Yüzme maratonu, yarışmacıların bakteri dolu suda, üzerlerine yüzen balıklarla bunaltıcı koşullar altında iki saat boyunca yarıştığı bir Olimpik dayanıklılık testiydi.
Ancak 10 km'lik yüzme maratonuna dair en dikkat çekici şeylerden biri, sporcuların sudayken içecek molası vermek için kullandıkları tuhaf yöntemdi.
Evlerinde Olimpiyatlar'ı seyreden izleyiciler, bu sporun beslenme istasyonlarına takıntılı hale geldi.
Bu platformlar antrenörlerin, sporcular parkurda yüzerken sudan çıkmalarına gerek kalmadan onlara yiyecek ya da içecek verebilecekleri sabit veya yüzen dubalardan oluşuyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Antrenörler, yiyecek ve içecekleri ülkelerinin renkleriyle bezeli uzun bir direğin ucuna sabitliyor ve tutması için yüzücüye uzatıyor.
İçecekleri almak için sırtüstü dönen sporcular, daha sonra şişeyi atarak yarışa devam ediyor.
Sosyal medya, yarış boyunca beslenme istasyonları hakkındaki yorumlarla dolup taştı.
@indaeo adlı kullanıcı tweetinde, "Bazı uzun yarışlarda kolayca sıkılabiliyorum ama bana bir maraton veya 6 saatlik bisiklet yarışı verin, bağımlısı olurum. Kendi beslenme istasyonlarıyla tamamlanan bu açık deniz yüzme maratonunu seviyorum" dedi.
I can get easily bored during some long events, but give me a marathon or a 6-hr road race and I'm hooked. Love this open-water swimming marathon, complete with their own feeding station. pic.twitter.com/4cjRvCPQmL
— Ⓒ (@indaeo) August 4, 2021
@joepompliano ise Twitter'da, "Maraton yüzücülerine su şişelerini vermek başlı başına bir Olimpik spor olabilir" diye yazdı.
Getting marathon swimmers their water bottle could be an Olympic sport by itself pic.twitter.com/IDfKCCLVdf
— Joe Pompliano (@JoePompliano) August 5, 2021
@kaleyed adlı kullanıcıysa şunları ekledi:
Açık deniz yüzme maratonuna takıntılıyım ve burada bir beslenme istasyonu bulunması gerçeğine takıntılıyım. Yüzücüler kobay farelermiş gibi onları beslemekten bahsediyorlar.
İlk kez 2008'de Pekin oyunlarında seyirciyle buluşan yüzme maratonu, Rio 2016'daysa ilk defa açık okyanusta düzenlenmişti.
Tokyo'daki etkinlik organizatörleri, E.Coli bakterisi seviyesini düşürmek için filtreleme sistemi ve ayrıca daha serin suyu denizin altından yüzeye çıkarabilmek için de su sirkülasyon sistemi kurduklarını söylemişti.
Kadınlar klasmanında Brezilyalı Marcela Ana Cunha, son şampiyon Hollandalı Sharon van Rouwendaal'ı yenerek Olimpiyat altın madalyasını alırken, Avustralyalı Karen Lee de bronz madalya kazandı.
Erkeklerdeyse dünya şampiyonu Florian Wellbrock, gümüş madalyalı Macar Kristof Rasovsky'i geçerek altın madalyaya ulaşırken, bronz madalyayı da İtalyan Gregorio Paltrinieri aldı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/sport
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik
© The Independent