Takıntılı müvekkil, kadın avukatı hayatından bezdirdi: "Günde en az 50 kere sanal tacizde bulunuyor"

İki çocuk annesi avukat Müzeyyen Yılmaz, davasını aldığı ancak rahatsız edici hareketlerini fark edince avukatlığını bıraktığı H.Ç. adlı kişinin neredeyse bir yıldır siber zorbalığına maruz kaldığını öne sürdü

İki çocuk annesi 24 yıllık avukat Müzeyyen Yılmaz, bir yıldan beri eski müvekkilinin kendisini ve ailesini sanal yollarla hedef alan tacizlerine karşı mücadele ediyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

Günümüzde en çok kadınlar olmakla birlikte herkesi hedef alabilecek yeni bir şiddet türü var: Siber zorbalık.

İnternet ve telefon yoluyla kişiler olmadık iftiraların, tehditlerin ve tacizlerin hedefi haline gelebiliyor.

Hele bu periyodik bir hal aldığı zaman kişinin hayatını oldukça zorlayıp adeta çekilmez hale getirebiliyor.

Siber zorbalıkta bazen faile ulaşmak görünür bir saldırganı yakalamaktan daha zor.

Birçok insanı hedef alan siber zorbalığa maruz kalan isimlerden biri de Kocaeli Barosu'na kayıtlı 24 yıllık avukat Müzeyyen Yılmaz.

Neredeyse bir yılı aşkın süreden beri bu saldırıların hedefinde.

Yılmaz da her meslektaşı gibi her gün farklı davalara giriyor, farklı insanları savunuyor.

Yaşayacağı sorundan habersiz olarak iki yıl önce hukuk fakültesinden arkadaşı olan bir tanıdığının ricasıyla eski eşi tarafından kendi öz oğluna istismarla suçlanan H.Ç. adlı kişinin avukatlığını üstlenmeye başladı.

Dosyayı inceleyen ve boşanma sürecindeki husumetten dolayı böyle bir suçlama getirilmiş olabileceğini düşünen Yılmaz, uzun yıllardır tanıdığı arkadaşına olan vefa duygusuyla davayı kabul etti.

Fakat işler bir süre sonra olağan gelişmemeye başladı. Sonraki süreçlerde müvekkilinin kendisine yönelik aşırı ilgisini fark eden Yılmaz, araya mesafe koymaya çalıştı.

Ancak rahatsızlık verici davranışları devam edince gittikçe tedirgin olan Yılmaz, bu kişinin duruşmalarına giderken yanında eşini ve yardımcılarını götürmeye başladı.

Fakat rahatsızlık sürünce karşısında normal bir insanın olmadığını anlayan Yılmaz, geçen temmuzda son çare olarak davadan çekildi.

Rahatsız edince avukatlığını bıraktı, müvekkilinin tacizlerine uğradı

Ancak bu süreçten sonra H.Ç., daha yoğun bir şekilde rahatsızlık içeren iletiler gönderdi.

Artık sadece Yılmaz'ı değil çevresini de hedef almaya, tehditler savurmaya başladı eski müvekkili.

Farklı hesaplar açarak da bu tacizlerini sürdüren H.Ç.'ye karşın Yılmaz, bir yılı aşkın zamandır mücadele ediyor.

Tutuklama talebinin işlenen suç katalog suçlar kapsamında olmadığı söylenerek reddedilmesine karşın mücadelesini sürdüren Yılmaz’ın talepleriyle şahıs hakkında verilen elektronik kelepçe kontrolüyle ev hapsi de işe yaramadı.

Çünkü kendisini ücretli bir işçi olarak tanıtmasına karşın asıl işi bilişim uzmanlığı olan H.Ç., evden de tacizlerini sürdürdü.

Üstelik elektronik kelepçesini çıkartıp kayıplara karıştı.

trabzonlisesi.jpg
Yılmaz kendisinin, ailesinin ve çevresinin her gün bunun benzeri iftira, hakaret, taciz içeren 50'ye yakın mesaj aldığını iddia etti / Görsel: Independent Türkçe

 

Yakalama kararına karşın tacizler sürüyor

Hakkında yakalama kararı çıkartılmasına rağmen yaşadığı İstanbul'da ele geçirilemeyen H.Ç., tacizlerine devam ediyor.

Independent Türkçe, Yılmaz'ın yaşadığı sorunu 21 Aralık 2020 günü "Aylardır eski müvekkilinin tacizlerine maruz kaldığını iddia eden avukat isyan etti: Ölmem mi gerekiyor ya tedavi olsun ya da tutuklansın!" başlığı ile haberleştirmişti.

"Hukuk, siber zorbalığa karşı daha ağır müeyyideler getirmeli"

Bu haberin üzerinden geçen 7 ayda bile Yılmaz'ın derdine çare olmadığı gibi tacizler daha da artmış.

"Günde en az 50 kere sanal tacizde bulunuyor" diyen Yılmaz, yaşadığı sorunu şöyle anlattı:

Her gün Türkiye Barolar Birliği'ne, arkadaşlarıma, meslektaşlarıma sosyal medyadan sahte hesaplardan yazıyor, eşimin adına hesap açıyor. Sonuçta ben bir avukatım. Kamu önünde olan kişileriz. Ulaşılabilir olmam lazım. Avukat olmasam bütün iletişim kanallarımı kapatıp, iptal edip belki kurtulurdum ama böyle bir imkanım yok. Bir anne olmama karşın sadece bana değil, çevremdeki insanlara da benle ilgili olmadık şeyler yazıyor. Bugün siber zorbalık olarak devam eden bu tacizler önlenmez ise yarın bu fiziki şiddete de dönebilir. 24 yıllık bir avukat olarak ben bu sorunu yaşıyorsam eğitimsiz yeterli maddi imkanı olmayan kadınlarımız kendilerini nasıl korusunlar? Bir hukuk insanı, bir anne olarak çözümü yine hukuk içinde arayacağım ama hukukumuz da bu tür insanlara ve siber zorbalığa karşı daha tavizsiz ve kararlı olmalı. Daha ağır müeyyideler uygulamalı. Kimsenin suçsuz bir insanın ve ailesinin yaşamını karartmaya hakkı yok

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU