor fosillerinde olası DNA kalıntılarına rastlanması, "Dinozorlar hayata döndürülebilir mi?" sorusunu yeniden gündeme getiriyor.

Ancak keşfin ardındaki araştırmacılara göre bu henüz mümkün değil. Bailleul, söz konusu araştırmada DNA kalıntıları aracılığıyla dinozorları hayata döndürmek için herhangi bir ilerleme kaydetmeklerini söyledi.

Livesicence’a konuşan bilim insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Orada herhangi bir DNA veya DNA benzeri molekül varsa kimyasal açıdan çok ama çok değişmiş olacaktır. Bilimsel tahminler böyle söylüyor.

 

Independent Türkçe, Livescience, Science, Evrim Ağacı

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU