Bir yılı aşan bir süredir hayatımızı etkisi altına alan Kovid-19 salgını hiç olmadığı kadar kapalı alanlarda zaman geçirmemizi de beraberinde getirdi.
Evlerinde veya dar çevrelerinde kalan insanlar daha fazla internette ve sosyal medyada zaman geçirir oldu.
Sosyal medya kullanımının yaygınlaşması beraberinde buranın üzerinden yapılan dolandırıcılıkları artırdı.
Bu konuda en yaygın kullanılan yöntemlerden biri de yardım talebiyle dolandırma.
Sosyal medya gerçekten yardıma muhtaç olan veya destek isteyenlerin seslerini duyurabildiği bir alan olmanın yanında fırsatçı kişilerin de başkalarının duygularını suiistimal ederek çıkar sağlama aracı olarak kullanılabiliyor.
"Duygu sömürüsü yaparak insanları kullanmaya meslek haline getirdiler"
Sakarya Türk Kadınlar Birliği üyesi olarak 12 yıldan beri insan ve kadın hakları üzerine mücadele çalışan İclal Civelek, aktif bir sosyal medya kullanıcısı ve bu süreçte pek çok yardım talebine cevap vermeye çalışan bir yardımsever.
Ancak bu yardımları sırasında o da pek çok kereler iyi niyetinin suiistimal edilmesinden şikayetçi.
Civelek, "Beni bu düşünceye iten olay birebir kendi yaşadıklarım ve çevremdeki insanların yaşadıkları" diye ve ekledi:
Sosyal medyadan kaç kişi ulaşıp yardım istediyse günün sonunda hepsi dolandırıcı çıktı. Ben insanların artık duygu sömürüsü yaparak insanları kullanmaya çalışmalarını ve bunu da meslek haline getirdiklerini düşünüyorum.
"Simit arabası için 20 bin lira yardım edildi yine para istedi"
Civelek, yaşadığı olaylarla ilgili şu örneği verdi:
Birisinin bir simit arabası alıp ekmek parasını kazanmasına katkı sağlamak için adeta seferber olduk. Günün sonunda 20 bin TL gibi bir yardım yapıldı kendisine ki ben daha fazla olduğunu düşünüyorum. Ama para talepleri bitmeyince anladık ki dolandırıcı.
"Profillerine çocuk resmi koyup inandırıcılığı artırmaya çalışıyorlar"
Sosyal medyayı dolandırıcılık amacıyla kullanmaya çalışan bazı kişilerin kimi zaman profillerine çocuklarıyla resim koyup inandırıcılıklarını artırmaya çalıştığını dile getiren Civelek, sözlerine şöyle devam etti:
Duygusal insanlar olarak ah vah edip elimizden geleni yapıyoruz. Üç kişiye yardım ettik. Sadece ben değil birçok arkadaşım ve duyarlı insanlarla birlikte karınca kararınca yardım ettiğimiz kişiler oldu. Kimisi iş beğenmedi, kimisi aş beğenmedi, kimisi ise miktarı az buldu, yetinmedi.
"Sosyal medya dolandırıcı dolu"
Sosyal medyanın dolandırıcı dolu olduğunu öne süren Civelek, "Ben artık inanmıyorum. Bu platformda birilerine yardım etmek yerine herkesin bulunduğu mahalle veya bağlı olduğu belediyeden gerçek yoksul ve ihtiyaç sahibi insanlara ulaşması daha yerinde bir adım olacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.
"Yüzde 95’i dolandırıcı"
Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz de sosyal medya üzerinden yardım isteyenlerin yüzde 95'inin dolandırıcı olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:
Bir tane boş buzdolabı, üç çocuk resmi göndererek 'param yok dolap bomboş' diyor. Bir IBAN gönder diyerek araştırmaya başladığımda alakası olmadığını anlıyorum. Ya da 'memlekete gidecek param yok, annem hasta 100-150 lira verir misiniz?' diyenler oluyor. Gerçekten yardıma ihtiyacı olanlar var ama sosyal medyada bunların sayısı az.
"Dolandırıcılık pandemi döneminde felaket arttı"
"Pandemi döneminde dolandırıcılık felaket arttı" iddiasında bulunan ve "Yıllardır avukatım ve tüketici hakları için mücadele ediyorum. Hiçbir dönem bu kadar yoğun dolandırıcılık görmedim. Dolandırıcılık için sosyal medya yaygın kullanılıyor" diyen Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sosyal medyanın kolay kullanılır olmasından faydalanıyor. Dolandıranların bazısı parasız da değil. Pandemi sürecinde bazı insanlar standartlarının düştüğünü düşünüyor. Açığı kapatmak için 'sosyal medyayı kullanarak üç beş kişiyi dolandırırsam içemediğim sigarayı içerim, alamadığım çantayı alırım' diye düşünenler de var.
