Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını halen etkisini sürdürüyor.
Her gün binlerce yeni vaka açıklanırken, ölüm sayıları da ciddi oranlarda seyrediyor.
Kovid-19, gerek dünyada gerek Türkiye'de sosyal yaşamdan ekonomiye kadar hayatın her alanını etkiliyor.
En büyük hasarlardan birini de şimdilik çok farkında olunmasa bile insanların psikolojilerinde bırakıyor.
"Suçluluk ve pişmanlık duyguları toplumda çok yaygınlaştı"
Alkol ve Madde Bağımlılığı Merkezi (AMATEM) kurucularından Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, kimi insanların Kovid-19'u başkasına bulaştırma şüphesiyle pişmanlık yaşadıklarını dile getirdiğini söyledi.
Bugünlerde en çok Kovid-19'dan kaynaklanan sorunlardan dolayı hastaların kendine müracaat etiğini belirten Beyazyürek, "Gelenlerin en büyük şikayetleri ne?" sorumuza şöyle bir cevap verdi:
Korona suçluluğu ya da pişmanlığı dediğimiz bir olay var. Diyelim ki bir evde üç kişi korana olmuş ve biri ölmüş. Kalan kişi de 'Acaba benden mi bulaştı?' diye bir süre sonra depresyon, suçluluk duygusu gelişiyor. Bundan dolayı yaşadığı psikolojik sorunların etkisiyle özellikle son birkaç aydır çok başvuru alıyoruz. Suçluluk ve pişmanlık duyguları toplumda çok yaygınlaştı. Toplumun ruh sağlığı bozuluyor. 200-300 ölü haberlerinin ardından çok ciddi dramlar yatıyor.
"Korona geçirenler mutsuzluk ve başkasına bulaştırırım kaygısıyla geliyor"
Herkesin koronavirüs sürecinde ölüm ve vaka sayılarıyla ilgilendiği ancak salgının insanların ve toplumun psikolojisinde de ciddi derecede tahrip edici etkiler bıraktığına dikkati çeken Beyazyürek, "Korona geçirenler; mutsuzluk, çalışma isteksizliği, acaba başkasına bulaştırırım korkusu ya da bana kim bulaştırdı gibi soruların etkisiyle girdikleri sıkıntılarla geliyorlar. Öncesinde altta da psikiyatrik sorun varsa o iyice alevleniyor" ifadelerini kullandı.
"Yakınlarını kaybedenler 6 ay sürecek bir matem sürecine girebiliyor"
Psikiyatr Doktor Ayhan Akcan da Beyazyürek'i doğrulayarak son süreçlerde koronadan ölen yakınlarının ardından pişmanlık ve suçluluk duygusuyla başvuranların arttığını kaydetti.
Akcan, insanların koronadan ölen yakınlarına virüsün kimden bulaştığını araştırmalarının nedeninin psikolojik olmadığını bunun matem sürecinde yaşanan etkiler olduğunu ifade etti.
İnsanların kaybettikleri yakınlarının ardından kimi zaman matem sürecine girebildiğini aktaran Akcan, bu dönemde yaşananları şöyle anlattı:
Kişinin neden öldüğü konusunda da belli bir dönem yakınlarında suçluluk duygusu ön planda oluyor. 'Neden zamanında fark edemedim, neden ateşi olunca götürmedim, acaba benden mi bulaştı?' gibi suçluluk belirtileri ön planda olan duygular olabiliyor. Bunlar ölümden sonra altı aya kadar sürebilir. Bu süreçte öfke patlamaları, yakınlar arasında kavgalar yaşanabilir. Bunlar dramatik olaylara hatta cinayetlere bile yol açabilir.
"Bu süreçte pişmanlık ve suçluluk duyguları yaygın"
Kovid-19 sürecinde bu tür vakaların çoğaldığını dile getiren Akcan, "Kovid sürecinde her aile, bir yakınını kaybetti. Doğal olarak herkes yasta. Aslında yas var ancak bu duygu bazen depresyonla karıştırılıyor. Çünkü olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte pişmanlık ve suçluluk duyguları yaygın” diye konuştu.
Kovid-19 geçirenlerin en büyük korkusu yeniden yakalanır mıyım?
Akcan, bunun dışında panik atak şikayetiyle gelenlerde de artış olduğunu vurgulayarak, özellikle Kovid-19 geçirenlerde, "Tekrar hastalanır mıyım? Bana virüsü kim bulaştırdı? Yeniden hastalığa yakalanır mıyım?" gibi kaygıların arttığını sözlerine ekledi.
© The Independentturkish