"Hallyu" ya da Kore dalgası olarak tanımlanan, müzik endüstrisinden sinema endüstrisine, televizyon dizilerinden çizgi romanlara, kozmetikten yemek kültürüne kadar birbirinden farklı pek çok kültürel ürünü kapsayan Güney Kore'den dünyanın farklı bölgelerine yayılan K-içerikler nasıl bu denli popüler hale geldi?
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Güney Koreli yönetmen Bong Joon-ho'nun Parazit (Parasite) filmiyle 92. Oscar Ödülleri'ne damgasını vurduğu, BTS'in dünyanın geri kalanının yanı sıra özellikle ABD'nin müzik piyasalarını çıkardığı her albüm ve şarkıyla adeta fethettiği göz önüne alındığında "popüler hale geldi" ifadesi dahi kimi açılardan yetersiz kalabilir.
Gündelik hayatın farklı alanlarını çok çeşitli ürünlerle doldurabilen ve bunu eğlence dünyasının kalbinin attığı ABD'de bile son derece başarılı biçimde uygulayan K-içerikler, yaratıcı içerik endüstrilerinin devlet politikası kapsamında desteklenerek küresel bir olgu haline geldiği sıradışı bir örnek teşkil ediyor.
Ancak son dönemdeki gelişmeler başta müzik endüstrisi olmak üzere K-içeriklerin "popüler olmanın" ötesine geçerek küresel işleyişi bütünüyle değiştireceğine işaret ediyor. Kore dalgasının farklı boyutlarını Prof. Dr. Mutlu Binark, Arş. Gör Demet Fırat ve hayranlarla konuştuk.
Binark: Üretim biçimi ve pazarlama değişecek
Hem BTS hem de grubun plak şirketi Hybe için hayli önemli haberlerin arka arkaya duyurulduğu Nisan 2021'deki gelişmelere bu açıdan dikkatle bakmak gerekiyor.
Daha önce Big Hit Entertainment olarak bilinen ve Mart 2021'de Hybe Corporation çatısı altında yeniden markalaştığını duyuran şirketin 2 Nisan'da ABD'nin eğlence sektörünün önemli şirketlerinden Ithaca Holdings'le birleştiği açıklandı.
Söz konusu anlaşmanın Justin Bieber, Ariana Grande, Demi Lovato gibi yıldızlarla çalışan menajerlik şirketi SB Projects'i de içerdiği ve SB Projects'le Ithaca Holdings'in kurucusu Scooter Braun'un Hybe'ın yönetim kuruluna dahil olacağı belirtildi.
İki büyük şirketin birleşmesini Hybe'ın CEO'su Bang Si-hyuk, "hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği yeni bir maceranın başlangıcı" diye tanımlarken Braun, "oyunun kendisinde devrim yapmak için bir fırsat" şeklinde niteledi.
Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Binark da Hybe ve Ithaca Holdings'in birleşmesinin şirket yöneticilerinin işaret ettiğine paralel biçimde önemli bir endüstriyel strateji olduğunu ve "üretim biçimini ve pazarlamayı değiştirecek" nitelikte bir etki yaratabileceğini belirtiyor.
Fırat: Hayranlar duygusal emekleriyle üretime dahil oluyor
BTS'i ve diğer K-pop gruplarını Batılı yıldızlardan ayıran en önemli özelliklerden biri çevrimiçi Weverse, V-live gibi uygulamalar üzerinden hayranlarla sürekli etkileşim halinde olmaları. Bu etkileşim sayesinde hayranlar grupların ürettiği içerikleri pasif biçimde tüketmek yerine üretime bizzat dahil oluyor.
Müzik endüstrisinin en önemli unsurlarının başında gelen konserler de üretimin ve tüketimin iç içe geçtiği böylesi bir deneyimi destekleyecek şekilde yeniden tasarlanıyor. Binark "artırılmış eğlence" şeklinde tanımladığı bu deneyimi şu şekilde anlatıyor:
Kültürel içerik ve teknolojiyi birbirine adapte ettiler. Bu konserlerde artırılmış gerçeklik uygulamalarını sahnedeki performansa dahil ediyorlar. Seyirciye farklı kamera açılarından hayranı oldukları grup üyelerini izleyebilecekleri teknolojik olanak sunuyorlar. Ayrıca seyircinin de konsere katılımına imkan sağlanıyor. Seyirciler sahnenin arkasındaki ekranlardan performansa katılıp albümdeki bir parçayı söyleyebiliyor. Konser deneyiminin kendisi değişmiş durumda.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Arş. Gör. Demet Fırat da hayran katılımının endüstrinin çok önemli bir parçası olduğuna işaret ediyor. Konserlerin yanı sıra üretilen her türlü içeriğin sosyal medya kanallarından yaygınlaştırılması ve hayranların bu faaliyetlerde doğrudan yer almasının altının çizilmesi gerekiyor. Fırat bu süreci şu şekilde aktarıyor:
Önceden sadece tüketen hayranlar; forumlar, web siteleri, sosyal medya uygulamaları aracılığıyla üretime de katkı sunmaya başladı. Katılımcı kültür olarak adlandırılan bu şeyin parçası olan hayranlar duygusal emekleriyle işledikleri faaliyetlerle hem tükettiklerinin yaygınlaşmasına hem de içeriklerin üründen öte, kendi çabalarıyla geliştirilebilir, evrilebilir olgular haline gelmesine neden oldu.
Binark: Amerikan pazarı için yeni bir idol grup yaratılacak
Özellikle pandemi döneminde müzik endüstrisinin en çok yara alan sektörlerden biri olduğunu belirten Binark, yeni koşullara ayak uydurabilmek için çevrimiçi platformların gelecek dönemde daha fazla öne çıkacağını vurguluyor. Bu açıdan "Bang Bang Con: The Live" ismiyle BTS'in düzenlediği çevrimiçi konseri örnek veren Binark grubun dünya turneleriyle ulaştığından çok daha fazla sayıda izleyici ve dinleyiciyle temas kurduğunu söylüyor.
Big Hit özellikle haziranda bir deney yaptı ve V-live üstünden konser bileti sattı. Bang Bang Con adıyla canlı konser gerçekleştirdi ve epey başarılı oldu. Bu tutunca kendi geliştirdikleri mobil uygulama üzerinden daha kapalı bir platformda iki konser yaptılar. Konserlerde teknoloji de denendi.
방에서 즐기는 방탄소년단 콘서트
— BTS_official (@bts_bighit) April 9, 2020
방.방.콘
Coming Soon!#방방콘 #방에서즐기는방탄소년단콘서트 pic.twitter.com/ENnbTwMojL
Endüstriyel açıdan denediği farklı pazarlama stratejileri ve teknolojilerle öne çıkan Hybe'ın ABD pazarına girmesi bu açıdan ABD'li sanatçıların da kısa süre içinde benzer stratejilere yönelebileceğine işaret ediyor. ABD'de de Güney Kore'dekine benzer idol grup yarışmalarının yapılacağını belirten Binark, gruplarla hayranlar arasındaki etkileşimlerin deneneceği sosyal medya platformlarının son derece önemli olduğunu söylüyor.
Muhtemelen Amerikan pazarı için yeni bir idol grup yaratılacak. Ama bu idol grubun yaratılmasında sosyal medya platformları önemli. Bu platformlarda Batılı yıldızlar da var. Buralarda yıldız-hayran etkileşimini deniyorlar. Bence Amerikan pazarına girdiklerinde oradaki müzik endüstrisini değiştirecek hamleler atılacak.
Uluslararası işbirlikleri: McDonald's ve Louis Vuitton oyuna dahil oluyor
Öte yandan K-pop yalnızca müzik endüstrisiyle sınırlı bir fenomen değil. K-pop grupları aracılığıyla yaratılan markaları destekleyecek biçimde tamamlayıcı ürünlerin satışları da deneniyor.
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri 19 Nisan'da ABD'li küresel fast-food zinciri McDonald's'ın yaklaşık 50 ülkede BTS menüsü çıkaracağını duyurmasıydı. McDonald's'ın hamlesini dört gün sonra ünlü Fransız moda markası Louis Vuitton izledi ve BTS'in moda markasının uluslararası elçisi olduğunu açıkladı.
Coming this May: The BTS Meal pic.twitter.com/iarw2gYMsx
— McDonald’s⁷ (@McDonalds) April 19, 2021
#BTS for #LouisVuitton. Joining as new House Ambassadors, the world renowned Pop Icons @bts_bighit are recognized for their uplifting messages that impart a positive influence. Louis Vuitton is pleased to welcome members RM, Jin, SUGA, j-hope, Jimin, V and Jung Kook. pic.twitter.com/WzRHWb3piB
— Louis Vuitton (@LouisVuitton) April 23, 2021
Bahsi geçen markalar dışında BTS'in Samsung, LG gibi Güney Koreli markaların da uzun süredir reklam yüzü olarak kullanıldığını hatırlatmak gerekiyor.
Hem teknolojinin hem de farklı alanlardan küresel ortakların etkin biçimde kullanılması, hayranların üretim sürecine aktif olarak dahil edilmesinin yollarının sürekli olarak güncellenmesi K-pop açısından bakıldığında Kore dalgasını özel kılan etmenler olarak görülüyor. Ancak K-pop, dalganın görünümlerinden yalnızca bir tanesi.
Devlet-özel sektör ortaklığı olarak Hallyu
Son dönemde K-pop, Kore dalgasının en göze batan unsuru olarak öne çıksa da Hallyu 1990'ların ortalarından itibaren Güney Kore hükümetlerinin etkin biçimde desteklediği farklı yaratıcı içerik endüstrilerinin bütününe işaret ediyor.
Mutlu Binark'ın "Kültürel Diplomasi ve Kore Dalgası 'Hallyu'" isimli kitabında belirttiği biçimiyle Hallyu özellikle 1997'deki ekonomik bunalımı aşmak açısından kültürel ürünlerin ihracatın önemli kalemlerinden biri haline getirilmesiyle gerçekleşti.
"Chaebol" olarak adlandırılan bir dizi farklı alanda faaliyet gösteren büyük şirketlerle devlet arasındaki işbirliğiyse 2008'den sonra belirgin hale geldi. Öte yandan 2009'da KOCCA'nın (Korea Creative Content Agency - Kore Yaratıcı İçerik Ajansı) kurulmasıyla bu alandaki kamu ajansları birleştirildi ve endüstrinin kendisi çok daha sistematik bir hüviyete büründü.
"Hallyu 1.0" televizyon dizileri olan K-dramalarını içerirken "Hallyu 2.0" K-pop, dijital oyunlar ve animasyonlarla yeni bir görünüm kazandı.İlk iki dalganın yanı sıra Binark bahsi geçen kitabında "Hallyu 3.0" veya "Post-Hallyu" olarak ifade edilebilecek son dalganınsa birbirine yakınsayan içerik ve teknolojilerle yeni pazar arayışlarına işaret ettiğini belirtiyor.
Fırat: Güney Kore hayranları, hayranlığın doğasına aykırı özellikler taşıyor
K-içeriklerin yanı sıra manga ve anime gibi Japonya'da üretilen popüler kültürel içeriklerin Türkiye'deki yansımaları üzerine çalışma yürüten Demet Fırat, iki farklı ülkenin ürünlerinin hayranlarının demografik özelliklerinin birbirinden çok farklı yanları olduğunu belirtiyor.
Manga ve anime hayranları üzerine yaptığı çalışmada 14-27 yaş aralığının diğer yaş gruplarına oranla baskın çıktığını, bunun da "hayranlığın doğasına uygun" olduğunu söyleyen Fırat, Güney Kore içeriklerininse çok farklı yaş gruplarınca tüketildiğinin altını çiziyor.
Güney Kore hayranları, 'hayranlığın doğasına uygun bir biçimde' değil 'hayranlığın doğasına aykırı bir biçimde' her yaş aralığından neredeyse eşit bir yüzde oluşturabiliyor. Güney Kore dizileri ilk olarak Asya'da öncelikle Çin'de yaşlı kadınlar arasında çok popüler olmaya başladı. 7'den 77'ye her yaştan insan etkilenebiliyor. Yani Kore dizisi izlemiyor olabilirsiniz ancak Kore kozmetik ürünleri kullanıyorsunuzdur ya da aksine üretilen bütün içerikleri tüketiyorsunuzdur.
Kısa süre önce BTS'in hayran grubu ARMY'nin Türkiye'deki üyelerinin yaptığı #ARMYlermesleğinitanıtıyor Twitter etkinliğine dikkat çeken Fırat çok farklı meslek ve yaş grubundan hayranların olabildiğinin görüldüğünü söylüyor.
K-içeriklerinin Türkiye'deki yansımaları
Pek çok farklı ülkede olduğu gibi K-içeriklerin Türkiye'de de çok ciddi bir hayran kitlesi bulunuyor. Geçen yıl eylülde yayımlanan Twitter verileri Türkiye'nin de önemli pazarlardan biri olduğunu göstermişti.
