Öztrak: Tunus’ta yaşananlar tek adam rejimlerinin demokrasi için nasıl bir tehdit olduğunu açıkça ortaya koymaktadır

Tunus'ta, Cumhurbaşkanı Kays Said’in parlamentoyu feshetmesine ve milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığını duyurmasına ilişkin CHP'den açıklama geldi

Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ülkede yaşananların sivil bir darbe olduğunu dile getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, toplantıya ilişkin açıklamada bulundu.

Faik Öztrak, "Tunus'ta üzücü gelişmeler yaşandı. Cumhurbaşkanı parlamentonun faaliyetlerini askıya aldı. Bu, milli iradenin tecelligahı parlamentoya karşı yapılan sivil bir darbedir. Askerlerin, parlamento başkanını parlamentoya sokmaması kabul edilemez. Tek adam rejimlerinde cumhurbaşkanlarına seçilmiş de olsa parlamentoyu fesih yetkisi verilmesi demokrasiyle bağdaşmaz. Tunus’ta yaşananlar tek adam rejimlerinin demokrasi için nasıl bir tehdit olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.

Öztrak, “Ülkelerin sıkıntıları ancak milli iradenin en geniş temsil imkanı bulduğu parlamentolarda çözülür. Biz kardeş Tunus halkının bu sıkıntılı dönemi atlatacağına, demokrasinin kazanımlarını koruyacağına inanıyoruz” dedi.

“Üç kuruşa adam çalıştırıp, rekabet edeceğiniz tek yer Afrika’dır”

Türkiye’nin Suriye iç savaşının başından bu yana 40 milyar dolardan fazla bir kaynak harcadığını kayeden CHP Sözcüsü Öztrak, “Ama Suriye’deki savaşın yarattığı asıl iktisadi kayıp bu paralar değil. Asıl büyük iktisadi kaybımız,  Türkiye’nin “düşük teknolojili üretim yapısına” hapsedilmesi oldu” diye konuştu.

Öztrak şöyle konuştu:

"Türkiye bugün hala örgü giyim ihracatçısı ise hala bisküvi, un, halı gibi harcıâlem ürünler satarak küresel ticarette yer alıyorsa bunun sebeplerinden birisi de işte bu kontrolsüz göçtür. Suriye’den ve son zamanlarda Afganistan’dan eğitimde ve beceride Türkiye ortalamasından bile düşük işgücünün girişi üretilen ve ihraç edilen ürünlerimizin niteliğini düşük teknolojili ürünlere çivilemiştir. Türkiye’nin çoktan bazı sektörlerini kalkınmada geri kalmış ülkelere transfer etmesi ve bunların yerine yüksek katma değerli yüksek teknolojili sektörlere geçmesi gerekirdi. Ama bunun yerine Suriye’den ve başka yerlerden göçmen alıp bunları da kayıt dışı, ucuz işgücü olarak çalıştırarak düşük teknolojili, emek yoğun sektörlerin ayakta tutulması tercih edildi. Bunun tek bir sonucu vardır. O da yoksullaşmadır. Bugün bazı sanayicilerimiz, "Suriyeliler, Afganlar olmasa çalıştıracak adam bulamıyoruz" diyorlar. Kimse kusura bakmasın; bu üretim yapısıyla üç kuruşa adam çalıştırıp rekabet edeceğiniz tek yer Afrika’dır. Biz ülkemizin Avrupa’nın Afrika’sı, Bangladeş’i, Vietnam’ı olmasını istemiyoruz. Biz AB’nin tam üyesi olarak bölgenin yüksek teknoloji üretim üssü olmak istiyoruz. Kişi başına gelirde hızla AB ortalamasını yakalayıp geçmek istiyoruz"

"Türkiye, Avrupa'nın göçmen gettosu değildir, olmayacaktır"

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’nin AB üyesi olmasını beklemediğini açıkladığını ve Erdoğan’ın "Suriyeli mültecilere ev sahipliği" konusunda olağanüstü başarı sergilediğini söylediğini kaydeden Öztrak, "Sonra da ağzındaki baklayı çıkarıyor. Bunun için, Türkiye'ye 3 milyar euro rüşvet verileceğini itiraf ediyor. Merkel, AB ve Erdoğan’ın hem milletimizin hem de sığınmacıların üzerinden oynadıkları kirli siyasi oyunu deşifre ediyor. Bugün de Avusturya Başbakanı çıkmış, "Afganistan’dan kaçanların Avusturya, Almanya, İsviçre’ye gelmesindense Türkiye’ye yerleştirilmesinin daha uygun olduğunu" söylüyor. Oh ne âlâ…Tüm bölgeyi emperyalist emelleriniz için istikrarsızlaştırın, kan gölüne çevirin, kabaran göç dalgasını durdurma işini de 3-5 milyar euro rüşvet karşılığında Türkiye’ye havale edin. Bir kendinize gelin. Türkiye, Avrupa’nın göçmen gettosu değildir, olmayacaktır. Bunu hepiniz böyle bilin" diye konuştu.

"Biz, Türkiye’yi AB üyeliğinden tamamen uzaklaştıran, sığınmacılar için açık hava hapishanesine çeviren, milletimizi yoksullaştıran bu senaryoya razı olamayız" diyen CHP Sözcüsü, AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal’ın "Fransa’dan, Almanya’dan bakınca Türkiye süper güç görünüyor" şeklindeki sözlerini de eleştirerek, "Madem öyle, Almanya’ya biz 3-5 milyar dolar verelim bu Suriyeli ve Afgan göçmenlere Almanya baksın. Zaten bu göçmenlerin gitmek istediği yer Türkiye değil Almanya. Çok açık söylüyoruz; bu mesele Türkiye’nin en önemli beka meselesidir. Ama ülkeyi yönetenler öyle kendilerinden geçmiş ki, AK Parti’den bir Genel Başkan Yardımcısı çıkmış bu ihaneti mazur göstereceğim diye bu topraklara daha önce gelenler, ülkeyi önden terk etsin, Suriyelilere yol yordam öğretsin gibi bir saçmalığı geveleyebiliyor"  şeklinde konuştu.

"Siyasi partileri millet açar, millet kapatır"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın bireysel başvurular konusunda mahkemenin iş yükünün giderek arttığını söyleyerek yasal değişikliğin kaçınılmaz hale geldiğini söylemesinin HDP’ye yönelik açılan kapatma davasına yönelik eleştiri olarak değerlendirildiği ve eleştirildiği yönündeki soru üzerine, "Anayasa Mahkemesi Başkanı mahkemenin gündemi hakkında bilgiye sahiptir. Ancak biz her zaman söylediğimzi gibi siyasi partilerin mahkeme kararı ile kapatılmasına karşıyız. Siyasi partileri millet açar, millet kapatır" diye konuştu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU