İngiltere’de ana akım partilerin önde gelen isimleri, Muhafazakar Parti’de liderlik yarışının yaşandığı ve Brexit politikasının sürüncemede kaldığı bir dönemde ABD Başkanı Donald Trump’ın resmi ziyareti öncesi iç siyasetle ilgili “antipatik” yorumlarda bulunmasına tepki gösterdi.

Siyasetçiler, pazartesi günü başlayacak olan 3 günlük İngiltere ziyareti öncesi Trump’ı, Boris Johnson’ın “mükemmel” bir başbakan olacağına yönelik övgü dolu sözleri yüzünden uzun süredir var olan teamülleri yıkmakla suçladı.

The Independent’a açıklama yapan İngiltere eski dışişleri bakanlarından Muhafazakar Partili Sir Malcolm Rifkind, “narsist ve benmerkezci” diye tanımladığı Trump’ın iç siyasetle ilgili yorumlarının “bir ABD başkanı tarafından daha önce örneği bulunmayan davranış” olduğuna dikkati çekti.

İngiltere’de ana muhalefet konumunda bulunan İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ve Liberal Demokrat Parti lideri Vince Cable da Trump’ın açıklamalarını kınadı. Bir milletvekili de Kraliçe II. Elizabeth’e salı akşamı verilecek resmi yemeğe Trump’ın davetini iptal etmesi için çağrıda bulundu.

Trump daha önce İngiltere’nin AB’den çıkışına destek vermiş ve İngiltere Başbakanı Theresa May’e yönelik sözleriyle eleştiri oklarını üzerine çekmiş olsa da mevcut bir ABD başkanının İngiltere’nin siyasi seçimi hakkında yorumda bulunması alışılmadık bir durum.

Trump’ın politikalarına karşı olan grupların bu hafta düzenleyeceği protesto gösterilerine bazı milletvekilleri de katılacak. İşçi Partisi’nin önemli isimlerinden Clive Lewis başkent Londra’da yapılacak protestolara katılma sözü verdi. 
 

ABD Başkanı’nın tepki çeken son yorumlarının ardından Trump’ın resmi ziyaretine öfkenin artması muhtemel.

Trump’ın ülke içi siyasete müdahalesini eleştiren Rifkind, “Başka bir başbakan veya başkan bunu yapmayı hayal edemezdi. Bunun Amerikan başkanları için de geçerli olduğunu kendisi çok iyi biliyor. Ancak adam o kadar narsist ve benmerkezci ki dünyanın geleceğini belirlediğine inanıyor,” dedi.

Bunda yasa dışı veya anayasaya aykırı bir durum söz konusu olmadığına vurgu yapan Rifkind, durumu, “diğer insanların işine sevimsiz şekilde müdahale etme” şeklinde değerlendirdi.

Rifkind, Trump’ın ilk günden itibaren diğer insanların demokratik tercihleri hakkında bu tür yorumlarda bulunduğunu belirterek, “En ufak bir hassasiyete sahip olsaydı, bunu yapmazdı,” ifadesini kullandı.

Rifkind, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer Theresa May, Joe Biden’ın başarılı bir başkan olabileceğine dair hakkında övgü dolu sözler söyleseydi sadece Trump değil, ABD halkının çoğu ‘kendi işine bak’ derdi. Bunlar hassas konular ve İngiltere’nin bir sonraki başbakanının veya ABD’nin bir sonraki başkanının kim olacağına sadece o ülkelerin vatandaşları karar verir.”

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de Trump’a tepki göstererek, şunları söyledi:

“Başkan Trump’ın İngiltere’nin başbakanının kim olacağına karar verme girişimi ülkemizin demokrasisine kabul edilemez bir müdahaledir. Bir sonraki başbakan ne ABD Başkanı tarafından ne de 100 bin temsilcisi olmayan Muhafazakar Parti tarafından belirlenecek, İngiliz halkı genel seçimde belirleyecek.”

Liberal Demokrat Parti lideri Vince Cable da Trump’ın tutumunu eleştirdi. Cable, “Eğer Boris Johnson’ı başbakanlıktan uzak tutmak için bir neden gerekliyse, bu Trump’ın ona ve Brexit’e destek olması olurdu. Her ikisi de İngiltere için kötü,” yorumunda bulundu.

Trump, İngiliz Sun gazetesine yaptığı açıklamada, Boris Johnson’ın mükemmel bir lider olacağını düşündüğünü söylemişti. Trump, “Onu beğeniyorum, her zaman beğendim. Onun seçileceğinden emin değilim ama o çok iyi ve yetenekli biri,” ifadesini kullandı.

Trump liderlik yarışının diğer adaylarından olan Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt’ı da beğendiğini kaydetti.

Öte yandan Trump, kendisini İran konusunda eleştiren diğer adaylardan Çevre Bakanı Michael Gove’la ilgili sert ifadeler kullandı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/uk/politics

Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer