Pandemi yasakların kalkması ve düğün sezonun başlaması ile birlikte Hakkari'de kadın terzilerin iş yükü artmaya başladı.
Yasaklar nedeniyle evde oturan kadınlar, kısıtlamaların kalmasıyla yöresel elbiseler dikerek yeniden ekonomik özgürlüğüne kavuştu.
Kadınların daha çok düğünlerde ve özel günlerde giydiği yöresel giysi kıras-fistanlar, terzi kadınların incelik gerektiren usta ellerde dikilip geçim kaynağı olmaya devam ediyor.
Türkiye'nin en doğusunda, Irak ve İran'a komşu olan Hakkari, gelenek ve göreneklerine bağlı bir kent olarak bilinir.
Binlerce yıl önce kadınların giydiği yöresel elbiseler, günümüzde yine kadınların maharetli elleriyle yaşatılmaya devam ediliyor.
Hakkari; kalabalık düğünleri, yöresel elbiseleri ve düğünlerde takılan altınlarla adından bahseden bir kent.
Türkiye'de haziran ayında düğünler sınırlı olsa da yapılmasının kararı çıkmıştı. 1 Temmuz'da bu sınırlar tamamen kaldırıldı.
Düğün yasakların tamamen kaldırılması ile birlikte tüm Türkiye'de olduğu gibi Hakkari'de düğün merasiminde yoğunluk yaşanıyor.
Kadınlar üretime yeniden dahil oldu
Pandemi nedeniyle düğünlerin yapılmaması nedeniyle özellikle terzilik mesleği yok olma aşmasına gelmişti.
Bu alanda çalışan binlerce kadın işsiz kaldı. Yasakların kalmasıyla birlikte terzilik sektöre yeniden canlanmaya başladı.
İşsiz kalan ve evlere hapsolan binlerce kadın, yeniden tezgahlarına başına geçerek üretime katıldı.
"Bir kadın için üretim ve ekonomik özgürlük kadar değerli bir şey yok"
Hakkari' merkezde kendi imkanlarıyla mesleğini geliştirip terzi dükkanı açarak ekonomik özgürlüğünü kazanan 6 çocuk annesi Gülşen İhtiyatoğlu.
Pandemi yasakları nedeniyle yaklaşık 2 yıldır iş yapamadıklarını, iş yerinin kapısına kilit vurmak zorunda kaldıklarını belirten İhtiyatoğlu, yeniden tezgahının başında olmanın mutluluğunu yaşadığını sözlerine ekliyor.
Bir kadın için üretim ve ekonomik özgürlük kadar değerli bir şey olmadığını ifade eden İhtiyatoğlu, yoğun bir iş temposu içinde olduğunu belirtiyor.
"Çalışmak çok güzel bir duygu"
Çalışmanın çok güzel bir duygu olduğunu sözlerine ekleyen İhtiyatoğlu, duygularını şöyle dile getiriyor:
Kimseye muhtaç olmadan hem kendi paramızı kazanıyoruz, hem kültürümüzü yaşatıyoruz, hem de ekonomik özgürlüğümüzü elde ediyoruz. Bu çok güzel bir duygu. Bu duyguyu tüm kadınların tatmasını istiyorum. Ben Hakkari gibi birde eğer çalışabiliyorsam, evde oturan ve çalışmayan kadınlarda çalışabilir ve bunu başarabilir.
"Yoğun şekilde çalışıyoruz"
Yasakların kalkmasıyla birlikte işlerinin yoğunlaştığını söyleyen İhtiyatoğlu, "Özellikle yöresel elbiseler dikiyoruz. Diktiğimiz elbiselerin fiyatları 300 ile 800 TL arasında değişiyor. Çok yoğun siparişler alıyoruz. Şu an elimizde çok fazla sipariş var. Yoğun şekilde çalışıp, bu siparişleri yetirmeye çalışıyoruz. Diktirdiğimiz elbiseler özellikle Hakkari'nin kültürü olan yöresel kıyafetlerdir. Bu elbiseler genellikle düğünlerde ve özel günlerde giyiliyor. Burada hem kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz hem de kültürümüz sayesinde ekonomik özgürlüğüme katkıda bulunuyorum" diyor.
"Kadınların çalışması gerektiğine inanıyorum"
Kadınların çalışması gerektiğine inandığını sözlerine ekleyen İhtiyatoğlu, şu ifadeleri kullanıyor:
Tüm kadınların çalışması gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar daha sabırlıdır, azimlidir eve kapatılarak toplumdan uzaklaştırılıyor. Ama aslında topluma en güzel hizmeti verecek olan kadınlardır. Ben kadınların aile bütçelerine katkıda bulunması gerektiğini düşünüyorum, kendileri için, çocukları için, gelecekleri için bu çok önemli bir şeydir. Kadın çalıştığında kendine güveni artar. Bizde bu güvenle hem çalışıyoruz hem de ekonomik özgürlüğümüzü kazanıyoruz.
"Kadınlar terzilik kurslarına yoğun ilgi gösteriyor"
Kadınların terzi alanında yoğun talep olduğunu belirten terzi ustası Atife Çiftçi, her yıl onlarca kadını bu alanda yetiştirdiğini anlatıyor.
Kadınların dikiş nakış eğitimi aldıktan sonra çalışma hayatına başladıklarını dile getiren Çiftçi, meslek sahibi olan kadınların kendilerine olan güveninin arttığını ifade ediyor.
Hakkari'de dikiş nakış kursuna gelmek için kendilerine başvurduğunu söyleyen Çiftçi, şöyle konuşuyor:
Özellikle buradaki kadınlar çalışmak için çok azimli. Pandemi yasakların kalkması ve düğün sezonunun başlaması ile birlikte terzi alanda kadınların para kazanmaya başladı. Özellikle Hakkari kentine özgü kras-fistan dikimi çok rağbet görüyor. Bizde kadınlara elimizden geldiği kadar kadınlara yardımcı olmaya ve onları meslek sahibi olmaları için çaba sarfediyoruz.
"Kadın terzileri tercih ediyorum"
Handan Parlak adlı kadın ise, her düğünde ayrı ayrı yöresel elbise giydiklerini söylüyor.
Düğünlerin yasak olması nedeniyle yaklaşık 1 yıldır hiç yöresel elbise almadığını belirten Parlak, düğün yasakların kalkmasıyla, yöresel elbise diktirdiğini ve düğünlerde giydiğini belirtiyor.
Hakkari'de terzilik sektöründe onlarca kadının çalıştığını söyleyen Parlak, kadınların yeniden işlerine geri dönmesinde çok sevindiklerini vurguluyor.
Özellikle kadın terzilerde elbise diktirdiğini belirten Parkak, şöyle konuşuyor:
Kadın terzilerde elbise dikmemin amacı, kendimi daha hissetmem. Bir diğer neden kadın, kadının halinden anlar. Bu nedenlerin yanı sıra kadınların bu zor şartlarda kendi imkanları dahilinde çalışıp, para kazanması taktir edilmesi gereken bir durum. Bende bu nedenlerden dolayı, kadın dayanışması çerçevesinde kadınlara destek amacıyla, kadın terzileri tercih ediyorum.
© The Independentturkish