Afganistan'da artan gerilim buradaki binlerce insanı daha büyük bir göçe zorluyor. Bu yönüyle Afganistan'dan gelerek İran'ın Khoy, Selmas ve Urmiye kentlerine bağlı köylerden Van'ın Başkale,Özalp,Çaldıran ve Saray ilçelerinden ülkeye olan düzensiz geçişlerde büyük bir artış gözlemleniyor.
Afganistan’dan 12 veya 14 günlük yürüyüşün ardından İran’a varan göçmenler, kaçakçılar rehberliğinde kalabalık gruplar halinde sınırdan geçiyor. İran askerinin müdahale etmeği göçmenleri Türk güvenlik güçleri ise zaman zaman yakalayıp sınırın öte yakasına gönderiyor. Ancak herhangi bir kayıt işleminin yapılmadığı bu gruplar birkaç saat sonra yine aynı yerden sınırdan tekrar ülkeye giriş yapıyor. Agfanistan-İran ve Türkiye'yi kapsayan bir ağla çalışan kaçakçılar mültecileri; kişi başına 400 TL karşılığında yüksek bir meblağ ile sınırın sıfır noktasından köylere, oradan da aynı meblayla farklı araçlarla kent merkezine taşıdığı belirtiliyor. Bazen evlerde veya ahırlarda bekletilen göçmenlere temel ihtiyaçları olan su ve ekmek de çok fahiş fiyatlarla satılıyor. Ayrı kafileler halinde yürümelerine rağmen kadın ve çocuk göçmenler günler süren bu uzun yolculukta oldukça zorlanıyor.
Kentteki metruk binalarda veya inşaatlarda barınıyorlar
Daha önce planlanmış bir lokasyon doğrultusunda kente getirilen göçmenler,artan sayıyla beraber daha kontrolsüz ve düzensiz bir hal almış görünüyor. Kentin kenar mahallelerindeki metruk binalarda veya inşaatlarda barınan göçmenler zaman zaman açık arazilerde, menfez veya köprü altlarında ve su arklarında da kalıyor. Son dönemlerde gelen göçmenlerin yaş ortalaması da oldukça düşmüş durumda. Taliban'ın silah altına alma dayatması karşısında kaçan göçmenlerin yaşları 13 ile 25 arasında değişiyor. Yine Taliban'ın kontrolü ele alacağı korkusuyla kentteki memur, öğrenci ve mali durumu biraz daha iyi olan Afganistanlıların da ülkeyi terk etmeye başladığı belirtiliyor. Bu durum göçün artık sadece yoksul kesimden olmadığını gözler önüne sererek insan akınının boyutunu değiştiriyor. Ülkedeki siyasi ve askeri gelişmeler doğrultusunda sonbahar aylarına doğru göçlerin daha çok artacağı tahmin ediliyor.
Birkaç gün kalıp batı illerine götürülüyor
Günlük binlerle ifade edilen bu geçişlerle kentte gelen göçmenler yine kaçakçıların rehberliğinde ya Van Gölü üzerinden ya da karayoluyla Bitlis'in Tatvan ilçesine; oradan da İstanbul, Ankara, Denizli ve Düzce gibi kentlere gidiyor. Yol boyunca yaşanan açlık, barınma ve istismar gibi sorunların yanı sıra sık sık trafik kazaları yaşandığı da kamoyunca bilinmekte. Geçtiğimiz yıl Vangölü’nde bir geminin batmasıyla oluşan ve 61 göçmenin hayatını kaybettiği kazanın yıl dönümünde yani geçtiğimiz hafta Van’ın Muradiye ve Erciş ilçelerinin bağlantısını sağlayan karayolunda göçmenleri taşıyan minibüs kaza yaptı ve kaza sonucu 12 göçmen hayatını kaybetti, 22 tanesi yaralandı ve yara almayan onlarca göçmenin ise kaza yerinden kaçtığı tahmin ediliyor. Kapasitesinin çok üstünde mültecinin doldurulduğu araçlar mülteciler için bir ölüm kuyusu adeta. Öte taraftan kentte gelen göçmenlerin neredeyse tamamı ABD, Kanada veya Avrupa'ya gitmek istiyor. Bu yönüyle Taliban gibi islami bir örgütten kaçan göçmenler bir başka islam ülkesinde kalmak istemiyor aslında.Ancak sayısı az da olsa Van'da kalan göçmenler de var.Kentte kalanlar İl Göç İdaresi’ne yaptıkları başvurunun ardından burada yaşama tutunmaya çalışıyor.
Delta virüsü varyantı tehlikesi var
Ezici çoğunluğu Afganistan uyruklu olsa da bu koca insan göçünde Bangledaş'tan gelenler de var. Bu göçmenler İran'da gelmek için Hindistan'ın Yeni Delhi kenti sınırından geçiyor. Bu durum göçmenlerin Hindistan'da binlerce can kaybına neden olan ve hala önüne geçilemeyen Delta virüsü varyantı taşıyor olabileceği kaygısı yaratıyor. Nitekim Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarında ülkede adı açıklanmayan bir çok ilde bu yönlü vakaların olduğu belirtildi.
