Cihat Oduncu, 35 yaşında küçük bir işletme sahibi bir esnaf.
Oduncu, 1999'da babasını kaybettiği için daha çocuk yaşta sorumluluk aldı ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldı.
Babasının ölümünden sonra birkaç yıl Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaşamaya devam eden Oduncu, çareyi taşınmakta buldu.
Ailesini yanına alarak İstanbul'a yerleşen Oduncu, kardeşleriyle beraber birçok işte çalıştı.
Bu sürede meslek edinen ve kendine ait bir yer açmak için çabalayan Oduncu, 2017'de kardeşleriyle çayevi alarak işletmeye başladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Açtıkları çayevi genişleyen aileyi geçindirmekte yetersiz kalınca Oduncu, kredi ve borçlarla bir kafe açtı. Ancak birkaç ay sonra koronavirüs (Kovid-19) ortaya çıkınca hesapları alt üst oldu.
Pandemi nedeniyle kapanma kararı çıkınca Oduncu hem çayevini hem de kafesinin kapısına kilit vurmak zorunda kalır.
17 günlük kapanma kararının ardından belki "ekmek kapılarımızda yeniden çorbamızı kaynatırız" düşünesine kapılan Oduncu, hayal kırıklığına uğradı.
Zira çay ocağı, kahvehane, kafe ve birçok küçük işletmenin 1 Haziran'a kadar kapalı olacağı kararı çıktı.
Bu da beraberinde "aç-kapa uygulamasında fatura yine küçük esnafa kesildi" eleştirilerini beraberinde getirdi.
Bu konuda Cihat Oduncu yalnız değil. Onun gibi yüzbinler var. Hangisine dokunulsa bin ah işitiliyor.
Oduncu, kapanma kararı nedeniyle yaşadıkları zorlukları Independent Türkçe'ye anlattı.
"Ödeyemediğim elektrik faturam icralık oldu"
Bir yılı aşkın bir süredir kapalı olan kafe için devletten herhangi bir yardım almadığını kaydeden Oduncu, çayevi için sadece 4 bin lira civarında bir destek aldıklarını söyledi.
Kirayı ödeyemedikleri gibi evin mutfak masraflarını karşılamakta zorlandıklarını belirten Oduncu, "Evin 7, dükkanın da ödenmemiş 6 ay kirası bulunuyor. Su, elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemedik. Ödeyemediğim 600 civarındaki elektrik faturam icralık oldu" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "esnaf hakkını helal etsin" sözlerini anımsatan Oduncu, "Bir şartla helalleşiriz. Kira, faturalar, kredi ve vergi borçlarımız ödensin helalleşelim. Aksi durumda hakkımı helal etmiyorum. Bu süreçte evdeki tencereyi zor kaynattık. Bildiğim ve tanıdığım birçok esnaf benzer durumu yaşıyor" diye konuştu.
"Tencereyi kaynatmak için soğan patates sattık, inşaatlarda çalıştık"
Kapanma sürecinde yaşadıkları zorlukları kelimelerle anlatmakta zorlandığını dile getiren Oduncu, evde tencereyi, kaynatmak için kardeşleriyle beraber soğan ve patates sattıklarını, inşaatlarda çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Bir yılı aşkın bir süredir kuru ekmeğe muhtaç kaldık desek yeridir. Tüm bu zorluklara rağmen üstüne birde mülk sahibi ile sorunlar yaşadık. Biz kirayı ödeyemezken adam zam talebinde bulunuyor. Bu konuda kaç defa tartıştığımızı hatırlamıyorum bile. 7 aydır kirayı ödeyemediğim ev sahibim beni evden çıkarmak istiyor. Birbirimize biraz daha toleranslı davranmak zorundayız dediğimizde de ‘devlet yardım yapmıyorsa ben mi yardım edeceğim' cevabını alıyoruz."
"Borçları faizli ertelenen esnafa verilen destek çok az"
Sadece Oduncu değil, hangi esnafa mikrofon uzatılsa benzer cümleler kuruluyor. Bazısı da "bıçak kemiğe dayandı" diyerek çekmecelerde biriken faturaları gösteriyor.
Kiraların yanı sıra elektrik, doğalgaz ve su faturalarının biriktiğini dile getiren esnaf, seslerinin duyulmasını istiyor.
Çoğu zaman da onlar adına Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken konuşuyor.
17 günlük kısıtlamada esnafın hayal kırıklığını Palandöken dile getirdi.
Palandöken, yeni kademeli normalleşme sürecinde faturanın 2 milyonu aşkın esnaf ve sanatkâr ile çalışanlarına çıkarıldığını söyledi.
Yarım ve tam kapanma döneminde kapalı kalan mekanların tamamının esnaf ve hepsinin günübirlik kazanan insanlar olduğunu ifade eden Palandöken, "Verilen destek çok yetersiz ve borçlarda faizli ertelendi. Esnafa karşılıksız hibe desteği verilmeli ve borçları yılsonuna kadar faizsiz ertelenmeli. Esnaf bu yükü kaldıramayacak durumda" diye konuştu.
Devletin uzun süredir kapalı olan bar, kafe ve kıraathane gibi eğlence merkezlerinden vergi ve sosyal destek primi almaması gerektiğini dile getiren Palandöken, "Borç ve benzeri vergiler çalışmaya başlamadan esnaftan alınmamalı, devlet tam destek vermeli. Yoksa aileleri ile birlikte 10 milyonu aşkın insan yarın devletten iş ve aş isteyecek. Esnaf istihdam ettiği elemanı kaybedecek, bu da işsizler ordusunun büyümesine neden olacak" değerlendirmesinde bulundu.
"Dayanacak gücü kalmayan esnaf borç batağında"
Ankara Kahveciler ve Esnaf Odası Başkanı İsa Güven ise mağdur ve perişan kahveci esnafının 5 aydır eve ekmek parası götüremediğini kaydetti.
Son iki Ramazan Bayramı ve bir Kurban Bayramı'nın kahveci esnafı için buruk geçtiğini aktaran Güven, "25 bin nakit, 25 bin kredili aldığımız paranın ödemesi yaklaştı. Bunun bir yıl ertelenmesini istiyoruz. Ayrıca psikolojisi bozulan esnafa destek verilmeli" çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi liderler, sağlık bakanı ve bilim kurulu üyelerine seslenen Güven, "Koronavirüsün ne zaman biteceği belli değil. Esnaflarımızın yüzde 50'si iflas etti. Mal sahipleri dava açıyor. Durumumuz iyi değil, gerçekten bıçak kemiğe dayandı. Yeter artık kahvehanelerimizi açın" ifadelerini kullandı.
Borç batağında esnafın vergi, BAĞ-KUR ile faturalarının ertelenmesi gerektiğini hatırlatan Güven, KOSGEB'in esnaflara acil bir destek vermesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülke genelinde vergi mükellefi 120 bin civarında kahve ve kıraathane var. AVM'ler, süper marketler dahil her yer açıldı ancak eğlence sektörü hala açılmış değil. Zor günlerden geçen esnafın dayanacak gücü kalmadı. Eğlence sektörü perişan, esnafın yüzde 50'si borç batağında. 15 aylık kiranın 5'i mal sahibi, 5'i hazine diğerini de mükellef karşılasın. Madem birlik ve beraberlik diyoruz o zaman herkes elini taşın altına koymalı."
© The Independentturkish