"Güzel kadın fotoğrafları olan sahte hesaplarla erkekleri kandırıyorlar"
Pandemi döneminde insanların kayıpları nedeniyle duygusallaşmalarının da dolandırıcılarca suiistimal edildiğini öne süren Deniz, iddialarını şu şekilde detaylandırdı:
Sahte hesaplar aşırı arttı. Güzel kadın fotoğraflarını profillerine koyup özellikle ileri yaşlı erkekleri ekleyerek onları kandırmaya çalışanlar var. Bazısı 'görüntülü seks yapacağız' diyerek ikna ediyor. Bu kişileri araştırdığımızda bazısının Avrupa merkezli bir siteye üye olduklarını arayan kişiyi belli bir süre telefonda tutma karşılığında ücret aldıklarını öğrendik.
"Sahte evrakla insanları ikna ediyorlar"
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Başkanvekili olan ve sosyal medyada yaşanan hukuki sorunlar üzerine bir de kitabı olan avukat Rıdvan Yıldız da son dönemlerde sosyal medyada yardım isteklerinin arttığını belirterek şu uyarıda bulundu:
Sıklıkla şunu ifade ediyorum; sosyal medyada babanıza bile güvenmeyin! Sosyal medyada sahte paylaşımlarla, insanlara kendini acındırarak dolandırıcıların yardım istediği çok sayıda örnek var. Hatta dolandırıcılar sahte evrak, photoshop gibi yöntemlerle insanları ikna etmeyi dahi başarıyorlar. Dolayısıyla sosyal medyadan istenen yardımlar güvenilir değil.
"Sosyal medyada yapacağınız yardımların kime gideceği belli değil"
"Kıyaslayacak olursam sokakta gördüğünüz dilenci daha güvenilir diyebilirim" diyen Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çünkü en azından dilenciyi görüyorsunuz, karşınızdaki belli. Ancak sosyal medyada yapacağınız yardımların kime gideceği bile belli değil. İyi niyetle yaptığınız yardım belki bir suç örgütüne, belki bir terör örgütüne bile gidebilir. Yardım yapıyorum derken kendinizi hukuki olarak da zor durumda bulabilirsiniz.
"Referans olabilecek bir tanıdığınız varsa ayırt edebilirsiniz"
Peki sosyal medyada hem yardım etmek isteyen hem de dolandırılmamak isteyenler nelere dikkat etmeli? Yıldız, bu konuda da şu önerileri dile getirdi:
Sosyal medyadaki sahte yardım talepleri ile gerçeğini bu talepte bulunana referans olabilecek bir tanıdığınız varsa ayırt edebilirsiniz. Sadece sosyal medyada tanıdığınız birinin referansı da yeterince güvenilir değil. Yine dediğimiz gibi sahte evrak ve sahte resimler, photoshoplar ile de yanıltma girişimleri mümkün. Sosyal dayanışma çok önemli olmakla birlikte dolandırıcıların bunu da kullandığını unutmamak gerek. İnsanların tanıdığı, bildiği ihtiyaç sahiplerine doğrudan yardım yapması ya da güvenilir yardım kuruluşlarının tercih etmesi daha güvenilir bir yöntemdir.
"Duygu sömürüsü had safhaya ulaştı"
Sosyal medyada dolandırıcılık amaçlı yardım taleplerinin bir kısmında engelliler kullanılıyor.
Engelli Hakları Federasyonu Başkanı Cemalettin Gürsoy, son süreçlerde sosyal medyada engelli olduğunu iddia ederek ya da çocuğunun engelli olduğunu söyledi.
Yardım adı altında dolandırıcılık girişimlerinin arttığını vurgulayan Gürsoy, şunları kaydetti:
Bu tür taleplerin yüzde 80'ni gerçek dışı. Duygu sömürüsü had safhaya ulaştı. Gerçekten yardıma muhtaç olanlar da var ama her şeyden önce sosyal medya üzerinden yardım toplanması yasak. Sahte dernekler kurarak sokak sokak gezerek engelliler adına para toplayan dolandırıcıların bir kısmı faaliyetlerini sosyal medyaya kaydırdı.
© The Independentturkish