Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg geçen cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) verdiği ilk brifinginde Yemen'deki çatışmanın tarafları ile krizde bölgesel ve uluslararası aktörlerin rolünün boyutlarına ilişkin bilgisi olduğunu ortaya koydu.
Bununla birlikte ABD'nin Afganistan'dan sürpriz bir şekilde çekilmesinin yansımalarının Grundberg'in Yemen krizini ele alırken yaptığı sunumun arka planında etkili olduğuna şüphe yok.
Güvenlik Konseyi'ne ilk brifingi 10 Eylül'de veren Grundberg, Yemen dosyasına ilişkin çalışmalarının 10 yıldan fazla bir süre önce başladığını dile getirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Grundberg'in selefi Martin Griffiths, Güvenlik Konseyi tarafından 15 Şubat 2018'de görevlendirilmiş ve 11 Mart 2018'de Yemen Özel Elçisi olarak görevine başlamıştı.
Güvenlik Konseyi'ne ilk brifingini 17 Nisan 2018'de, yani göreve getirilmesinden bir aydan fazla bir süre sonra vermişti. İsveçli Hans'ın ilk brifingi ise bir haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşti.
Yeni elçi Hans, Yemen'deki deneyiminin "çatışmanın karmaşıklığının acı bir şekilde farkına varmasını sağladığını ve bu karmaşıklıkların çatışmanın uzunluğu ile artmasının talihsizlik" olduğunu söyledi.
Grundberg brifingide şu ifadeleri kullandı:
Konsey'in bana verdiği görevin zorluğu konusunda şüphem yok. Yemen öncülüğünde barışçıl, düzenli ve kapsayıcı bir siyasi geçiş sürecinin yeniden başlamasını sağlamak kolay olmayacaktır. Bu bağlamda Yemen halkının meşru taleplerini ve isteklerini karşılamak da zaman alacaktır. Burada başarının hızla geleceğini söylemek mümkün değildir.
Grundberg brifingindeki en önemli bölümlerden biri şuydu:
Barış süreci uzun bir süredir durmuş durumda. Çatışmanın tarafları, 2016'dan bu yana kapsamlı bir çözüm konusunda görüşmediler. Bu duraklama, Yemenlileri ileriye dönük açık bir yolu olmayan savaş haline hapsetti. Bu nedenle çatışmanın taraflarının iyi niyetle ve ön koşul olmaksızın, kapsamlı bir çözüme dayalı olarak barışçıl bir diyaloga girmeleri zorunludur. Bu Konsey tarafından bana verilen görevle, ilgili kararlar doğrultusunda bu çabalara rehberlik edeceğim.
Grundberg'in Güvenlik Konseyi'nin kararlarına göre hareket edeceğini söylemekle yetinmesi ve belirli bir karara atıfta bulunmaması kendi içinde önemlidir.
Çatışmanın diğer tarafını temsil eden Husi örgütü, 2216 sayılı karara karşı çıkıyor. İki taraf arasındaki anlaşmazlıkların nedenlerinden biri de budur.
Sayın Hans durumu özellikle bu nedenle dolayı belirlemekten kaçındı. Ancak bu tavır, bunun herhangi şekilde dikkate alınmayacağı anlamına gelmiyor.
Grundberg'in, "Güney vilayetlerinde şiddet olaylarının patlak vermesi oldukça endişe vericidir. Temel hizmetler ve ekonomi çökmüş bir durumda. Riyad Anlaşması halen bir dizi zorlukla karşı karşıyadır" sözleri, brifingde atıfta bulunulan ikinci önemli husustur.
Çatışmanın güney illerindeki çeşitli şikayetler ve talepler üzerindeki etkisinin göz ardı edilemeyeceğini dile getiren Temsilci'nin kullandığı şu ifadelere de dikkat çekmek gerekir:
Güney bölgesinden yükselen sesler bu barışı sorumlu bir şekilde şekillendirmede rol oynamazlarsa Yemen'de uzun süreli bir barış olmaz.
Diğer taraftan yeni Temsilci zamanla askeri çatışmanın odaklarının değiştiğini ve savaşçıların sırayla saldırgan roller üstlendiğini ifade etti. Huilerin 2020'nin başından bu yana Marib Valiliği'nde devam eden saldırılarına odaklanıldı.
Söz konusu saldırılar binlerce Yemenli gencin hayatına mal oldu. Buradaki siviller -ki aralarında iç göç dolayısıyla Marib'e sığınan, yerinden edilmiş kimseler de var- devamlı şiddet ve yeniden yer değiştirme korkusuyla yaşıyorlar.
Birleşmiş Milletler'in ve uluslararası toplumun bölgedeki saldırının durdurulması konusundaki mesajları açık ve netti.
Brifingin son kısmında Husilerin açık ve doğrudan kınanmasına vurgu yapılıyor. Bu, Husilerin siyasi anlaşmaya varmadan önce savaşın sona ermesi talebi karşısında öne sürdüğü "insani acılar" bahanesini de ortadan kaldırıyor.
Ayrıca Temsilci bu son kısımda Marib'e yönelik saldırının durdurulması talebinin sadece Birleşmiş Milletler değil, aynı zamanda tüm uluslararası toplumdan geldiğini hatırlatıyor.
Yeni Temsilci'nin konuşmasındaki güçlü ve doğrudan vurguların Griffiths'in görev süresinin sonuna yaklaşana kadar neden mevcut olmadığı sorusunu soranlar olabilir. Bu sorunun cevabı brifing sonunda geldi. Güvenlik Konseyi üyelerine atıfta bulunan Temsilci şu ifadeleri kullandı:
Yemen'deki çatışmayı sona erdirme konusunda -farklı vasıflarımızla birlikte- ortak sorumluluğumuz var. Bu nedenle görev süremin başlangıcını her birimizin sorumluluklarını yeniden değerlendirmek için bir fırsat olarak kullanmalıyız.
Yeni Temsilci, Cumhurbaşkanı Hadi ve Yemen hükümetinin diğer üyeleriyle görüşmek için yakında Riyad'a gitmek niyetini ortaya koyarak Yemenli, bölgesel ve uluslararası aktörlerle yapacağı istişarelerin haritasını açıkladı.
Husi liderleriyle ve Sana'daki diğer aktörlerle görüşme arzularını dile getirdi. Ayrıca Riyad, Maskat, Abu Dabi, Kuveyt, Tahran, Kahire ve diğer noktaları ziyaret ederek programını bölgesel düzeye taşıyacağını vurguladı.
Burada dikkat çekici olan ise bölge liderleriyle görüşmek üzere düzenlediği ziyaret programına Tahran'ı da dahil etmesidir. İran'daki son seçimlerin ardından oluşan yeni liderliğin Yemen krizindeki pozisyonunun ne olacağı merak konusudur.
Yeni hükümetin tutumu, önceki reformist hükümetle aynı mı olacak yoksa tutumdaki sertliğin derecesinde bir değişim mi olacak?
Yemen krizinin sona erdirilmesi konusunda anlaşmaya varmak için Irak arabuluculuğu ile iki bölgesel gücün tutumlarını yakınlaştırmak mümkün mü?
Afganistan'da yaşananları, buradan hızlı bir şekilde çekilmeyi ve bunun yansımalarını göz önüne alırsak kesin olan bir şey var ki o da bu yaşananların Yemenli ve bölgesel tarafların durumu yeniden değerlendirmesine şu ya da bu şekilde katkıda bulunacağıdır.
Yaklaşık 7 yıldır devam eden savaşı durdurmanın ve bitirmenin zamanı geldi.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz
© The Independentturkish