Asya ülkelerinde kullanılan sosyal medya platformlarındaki veriler denkleme dahil edildiğinde farklı tablolar ortaya çıksa da Twitter'ın yaygın biçimde kullanıldığı ülkeler arasında Türkiye K-içeriklerin dikkate değer pazarlarından biri gibi görünüyor.
Ancak diğer içerikler bir yana özellikle BTS ve EXO gibi popüler K-pop gruplarının Türkiye'deki hayranları en aktif gruplar olarak öne çıkıyor. Hayranların kendilerini K-pop gruplarıyla özdeşleştirme biçimleriyse K-pop'un neden bu denli başarılı olduğuna yönelik çarpıcı veriler sunuyor.
BTS ARMY Turkey ve EXO UNIVERSE Turkey'den konuştuğumuz hayranlar dinledikleri içeriklerin endüstriyel niteliğini vurgulamalarına karşın K-pop gruplarıyla çok duygusal bir bağ kurduklarını belirtiyor.
"Hiç kimsem yoksa EXO var"
BTS ARMY Turkey'den bir üye BTS'e yönelik düşüncelerini şu şekilde ifade ediyor:
Objektif baktığımızda K-pop'un bir endüstri ve grupların da fabrikalardan çıkan ürünler olduğunu söyleyebiliriz. Ancak BTS'in bu yolda onlardan ayrılarak tam anlamıyla kendi sektörünü oluşturduğunu belirtebiliriz. BTS'ten sanatının yanında kesinlikle samimiyetiyle öne çıkan bir grup olarak bahsetmek sanırım yanlış olmaz.
Bir diğer BTS hayranıysa şu ifadeleri kullanıyor:
K-pop temelde çoğu müzik piyasasıyla benzer unsurlara sahip bir pazar. BTS de bu sektörün bir parçası ve temelde de bir çalışanı. Bizler de BTS'le gerek şarkıları gerekse açtıkları yayınlar, konserler ve benzeri içerikler sayesinde iletişim kurabiliyoruz. BTS'in sürekli haber beklediğimiz ve başka bir ülkede yaşayan bir dostumuz olduğunu söylemek pek de absürt olmaz. Yani BTS üyeleri bizim için asla ulaşamayacağımız, göklerin üstündeki bir tahtta oturan ünlü tiplemesinden çok uzakta.
Hayran gruplarının gruplarla ve içeriklerle kurduğu bağ bu açıdan son derece dikkate değer. BTS ARMY üyelerinin ifadelerine benzer biçimde EXO Universe sözcüsü de EXO'nun hayranların hayatında çok özel bir yere sahip olduğuna işaret ediyor.
EXO, şartlar ne olursa olsun daima 'Biz biriz!' ilkesiyle yolunu çizen ve o yolda ilerleyen bir grup ve her üyenin kişiliği, sesi, söyledikleri bize ayrı ayrı güç ve mutluluk veriyor. 'Hiç kimsem yoksa EXO var' diye düşünüyoruz çünkü bize o güveni veriyorlar.
"BTS üyeleri normal gençler olarak yaşadıkları sıkıntıları anlatıyor"
Hayranlar, grup üyelerinin kendileriyle çeşitli platformlar üzerinden kurdukları doğrudan temasın yanı sıra şarkılarında kullandıkları temaların ve şarkı sözlerinin de çok önemli olduğunu söylüyor.
Grupların, kendileriyle aynı yaş grubundaki hayranların yaşadığı sıkıntıları dillendirmesi ve onlara yalnız olmadıklarını hissettirmesinin K-pop'un yakaladığı başarıda başat faktörlerden biri olduğu anlaşılıyor.
BTS ARMY Turkey üyelerinden biri bunu şu ifadelerle anlatıyor:
BTS'i fanlar için en önemli kılan unsur şarkılarıyla ve söyledikleriyle büyük sanatçılar olarak değil de yirmili yaşlarında normal birer genç olarak yaşadıkları zorlukları ve sıkıntıları anlatmaları. Bu şekilde dünyadaki tüm gençlere ulaşıp yalnız olmadıklarını ve herkesin bu tür zorluklar yaşadığını gösteriyorlar.