"Van'da her adımda bir göçmenler karşılaşabiliyorsun"
Yaşanan insan seline ilişkin konuşan Van Serhat Göç Araştırma Derneği eş başkanı Hanife Güzel, farklı ülkelerden Van'a olan göçmen akışının yıllardır süregeldiğini ancak son günlerde özellikle Agfanistan uyruklu göçmenlerde devasa artışların olduğunu kaydetti. Van'da şu an her adımda bir göçmene rastlanıldığını kaydeden Güzel, "Van ve çevre illerden Türkiye’ye buradan da İstanbul ve Avrupa’ya geçmek isteyenler bundan bir kaç yıl önce özellikle Afganistan, Pakistan ve İran uyruklu mülteciler oluyordu. Ama yakın zamanda Türkiyenin Suriye sınıra yaptığı duvarla beraber Suriye'li mültecilerin de kullandığı bir güzergah haline geldi Van. Son iki haftadır da Afganistan'da yaşanan siyasi gelişmelerle beraber bu ülke vatandaşları göç ederek sınırdan kentte giriyor. Bu sayıyı binlerce tarif edebiliriz.Kentte şu an her adımda mültecileri görebiliyorsunuz.Temel haklarından mahrum olan bu insanlar sınırdan geçtikten sonra günlerce kentte bekletiliyor" ifadelerini kullandı.
"Kaçakçılar sorunu ağırlaştıran yöntemlere başvuruyor"
Göçmenlere eşlik eden ve belli bir ücret karşılığında yolculuklarını organize eden kaçakçıların ayrıca bir mağduriyet yarattığını ifade eden Güzel, "Göçmenlerin farklı güzergahlardan ülkeye giriş yapması bir kurtuluş olarak değerlendirilse de sınırı geçtikleri esnadan başlayıp gitmek istedikleri yere kadar attıkları her adım büyük zorluk ve tehlikeler barındırmakta.Soğuk,açlık gibi sorunların yanı sıra sık sık karşılaşılan bir sorun da göçmenlerin yolculuğunu belli bir ücret karşılığında organize eden kaçakçı gerçekliği. Göçmenler kaçakçılar tarafından kandırılıyor veya temel hakları istismar ediliyor. Ve hatta göçmenleri ellerinde tutmak için pasaportlarına, paralarına, değerli eşyalarına el koyup onları uzun süre bekletiyor, bu duruma itiraz edip kendi başıma gitmek isteyenleri de darp ediyorlar." dedi.
"Göçmenler üzerine çalışan kurumları kente bekliyoruz"
Artan göç dalgasının ardından ülke genelinde göçmenler ve hak odaklı çalışan kurumları kente davet eden Güzel şöyle devam ediyor:
"Sınırdan kentte giren insanlar son günlerde iyice arttı.Bu insanların hakları korunmalı ve temel insani bir zemin sunulmalı.Bu yüzden diğer kentlerde göçmenler üzerinde çalışmalar yürüten veya hak odaklı çalışan kurumları kente bekliyoruz.Şu an beraber çalışmanın tam zamanı çünkü bu insanlar çaresizlikten buraya geldiler ve uluslararası sözleşmelerden doğan tüm hakları sağlamalı"
İçişleri Bakanlığı yalanladı, gazeteciler yeni görüntüler yayınladı
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, son dönemde Afganistan'da yaşanan gelişmeler üzerinden düzensiz göçmenlerin kalabalık gruplar halinde kontrolsüz biçimde sınırlardan girdiğine ilişkin görüntüleri yalanladı. Bunun ardından gazeteci Ruşen Takva sosyal medya hesabından yeni görüntüler yayınladı. Sınırın sıfır noktasında çekildiği belirtilen görüntülerde büyük çoğunluğu Afganistan'dan olduğu belirtilen göçmenlerin kaçakçılar eşliğinde ülkeye girdikleri görülüyor. Şöyle diyor Takva:
"Bizim görüntülediğimiz Afgan grup 22 gündür yoldaydı.Taliban’dan kaçan ilk gruptu.Aralarında kadın ve çocukların da olduğu yaklaşık 900 kişilik bir kafileydi.Ancak bu sayı bir gecede ve tek bir köyden giriş yapan sayı.Bu şekilde Türkiye’ye girebilecekleri 10 köy daha var"
Gazeteci Ruşen Takva: Yeni göç dalgası kapıda
Her gece en az 1500 göçmenin sınırı geçtiği yönünde bir tahminde bulunan Takva, "Bu görüntülediğimiz görüntü Afganistan’da başlayan ilk kaçışlar.Önlem alınmazsa yeni bir göç dalgası kapıda diyebiliriz.Tüm bu bilgilere ve kayıt altına aldığımız görüntülere rağmen ödül alınması gereken haber yalanlandı" ifadelerini kullandı.
© The Independentturkish