Kilis’in Suriye sınırındaki Mağaracık Köyü’nde yaşayan ve geçimini bölgede yaşayan çok sayıda vatandaş gibi kaçakçılık yaparak temin eden Mehmet Ertürk, 200 dolar karşılığında kaçakçılara gözcülük yapıp Suriye polisi tarafından yakalandığında tarih Mayıs 2004’ü gösteriyordu.
Ertürk’ün hayatı, Afrin’in bir köyünde yakalandıktan sonra kökten değişti.
Kısa süren adli bir işlemin ardından Halep Cezaevi’ne götürülen Ertürk, kötü bir şöhrete sahip olan bu cezaevinde 2013 yılına kadar yani 9 yıl kaldı.
Ertürk’ün yeğeni Ümit Öztürk, Suriye ile Türkiye arasında iyi ilişkilerin yaşandığı yıllarda zaman zaman Kilis’ten Halep’e giderek amcasını ziyaret edebildiklerini ve bazı ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini söyledi.
Halep Cezaevi'ne konuldu
Ama işler Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılında Ertürk için daha da kötüye gitti.
Ertürk, savaş 2012 yılında Suriye’nin en büyük kenti olan Halep’e ulaşıp ülkenin en önemli sanayi ve ticaret kentinin büyük bölümünü harabeye çevirdiğinde de aynı cezaevinde kalıyordu.
Suriye rejimi karşıtı muhalifler 2013 yılında Halep Cezaevi’ni bastı. Şiddetli çatışmalar sırasında çok sayıda mahkum cezaevinden firar etti, bir kısmı da vurularak hayatını kaybetti.
Ölen arkadaşını önce buz dolabında sakladılar sonra cezaevine gömdüler
Ölenler arasında Ertürk’le birlikte yakalanan Halil Yalçın da vardı. Yalçın’ın cansız bedeni diğer muhalifler tarafından bir süre buzdolabında saklansa da bir müddet sonra cezaevi içine gömüldü.
Suriye rejim güçlerinin cezaevine tekrar kontrol altına almasıyla Halep Cezaevi’ndeki yabancı mahkumlar Şam’daki bir cezaevine nakledildi.
Cezaevi, 2014 yılında tekrar muhaliflerin denetimine geçti. O tarihlerde ülkenin en büyük kentinde şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. O çatışmalardan biri, IŞİD saldırısında hayatını kaybeden AA muhabiri Salih Mahmud Leyla'nın objektifine bu şekilde yansıdı
"Beni Şam'a götürüyorlar"
Şam’a götürülenler arasında Mehmet Ertürk de vardı.
Ertürk Şam’a götürülmeden önce ailesini arayarak, “Beni Şam’a götürüyorlar. Bir daha benden haber alamayabilirsiniz” dedi.
Ümit Ertürk amcasıyla en son üç yıl önce temas kurabildiklerini anlatıyor:
“Beni telefonla aradı. Yer altında bir cezaevinde kaldıklarını ve durumunun kötü olduğunu söyledi. Bir daha da hiçbir şekilde izini bulamadık.”
Yardımcı olacağını söyleyip para isteyenler çıktı
Ertürk ailesi bu süreç boyunca kendilerine yardımcı olacaklarını söyleyen kişilere bir miktar para da kaptırdı. Şimdiye kadar bu vaatle gelenlere ödenen para yaklaşık 10 bin dolar.
2011 yılında Şam’a giderek Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı ziyaret eden CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’a da ulaşan ve Eryılmaz’dan yardım isteyen aile bu girişimden de bir sonuç alamadı.
Dışişleri: Diplomatik ilişkimiz olmadığından...
Dışişleri Bakanlığı ise ailenin talebine Şam yönetimiyle herhangi bir diplomatik ilişkinin bulunmadığını gerekçe göstererek yanıt vermedi.
Ertürk’ün iç savaşın ortasındaki 15 yıllık hapis hayatı devam ediyor. Akrabalarının büyük kısmı kendisinden umudu kesse de hala Ertürk’ü arayan ve Suriye’den çıkarmaya çalışan aile üyeleri var.
© The Independentturkish
