Türk gençliğinin kanayan yarası: Kripto para çılgınlığı

Serkan Aydın Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Türkiye'nin son yıllardaki ekonomi ve para politikası yönetimi tam bir felaket oldu. Kovid-19 salgını işleri daha da kötüleştirdi.

Bu yıl şimdiye kadar Türk lirası, ABD doları karşısında yüzde 10'dan fazla değer kaybetti. 2003 yılından bu yana ise yüzde 65 gibi şaşırtıcı bir düşüş yaşadı.

Bu nedenle, enflasyonun yüzde 16'nın üzerinde olması sürpriz değil ekonomik büyüme, istihdam ve fiyat istikrarı için bu kadar kasvetli beklentiler arasında, Türk gençleri, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, geleneksel finans yatırım araçlarını aşmanın bir yolu olarak farklı seçeneklere yöneliyor: kripto para birimleri.

Bazıları büyük kazanç sağlarken, bazıları ise dolandırıcılığa maruz kalıyor veya büyük kayıplar yaşıyor.

Bütün bu riskler göz önüne alındığında, Türk gençleri için kripto para birimlerinin arkasındaki teknolojiye dayanan daha iyi bir seçenek var: Blockchain teknolojisi!


Yüksek enflasyon ve işsizlik gençleri kripto paralara yönlendiriyor

Türkiye'deki kripto para birimlerine olan ilginin son bir yılda 16 kat artması anlaşılır bir olgu. İki yıl içinde, üç merkez bankası başkanının görevden alınması, yerel para birimi, borsa ve ekonomi için daha derin bir krizi hızlandırdı.

Sonuç olarak, Türk yatırımcılar önce paranın değeri korumanın bir yolu olarak dövize yöneldiler. Ağustos 2020'de, liradaki büyük bir düşüşün başka bir borç krizi korkusu uyandırdığı zaman, yabancı para mevduatları toplam mevduatın neredeyse yarısına yükseldi.

Ardından, bu yıl kripto para birimi değerlerindeki olağanüstü artışın ortasında, kriptolara doğru artan bir göç dalgası yaşanıyor.

Aslında, kripto paralar değeri korumanın bir yolu olarak değil, büyük spekülatif kazançlar olarak görülmeye başlandı.


Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki bir raporuna göre, dini otoritelerin kripto para birimlerine İslam'da "izin verilmediği" yönündeki ihtarına rağmen, Türklerin yüzde 16'sı kripto para kullandı ya da yatırım yaptı.

Türk hükümetinin uzun süredir herhangi bir düzenlemeye tabi olmayan sektörden şüphe duyduğu göz önüne alındığında, bu olayın dinle pek ilgisi olmayabilir.

Ülkede PayPal bile 2016'dan beri yasaklandı. Ancak kripto para birimlerinden kaçınma tavsiyesi şu ortamda kesinlikle işe yaramayacak.

Blockchain veri şirketi Chainalysis'e göre, Türk kripto para yatırımcıları 2020'de 300 milyon ABD dolarına eşdeğer kazanç elde etti.

Aslında, ülkede kripto paraların benimsenmesi yeni bir teknolojiden ziyade ekonomiyi kasıp kavuran yüksek enflasyon ve işsizlikle alakalı. 


Türkiye kripto para dolandırıcılığı cennetine döndü

Kripto para pazarındaki ilk artış, liranın tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştığı Ağustos 2018'de gerçekleşti.

Ülkenin en büyük kripto para ticaret platformları kısa dönemde işlem hacminde devasa artış gördü. Artık kripto para birimlerinin günlük ortalama işlem hacmi, İstanbul borsasındaki hisselerin dörtte biri kadar olmayı başardı.  

Ancak Türkiye son dönemde kripto para dolandırıcılığı ile gündemde. Geçtiğimiz hafta, 'Dogecoin Mining' adlı bir sistem üzerinden yatırımcılara 40 günde yüzde 100 kar vadeden Turgut V. ve beraberindeki kişilerin, yüzlerce kişiyi toplamda 1 milyar lira dolandırdığı öne sürüldü. 

