CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Biz devletin ve ekonominin işleyişini iyi biliyoruz. İstişareye ve ortak akla inanıyoruz ve diyoruz ki sizlerle istişare ederek Türkiye’yi süratle düze çıkarabilecek kapasiteye, bilgiye, kadrolara sahibiz" dedi.
CHP Ekonomi Masası Toplantısı için Ordu'ya gelen Öztrak ve beraberindeki heyet, Ünye Ticaret Odası Meclis Grubu'nu ziyaret etti.
Öztrak, ziyarette yaptığı konuşmada, Türkiye'nin planlarda, programlarda tespit edilmiş olan bir 2023 hedefi olduğunu söyledi.
O hedefe göre de Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının 2023 yılında 2 trilyon dolar olacağını belirten Öztrak, şöyle devam etti:
Bu 2 trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasılaya ulaşmak için de Türkiye'nin 2020 yılında, yani geçtiğimiz yıl 1600 milyar dolarlık bir gayrisafi yurt iç hasıla büyüklüğünü yakalaması gerekirdi. Gerçekleşme 717 milyar dolar oldu, sapma 892 milyar dolar, yani gayrisafi yurt içi hasılanın kendisinden büyük. Bu işlerin iyi gitmediğini, ekonominin durumunun iyi olmadığını, hedeflere yaklaşamadığımızı, planda öngörülen hedeflere yaklaşamadığımızı ortaya koyuyor.
Öztrak, "Neden ekonomi böyle birdenbire patinaj yapmaya başladı, neden hedeflerin gerisine düştü?" sorusunu yönelterek, bunun nedenlerinden birisinin büyüme modelinin tıkanması olduğunu savundu.
Türkiye'nin dışarıdan sıcak parayı getirip ekonomiyi şişirmeye dayanan modelinin artık yürümez olduğunu dile getiren Öztrak, hükümetin, "dış güçler bunu yaptı" dediğini ancak bunu yapanın dış güçler olmadığını, Türkiye'de 2007 yılından sonra reformlar konusunda hiçbir adım atılmadığını ifad etti.
İkinci önemli sıkıntı olarak ise bir devlet krizi yaşandığını savunan Öztrak, şu değerlendirmede bulundu:
Özellikle 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken adaylardan bir tanesi dedi ki, 'Ben artık o sizin alıştığınız Cumhurbaşkanı olmayacağım'. Önce bu nedir, ne değildir kimse pek bir şey anlamadı ama sonra ne olduğunu anladık. Cumhurbaşkanının artık partili olacağını anladık. Yetmez. Cumhurbaşkanının artık icranın başı olacağını anladık. Yetmez. Cumhurbaşkanının vesayetinin Türkiye'nin tüm kurumlara yayılacağını ve ülkede tek kişinin, tek karar alıcı olacağını gördük. Bu da bütün kurumların ciddi şekilde yıpranmasına neden oldu.
"Küresel salgını da iyi yönetemedik"
Öztrak, ekonomik hedeflerin geride kalmasının üçüncü nedeninin de 2020 yılında yaşanan küresel salgın olduğuna değinerek, şunları kaydetti:
Küresel salgını da iyi yönetemedik. Tabi bütün dünyayı etkiledi ama bizi daha fazla etkiledi, etkileyecek de. Çünkü biz iyi yönetemedik. Biz salgında ne yaptık? Biz salgında milleti borca batırdık, borçla salgını geçiştirmeye çalıştık. Dünyada salgını borçla en fazla geçiştirmeye, yani en fazla borç vererek salgını geçiştirmeye çalışan ülkeler arasında ikinci olduk, dünya ikincisiyiz. Buna karşılık salgını bütçeden destek vererek, yani esnafını, çiftçisini, çalışanını, KOBİ'sini borçlandırmadan, bütçeden doğrudan destek vererek atlatan ülkeler arasında da sondan ikinci olduk. Bu da bugün ekonomide bir takım sıkıntılara yol açmaya başladı.
Devletin ve ekonominin işleyişini iyi bildiklerini dile getiren Öztrak, "İstişareye ve ortak akla inanıyoruz ve diyoruz ki sizlerle istişare ederek Türkiye’yi süratle düze çıkarabilecek kapasiteye, bilgiye, kadrolara sahibiz" şeklinde konuştu.
"Fındık Türkiye'nin tarımdaki önemli stratejik ürünü"
Öztrak, Türkiye'de bir fındık kanununa ihtiyaç olduğunu söylediklerini belirterek, "Türkiye’nin fındığını bir tane yabancı şirket ihraç ediyor. Yani ağırlık onda. Peki bu şirket ne iş yapıyor. Çikolata üretiyor. Biz niye Türkiye’de ciddi şekilde fındık içeren çikolatayı ve fındığa dayalı diğer besinleri üretemiyoruz?" ifadesini kullandı.
Fındığın, Türkiye'nin tarımdaki önemli stratejik ürünü olduğunu dile getiren Öztrak, "Ben dünyada bunun yüzde 75'ini üretiyorum. Benim yüzde 75'ini ürettiğim bir ürünün her şeyini benim tespit etmem lazım. Amerikalı bademde tekel oldu. Nasıl oldu bakacağız. Kısa vadede ne yapacağız, uzun vadede ne yapacağız bakacağız. Devletin desteği ile de önce bu politikaları uygulayacağız. Fındığı dünyada üreten ve fındığın her şeyini dünyada belirleyen tek ülke olmamızı sağlayacağız" dedi.
Bir gazetecinin, Yargıtay'ın, 28 Şubat davasında sanıklara verilen müebbet hapis cezasını onamasına ilişkin sorusu üzerine de Öztrak, "28 Şubat ve diğer tüm milli iradeye yapılan müdahalelerin karşısındayız. Biz sandıkla gelenin sandıkla gitmesinden yanayız. Milletin iş başına getirdiklerinin de yine millet tarafından iş başından götürülmesinden yanayız. Bu çerçevede 28 Şubat da aslında milli iradeye bir müdahaledir. Her müdahaleye karşı olduğumuz gibi ona da karşıyız" yanıtını verdi.
Independent Türkçe, AA