Yardım kampanyalarından doğum günü etkinliklerine
K-pop gruplarıyla kendilerini birer aile olarak gördüğünü belirten hayranlar zaman zaman birlikte etkinlikler düzenleyip bir araya geldiklerini söylüyor. Özellikle BTS'in dünya çapında yaptığı yardım kampanyaları düşünüldüğünde hayran grupları ve sanatçılar çok kısa süre içinde organize olup ortak hareket edebiliyor.
EXO UNIVERSE Turkey sözcüsü koronavirüs pandemisi öncesinde üniversite kulüplerinin düzenlediği dans ve vokal yarışmaları gibi K-pop etkinliklerinin önemli sosyalleşme alanları olduğunu söylüyor.
Ankara, Kızılay'da
— BTS ARMY TURKEY (@bangtantr) December 14, 2019
Farklı günler, farklı aylar, farklı mevsimler
Yoongi ile tamamlanacak pano etkinliklerimiz.
Her pano asılışında aynı heyecanı hissettik, sizlerin mutluluğuyla bizler de mutlu olduk. Umarız üyeler de internette fotoğraflarına rastlamış ve mutlu olmuşlardır :') pic.twitter.com/Q3zdMrmsDB
Öte yandan hem EXO hem de BTS hayranları, üyelerin doğum günlerinde yaptıkları kafe etkinliklerinin kendileri açısından çok anlamlı olduğunu söylüyor. BTS ARMY Türkiye sözcüsü bu tip etkinlikler için kafelerle önceden görüştüklerini ve ortalama 300 ila 400 kişinin katılım sağladığını belirtiyor.
Binark: Türkiye'deki "cinsiyetsizleştirme" algısı yanlış
Her ne kadar tüm dünyada çok ciddi bir hayran kitlesine hitap etse de K-pop endüstrisine ve endüstrinin yarattığı imgelere yöneltilmiş epey eleştiri ve suçlama bulmak mümkün. Ancak eleştirilerin ya da suçlamaların niteliğinin de ülkeden ülkeye çarpıcı değişiklikler gösterdiğini söylemek gerekiyor.
Konuya dair The Guardian'a konuşan Kaliforniya Üniversitesi'nde (Berkeley) sosyoloji profesörü John Lie'nin görüşleri bu açıdan son derece önemli. Lie, Türkiye'deki iddiarla tezat oluşturacak biçimde K-pop endüstrisinin "temiz" bir erkeklik imgesi sunduğunu ancak bunun gerçeklikle uyuşmadığını belirtiyor.
K-pop; ataerkil, cinsiyetçi ve şık olmayan Koreli erkeklerin aksine kibar ve cömert erkek yıldızların temiz bir imajını sunmaya çalışıyor. İllüzyon ve gerçeklik arasındaki uçurum nedeniyle şok yaşanıyor.
Mutlu Binark da K-pop'un endüstriyel beden politikaları doğrultusunda sunduğu "dişilleştirilmiş erkek imgelerinin" sanatçıların "farklı cinsiyet kimliklerine sahip oldukları anlamına gelmediğini" belirtiyor.
Güney Kore'nin "heteroseksist bir cinsiyet rejimine" sahip olduğunu söyleyen Binark bu açıdan Türkiye'deki algının yanlış olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte Binark endüstride kadın ve erkek sanatçılara yaklaşımın eşdeğer olmadığını ve "kadın yıldızların üzerindeki 'ideal, örnek' yıldız olma baskısının çok daha fazla olduğunu" ifade ediyor.
Binark'ın vurgusuna paralel biçimde K-pop endüstrisinde kadın sanatçıların, erkeklerden çok daha ciddi baskılarla karşılaştığına yönelik eleştirilerin de azımsanmayacak düzeyde olduğunu belirtmek gerekiyor.
Fırat: Güney Kore içerikleri, tek yönlü bir bakışla değerlendirilemeyecek kadar karmaşık
Demet Fırat, K-pop'un Kazakistan'da da Türkiye'dekine benzer bir "cinsiyetsizleştirme" tepkisiyle karşılaştığını belirtiyor. 2014'te kurulan Ninety-One grubunun "Q-pop" ya da "Qazaq-pop"una öncülük ederek bu açıdan önemli bir örnek teşkil ettiğini belirten Fırat şu ifadeleri kullanıyor:
NinetyOne'ın üyelerinin makyaj yapması, saçlarını boyaması ve 'parlak' kıyafetler giymesi, Kazakistan'da Türkiye'dekine benzer biçimde 'cinsiyetsizleştirme' odaklı tepkilere neden oldu. İlginçtir ki, bu tepkilere neden olan K-pop'un kurgusal dünyasındaki erkeklik imgesi, Kore dizilerinde ataerkil kodlar yüklü davranış biçimleriyle karşımıza çıkar.
