Van'da Ocak 2021 tarihinde bir grup müzik öğretmeni ve müzik öğrencisinin bir araya gelerek Üvercinka Koro'yu kurdu.
42 kişiden oluşan koronun kuruculuğunu Nejdet Özkan, şefliğini ise Ömer Üçer ve Burak Çiçeksay yapıyor.
Aylar süren çalışmalarının ardından birçok dildeki eserleri düzenleyerek repertuvarlarına ekleyen koro, Türkçe, Kürtçe, İtalyanca, Farsça, İngilizce ve Ermenice şarkılar üzerinde çalışıyor.
Çok sesli ve çok dilli olmasından dolayı Van ve bölge için bir ilk niteliği taşıyan koro, aylar süren çalışmasını tamamladı.
Bölgenin ilk özel çok sesli ve çok dilli korosu olma özelliği taşıyan koronun kurucusu Nejdet Özkan, Van'ın çok dilli ve çok kültürlü bir yapıda olduğunu hatırlatıyor ve kentte doğu müziği ile batı müziğini harmanlamak istediklerini söylüyor.
"Doğu müziğinde doğal bir çok seslilik var ama bu gelişmedi"
Herkes kendi müziğini, yaşadığı coğrafyanın müziğini dünyanın en iyi müziği olarak düşünür. Bunun sebebi farklı müzikler dinlememiş olmaları veya farklı kültürler tanımamış olmaları. Genel olarak dünya toplumları olarak farklı kültürlere kapalıyız.
Bu sözlerle başlıyor konuşmasına koronun kurucusu Nejdet Özkan.
Aynı zamanda müzik öğretmeni olan Özkan, mevcut yaklaşımın aksine doğu müziğinde doğal birçok sesliliğin olduğuna inanıyor;
Doğal olan bu çok seslilik gelişmedi tam aksine geriledi. Bizim amacımız tam da bu noktada başlıyor. Van, Urartulardan günümüze çokça kültüre ev sahipliği yapmış ve çok dilli, çok kültürlü bir yapıya sahip bir şehir.
Bu sebeple batı müziğini doğu müziği ile harmanlayıp Kürtçe, Türkçe, Ermenice, Farsça, Arapça ve Latince gibi farklı dillerdeki şarkılarla insanların karşısına çıkmak istedik.
Ezgileri herkesin alışık olduğu tek sesli bir şekilde değil de çok sesli; yani polifonik müzik dediğimiz tarzda sahnelemek istiyoruz.
"Van'daki dinamikleri harekete geçirmeye çalışıyoruz "
Pandemi sürecinde çalışmalara başladıklarını söyleyen Özkan, koronun kuruluş hikayesini ise şöyle anlatıyor:
Uzun zamandır Van'da var olan dinamikleri harekete geçirmeye karar verdik. Müzikle uğraşan gençlere haber verdik, böyle bir amacımızın olduğunu söyledik; beraber bir şeyler yapabileceğimize, başarabileceğimize ikna ettik.
Pandemi sürecinde kısmi yasaklar varken çalışmalara başladık. Şu an koro şefliğini ve şarkı düzenlemelerini tamamen genç arkadaşlar yürütüyor.
Birkaç konser verme şansımız oldu. Yeni konserler, etkinlikler için talepler aldık. Dinamik bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz.
İlk sunum bir kafede sürpriz bir şekilde yapıldı
Üvercinka Koro, bir yandan çalışmalarını sürdürürken diğer yandan dinleyici ile buluşmaya başladı. İlk olarak bir kafede sunum yapan koro, ilginç bir yönteme imza attı.
Müşterilerin arasına karışan koro üyeleri, müzik sesiyle hareketlenerek şarkılar söylemeye başladı. Habersiz seyircilerin şaşkın bakışları eşliğinde şarkılar söyleyerek sahneye doğru giden koro üyeleri şarkılarına sahnede devam etti.
Türkçe, Kürtçe ve İtalyanca şarkılar seslendiren koronun bu beklenmedik sunumu, kafedeki müşteriler tarafından büyük ilgi gördü.
Koronun ilk konseri büyük beğeni aldı
Üvercinka Koro, Üvercinka Kültür Sanat Merkezi tarafından düzenlenen festival kapsamında 27 Eylül 2021 tarihinde Van Devlet Tiyatrosu sahnesinde konser verdi.
İlk konserinde Türkçe, Kürtçe ve İtalyanca eserler seslendiren koronun konseri salonu dolduran dinleyici tarafından oldukça beğenildi.
Yarım saat süren konser sonrası konuşan koronun şeflerinden Ömer Üçer, seyirci karşısına ilk defa çıktıkları için çok heyecanlı olduklarını belirtti.
Üçer, tepkilerin iyi olduğunu söyledi ve daha büyük konserler vermek istediklerini ekledi.
Koro üyesi Keleş: Bölge halkı çok sesli müzikle yeni yeni tanışıyor
Konsere ilişkin konuşan koro üyelerinden müzik bölümü öğrencisi İlknur Keleş, ilk defa dinleyicilere sunum yaptıkları için duyduğu mutluluğu şu sözlerle dile getirdi:
Böyle bir ilgi beklemiyorduk açıkçası. Koronun çok sesli ve çok dilli olması herkesi şaşırtmıştı. İzleyicinin tepkisini, enerjisini alabildik. Bu bizi mutlu etti.
Tabi bölge halkı çok sesli müzikle yeni tanışıyor. Biz de bu konuda öncülük yapmış oluyoruz aslında. Daha çok çalışmamız gerektiğini de biliyoruz.
"Bölge halkı çok sesli müziğe aşina değil"
Son olarak konuşan koro şeflerinden Burak Çiçeksay, bölge halkının çok sesli müziğe alışık olmadığını, bilinen halay şarkılarını düzenleyerek bu geçiş sürecini atlatmaya çalıştıklarını ifade ediyor.
"Bas, Soprano ve Tenorların bir arada olduğu bir müziğe bölge halkı alışık değil. Örneğin Kilise ayinlerine katılan bir toplumun kulağı daha alışıktır buna" diyen Çiçeksay, sözlerine şöyle devam ediyor:
Bölge halkı çok sesli müziğe aşina değil. Bu çalışmaya biraz yabancı ama biz de daha 'Hoy Memo', 'Uzun İnce Bir Yoldayım' gibi bilindik eserler üzerinde çalışarak bunun aşılması sürecine katkı sunmaya çalışıyoruz.
Bir halay parçasını çok sese dönüştürmek gibi bir çalışmamız var. Şu an repertuarda Kürtçe, Türkçe ve İtalyanca eserler var. Buna diğer dilleri de ekliyoruz şu sıralar.
İlk defa bir kafede habersiz bir şekilde müşterilerin karşısına çıktıklarını hatırlatan Çiçeksay, son olarak "Çalışmalarımızın meyvelerini yavaş yavaş almaya başladık. Tepkiler çok iyiydi. Yine Devlet Tiyatrosu'nda ilk konserimizi verdik. Dev konserler vermek istiyoruz. Bölgeye açılmak istiyoruz" ifadeleriyle sözlerini tamamlıyor.
© The Independentturkish