21 Nisan'da İstanbul merkezli kripto borsası Thodex tüm işlemleri durdurdu. Bunun, dış yatırımcılarla bir anlaşma üzerinde çalıştığı için meydana geldiğini söyledi.

Thodex, Türkiye'nin üçüncü en büyük kripto para ticaret platformuydu. İçişleri Bakanlığı'na göre, kurucusu Faruk Fatih Özer'in 108 milyon dolarlık kripto para varlıklarını bilinmeyen hesaplara aktardıktan sonra Arnavutluk'a kaçtığı iddia edildi.

Birçokları için Thodex başından beri şüphe uyandırdı. Örneğin, Dogecoin‘leri indirimli olarak sattı. Ve kullanıcılara bir Porsche, Apple saatler ve dizüstü bilgisayarlar, PlayStation'lar vb. kazanma fırsatı sundu.


Bunun yanında, ülkede Blockchain teknolojisi de giderek ivme kazanıyor. Başka yerlerdeki kripto para yatırımcılarının aksine, birçok Türk yatırımcı, ülkenin ekonomik krizinin ortasında çaresizlik duygusuyla motive oluyor.

Kadir Has Üniversitesi'nde kripto para birimleri üzerine öğretim görevlisi olan İsmail Hakkı Polat'a göre;

Kripto, Türkiye'deki gençler için temelde iki şey ifade ediyor: gelecek ve özgürlük.

Ancak bu formülasyondaki eksik bileşen stabilitedir. Kripto para birimleri, bir yatırımcının yabancı para portföyünün bir bileşeni, riski dengelemenin bir yolu olabilir.


Blockchain teknolojisi yolsuzluk ve kısıtlamaların önüne geçebilir

Cornell Üniversitesi'ndeki Kripto Para Birimleri ve Akıllı Sözleşmeler Girişimi'nin eş direktörü Emin Gün Sirer'in belirttiği gibi;

Enflasyon, yalnızca kripto para birimlerine avantaj sağlayan Kovid-19 pandemisinin doğrudan bir sonucu olarak artacak.


Bununla birlikte, Jön Türkler, görünüşe göre, spekülatif bir dürtüyle piyasaya giriyorlar. Ve bunun içinde büyük tehlike unsurları var.

Bitcoin, mayıs ayında yaklaşık 64 bin dolara yükseldi, ancak şimdi 47 bin dolar civarında işlem görüyor.

Teknoloji konusunda bilgili gençlerin (ki Türkiye'de bunlardan bolca var) yeni ürünler ve hizmetler oluşturabileceklerini ve yerel ekonomik krizi nasıl alt edebileceklerini belirlemek için kripto para birimlerinin altında yatan teknolojiyi araştırmaları daha ihtiyatlı olabilir.

Blockchain teknolojisi, yolsuzlukların önlenmedi, belgede sahteciliğin önüne geçmesi, sahteciliğe karşı dayanıklı sözleşmeler üretmekten tıbbi verilerin güvenliğini sağlamaya ve Nesnelerin İnterneti işletim sistemleri oluşturmaya kadar her şeyi yapmak için kullanıldı. Bunlar için pazar ulusal sınırlara bağlı değildir.

 
Mobilitenin kısıtlandığı bir zamanda, teknoloji sektöründeki işler artık konum merkezli değil. Blockchain yetkililerin düzenleyemediği bir alan olduğundan, Türkiye'deki gözü pek girişimciler Türkiye'nin kısıtlamalarını tamamen atlayabilirler.

Hükümetin liranın değerini destekleyeceğine olan inancının kaybı, kripto para birimlerine doğru bir göçü tetiklemiş olabilir.

Ancak yatırımcıların ihtiyaç duyduğu güvenliği sağlamazlar. Bunun yerine Türkler, hem fiziksel hem de kavramsal olarak Türk ulusunun sınırlarının ötesinde kâr sağlamak için teknolojinin sunduğu özgürlüğe bakmalıdır.

Ve sonra belki bu kazançların bir kısmını birkaç kripto paralara koyabilirler.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU