AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Erkan Oğur'un "Sen nasıl İbrahim Kalın ile iş yaparsın’ yaygarasına 3 gün dayanamadığını” ifade ederek, "Erkan Oğur'a da isyan ediyorum. Sorsanız devrimciler, sorsanız solcular. Bunların devrimciliği, rakı masasında kadeh kırmaktan ibaret. Ne devrimciliği? Devrimci bir insan, yaptığı doğru bir işi savunmaz mı?” dedi.
Turan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bu hafta TBMM Genel Kurulu'nda, Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşüleceğini söyledi.
Bülent Turan, AK Parti Grubu olarak, Türkiye ile Mısır arasında dostluk grubu oluşturulmasına ilişkin teklifi Meclis Başkanlığına vereceklerini, Libya ile dostluk grubu oluşturulması için de teklif vereceklerini belirtti.
AK Parti Grup Toplantısı'nın yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşeceğini ifade eden Turan, "Keyifli bir toplantı olacağını, keyifle izleyeceğinizi düşünüyorum" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında, yıllardan beri toplumda karşılık bulmayan iddialarını tekrar ettiğini söyleyen Turan, "Alın AK Parti'yi, Erdoğan'ı CHP'nin gündeminden, topluma söyleyecek hiçbir şey olmadığını bugün bir kez daha görmüş olduk. Sayın Kılıçdaroğlu, her salı toplantı yapacağına her salı evinde çay içse CHP'nin oyu daha fazla artar. Çünkü bu kadar ağır ithamlar, ağır hakaretler, nezaketsiz yaklaşımlar, toplum vicdanında karşılık bulmuyor. O yüzden 9 yıldan beri 8 seçim kaybetmeyi başarabilmiş bir lider" diye konuştu.
Eleştirmenin ve muhalefetin "nezaketsizlik" demek olmadığını dile getiren Turan, cansız bedeni sahile vurmuş Aylan bebeğin fotoğrafını göstererek, şöyle konuştu:
Ama yüreğimiz ağlıyor, şu fotoğrafı paylaşıp da muhalefet ettiğinizi zannediyorsanız, bence artık doktorluk değil, psikolojik bir durumunuz var. İnsanlığınızı sorgulamanız lazım. Bu fotoğrafla, Aylan bebeği bir kez daha öldürdünüz. Bu fotoğrafla, Aylan bebeğe bir kez daha ihanet ettiniz. Muhalefet, eleştirmek demektir, başımızın tacı ama şu densizlikler, yanlışlıklar asla bir muhalefet tarzı değil, bir vicdansızlığın, insanlık dışı yaklaşımın karşılığıdır. Kaldı ki İstanbul İl Başkanı, bu tarz yanlış yaparken, geçen hafta paylaşmıştım, Çanakkale'deki CHP İl Başkanı da sosyal medyasından 'pozitif' olan bir Meclis üyesine, 'İnşallah tüm Meclis'e bulaşmıştır' diye yorum yapacak kadar insanlıktan, izandan uzaklaşabiliyor. Türkiye'de muhalefet etmekle, insanlıktan çıkmak adeta eşdeğer hale gelmeye başladı. Önceden sadece iktidara eleştiri vardı. Onu geçtik, milli konular dahil her konuda devlete eleştiri yapmaya başladılar. Ama şimdi gelinen yerde insanlık değerlerini de kaybeden bir süreci yaşıyoruz.
"Bu ülkenin bir tek kuruşu Merkez Bankası'ndan kaybolmamıştır"
Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında "128 milyar dolar nerede?" sorusunu yinelediğini anımsatan Turan, "Geçen hafta para kaybolmuş gibi davranan Kılıçdaroğlu, bu hafta 'Var ama kime satıldı?' tarzı eleştirilere başladı. O kadar samimiyetsizler ki, o kadar reel hayattan uzaklar ki ne dediklerini kendileri de bilmiyorlar. Bir ajans çalışmasıyla karşı karşıyayız. Düne kadar Merkez Bankası için aynı usuller varken bir anda 3 parti düğmeye basmışçasına, aynı gün aynı saatte eyleme, söyleme başladılar" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun "samimiyetsiz siyasetin tam karşılığı" olduğunu ifade eden Turan, "Bu ülkenin bir tek kuruşu Merkez Bankası'ndan kaybolmamıştır. Bu ülkenin tüm Merkez Bankası kayıtları, devletin arşivlerinde vardır. Bizim açıklamamıza inanmıyorsunuz, kendi CHP vekilinizin, altını çizerek 'Tüm kayıtlar bankada var, isteyen bakabilir, kaybolan bir para yok' demesine de mi inanmıyorsunuz? Adam bunu dedi, akşama kadar linç ettiler. Çünkü CHP'de tek adamlık var. CHP'de özgürlük yok" değerlendirmesinde bulundu.
"Burada bir kavga, bir dert var"
CHP tabanının, yöneticilerinin ve sol anlayışın bu mahalle baskısından kurtulması gerektiğini belirten Turan, şunları söyledi:
Söylediğin bir hakikati, mahalle baskısı oldu diye akşamında değiştirirseniz kendi saygınlığınızı yitirmiş olursunuz. Kaldı ki bu konuda en çok konuşan IMF bavulcusu olan, IMF bavulculuğu ile bilinen bir parti sözcüsünün tek yalanından ibaret. İstediği kadar söylesin, 90 yıldan beri cumhuriyet tarihine eş değer bir siyasi hatırası olan bu adamın, babası vekil, dedesi vekil, hep elit kadroda vekil, hep özel projelerde vekil olan bu adamın IMF bavulculuğunu herkes biliyor. Şu anki kavganın altında Merkez Bankasının parası bir yere gitti kavgası yok. Bunu göreceksiniz zamanla çünkü kayıtların bankada, devlette olduğunu, CHP'nin vekilleri de söylemeye başladı zaten. Burada bir kavga, bir dert var. Nasıl ki rahmetli Menderes'e '12 uçak dolusu altınla kaçıyor bu adam' deyip de bir operasyon yapmışlardı, aynı zihniyetin, aynı anlayışın karşılığı bu adamlar. IMF'ye teslim etmediğimizden dolayı, faizi onların dönemindeki gibi yüzde 60-70'lere çıkarmadığımızdan dolayı kızgınlar, gerginler. Bankaya, bize iftira atıyorlar.
Dokunulmazlık fezlekeleri
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "TBMM'de biriken fezlekelerin bir an önce görüşülerek karara bağlanması" yönünde yaptığı açıklama hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Turan, "Buna ilişkin Meclis Başkanlığımızın mutlaka bir çalışması olacaktır. Diğer partilerin de konuya ilişkin yaklaşımları zaten açık. Biz de bunların gecikmeden Meclis'e gelmesini talep ediyoruz, istiyoruz. Tüm çalışmalarımızı yapıyoruz" yanıtını verdi.
Turan, Mısır'daki insanlık dışı darbeden sonra Meclis'teki dostluk grubunun kaldırıldığını anımsattı.
Yapılan toplantılar ve görüşmelerin, tüm ülkelerin zaman zaman iyi veya kötü ilişkilerini gözden geçirme imkanı verdiğini kaydeden Turan, "Geldiğimiz yerde, Mısır'la dostluk grubu kurulmasının ülkemiz adına, Mısır adına, ilişkilerimiz adına tekrar kıymetli olacağı kanaatini taşıyoruz. Bugün başvurumuzu yapacağız. Bundan sonraki süreç, Meclis Başkanlığımızın ilgili müdürlükleriyle beraber bir süreçtir. Onu takip edeceğiz" şeklinde konuştu.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında yapılan bir habere ilişkin soruya Turan, "AK Parti'yi 20 yıldan beri darbeler, ekonomik sorunlar, uluslararası sorunlar karşısında kıymetli kılan en büyük özelliği, millete olan karşılıklı güveni. Millet bize güveniyor, biz milletimize güveniyoruz. Biz, milletimize yanlış yapmadığımızdan dolayı, yanlış yapanlarımız olursa onları ayıkladığımızdan dolayı, milletimiz bizi kıymetli buldu, takdir etti. Ben, siyasi ahlak ve etik kurallarının herkes için eşit olması gerektiği kanaatindeyim. Kim yaparsa yapsın, 'Yanlış' derim. Kim yaparsa yapsın, doğruysa 'doğru' derim. Sayın Bakanımızın bugün açıklaması oldu. Bakanımız, konunun iddia edildiği gibi olmadığını ifade ettiler" cevabını verdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Oğur'a da isyan ediyorum"
Turan, bu mahalle baskısını, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın "sanat" çalışmasına davet ettiği Erkan Oğur'da gördüklerini dile getirdi.
Erkan Oğur'un "Sen nasıl İbrahim Kalın ile iş yaparsın" yaygarasına 3 gün dayanamadığını belirten Turan, "Erkan Oğur'a da isyan ediyorum. Sorsanız devrimciler, sorsanız solcular. Bunların devrimciliği, rakı masasında kadeh kırmaktan ibaret. Ne devrimciliği? Devrimci bir insan, yaptığı doğru bir işi savunmaz mı? Devrimci olan insan, sanat adına yaptığı güzel bir çalışmayı sonuna kadar götürüp, sahip çıkmaz mı? Üç, beş eleştiri olduktan sonra, 'Ben yanlış yaptım, hata ettim' der mi?" diye sordu.
Kalın'ın klibi yayına girdikten sonra başlayan tartışmanın ardından Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem'e konuşan Oğur, ''İçimin bir köşesi cız etmişti. 'Benim ne işim var' diye. Belki benim de hatam olmuş olabilir, böyle bir şeyi kabul etmek…'' demişti.
Cumhurbaşkanlığı ödülünü almadığını ve hükümeti tasvip etmediğini sözlerine ekleyen Oğur, ''solcu-devrimci'' biri olduğunu da belirtmişti.
Independent Türkçe, AA