K-içeriklerdeki cinsiyet mefhumunun son derece karmaşık yapılar oluşturabildiğinin altını çizen Fırat şunları ekliyor:
Güney Kore içerikleri, tek yönlü bir bakış açısıyla değerlendirilemeyecek kadar karmaşık ve iç içe geçen biricik içeriklerden oluşur. Dolayısıyla bu konuyu tartışırken, gördüğümüz imgelerin ötesine de bakmalıyız.
K-pop gruplarının "son kullanım tarihi" var mı?
Çok ciddi bir ivme yakalamalarına rağmen üyeleri 20'li yaşlarında olan K-pop gruplarının piyasadan nasıl çekileceği ya da piyasadaki rollerinin nasıl evrileceği önemli başlıklardan biri. Üstelik bu yalnızca grupları değil, kaçınılmaz biçimde hayranları da ilgilendiren bir süreç.
"Kingdom: Legendary War" gibi müzik yarışmalarında farklı jenerasyonların birbirleriyle yarıştırıldığını belirten Binark, "4. jenerasyon gruplarına yatırım yapıldığını, üçüncü jenerasyonun da ömrünün uzatılmaya çalışıldığını" söylüyor.
EXO ve BTS gibi üçüncü jenerasyon grupların rollerinin bir biçimde evrileceğine, farklı görevler üstlenebileceklerine işaret eden Binark yeni grupların ortaya çıkarılması sürecinde hayran tepkilerinin çok önemli rol oynadığını belirtiyor.
Öte yandan BTS ARMY Turkey ve EXO UNIVERSE Turkey sözcüleri de bu kaçınılmaz sonun farkında olduklarını ancak grupların bütünüyle ortadan kalkmasının mümkün olmadığını düşündüklerini ifade ediyor.
BTS ARMY Turkey'den bir hayran şu ifadeleri kullanıyor:
Üzerinden uzun zaman geçse de adları anılmaya devam edecektir. Ayrıca bunun ARMY'le sınırlı kalacağını da düşünmüyorum. BTS'in grup olarak ayrılsa da birbirleri ve hayranlarıyla ilişkilerini öylece koparabileceğini sanmıyorum. Ortada satıcı-alıcı ilişkisinden daha samimi, aile ilişkisinden daha derin bir bağ var.
EXO UNIVERSE Turkey sözcüsüyse şöyle açıklıyor:
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bir gün bunun da son bulacağını biliyoruz fakat temennimiz bunun olabildiğince geç olması. Bu yolda ne olursa olsun biz her zaman onların EXO-L'i, onlar da bizim kahraman EXO'muz olacak.
Kore dalgasının geleceği: Manhwa ve K-dramaların yükselişi
Bir yandan K-pop etki alanını muazzam biçimde artırırken manhwa olarak adlandırılan çizgi romanlar ve basılı çizimler de giderek popüler hale geliyor. Mobil olarak okunmaya son derece elverişli olan manhwalar aynı zamanda K-dramaları da besliyor.
Vice News'un bildirdiğine göre bu türden halihazırda 70 içerik televizyon ve sinema için uyarlanma aşamasında.
Mutlu Binark da mobil uygulamalar üzerinden tüketilen çizgi romanların "yeni Kore dramalarına kaynaklık etmeye başladığını" belirtiyor. Binark, KOCCA aracılığıyla yeni tür içeriklerin geliştirilmesine verilen kamu desteğinin ve Netflix gibi şirketlerin yaptığı yatırımların manhwaların yükselişinde pay sahibi olduğunu söylüyor.
Kore dalgası içindeki ürünlerin bu açıdan hem içerik olarak birbirine yakınsaması hem de teknoloji açısından yakınsaması dalganın daha uzun süre farklı görünümler alarak devam edeceğine işaret ediyor.
Binark'ın "küreyel" (küresel ve yerel sözcüklerinin birleşimi) olarak tanımladığı süreçte Kore dalgası içerikleri hem küresel pazarların hem de yerel endüstrinin inanılmaz düzeyde gelişmesine ön ayak oluyor.
© The Independentturkish