Obama imzalattı, Trump rafa kaldırdı, Biden yeni masa kurduruyor... İran ile nükleer anlaşmaya varılacak mı, yaptırımlar kalkacak mı?

"Ambargolar kalkmadıkça masaya oturmam" diyen İran, 4+1 ülkeleriyle Viyana'da görüşecek. Nükleer anlaşmaya varılması halinde bölgedeki denge nasıl değişir? İran uzmanları yanıtladı

Dünya yıllardır İran’ın uranyum zenginleştirme ve nükleer çalışmalarını tartışıyor / Fotoğraf: AA

Dünya yıllardır İran'ın uranyum zenginleştirme ve nükleer çalışmalarını tartışıyor. 

Başta İsrail olmak üzere Körfez ülkeleri, İran'ın nükleer çalışmalarının kendileri için tehdit oluşturduğu iddiasında. 

Amerika Birleşik Devletleri de İran'ın nükleer çalışmalarını tehlikeli boyutlara geldiğini gündemden düşürmüyor. 

Yıllardır ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalan İran ile Barak Obama döneminde Temmuz 2015'te nükleer anlaşma imzalandı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Ocak 2016'da yürürlüğe giren nükleer anlaşma, Donald Trump'ın yönetime gelmesiyle 2018'de rafa kaldırıldı. 

Joe Biden ise seçimler öncesinde başkan seçilmesi halinde Obama döneminde imzalanan "nükleer anlaşmaya" geri dönüleceğini vaat etmişti. 

İran'ın nükleer çalışmaları konusunda yeni gelişme var. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), İran'ın uranyumu zenginleştirdiğini belirtti.

Kurumun, İran'ın nükleer faaliyetlerine ilişkin yeni raporunda, Natanz Nükleer Tesisinde IR-2m santrifüjleri ile uranyum zenginleştirmeye başladığı ve verilen yüzde 3,67'lik hakkın çok ötesinde yüzde 20 oranına taşıdığı belirtildi. 

Rapor tam tartışımmadan bazı batılı ülkelerin, Washington'a "anlaşmaya geri dön" çağrısından sonra adımlar atıldı.

John Kerry - Muhammed Cevad Zarif
John Kerry - Muhammed Cevad Zarif / Fotoğraf: AA

 

Anlaşma İran'ın elini rahatlatacak, ekonomisindeki kötü gidişatı durduracak

Bunun için de önümüzdeki günlerde Viyana'da görüşmelerin yapılacağı kaydediliyor. 

Uzmanlara göre eğer, taraflar anlaşmadan yana. Fakat herkesin kendine göre çekinceleri var. 

Her ne kadar Washington yönetiminde görüşmeye ve yaptırımların sonlandırılmasına dair net bir açıklama gelmezse de nükleer anlaşma sağlanırsa öncelikle İran'ın eli çok rahatlayacak. 

Öncelikle 'Irak'tan sonra sıra İran'a gelecek' düşüncesi rafa kaldırılacak. Zira İran halkı genel olarak batılı ülkelerin en sonunda Irak gibi kendi ülkelerini bombalanacağını düşünüyor. 

İran diplomasisinin özgüveni artacak. İran'ın hem Çin hem de Rusya ilişkilerine olumlu katkı sağlayacak. 

İran'ın Avrupa ile donuk bir görüntü veren ilişkileri başlayacak. Ülkenin ekonomisindeki kötü gidişat duracak. 

 

nasıl değişir? İran uzmanları yanıtladı Dünya yıllardır İran’ın uranyum zenginleştirme ve nükleer çalışmalarını tartışıyor
İran'ın nükleer çalışmalarının yol açtığı tartışma devam ederken Tarhan yönetiminin silahlı görüntülerin kimi ülkeler tarafından eleştiriliyor / Fotoğraf: AA


Batılı ülkeler uzlaşmaya varılmasını isterken Ortadoğu'daki bazı devletler istemiyor

İran'ın başka ülkelerdeki bankalarda olan ve 'rehin' tutulan paraları verilecek. Tahran yönetimi, petrol ve doğalgazını rahatlıkla satabilecek. 

Silah sanayisinden tutun birçok konuda eli rahatlayacak. Bu da Ortadoğu'daki sıkışıklığını ortadan kaldıracak. 

Bu beraberinde İran'ın Ortadoğu'daki gücü ve etkinliğini artıracak. Bu nedenlerden dolayı İranlı yöneticiler nükleer anlaşmayı ülkenin yeniden ihyası olarak görüyor.

Bu duruma, Suudi Arabistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere birçok devlet karşı çıkıyor. 

 

Arif Keskin.jpg
Arif Keskin / Fotoğraf: Twitter

 

"İlk adımı İran attı"

İran uzmanı Arif Keskin, nükleer görüşmesi konusunda Tahran yönetiminin daha başlamadan taviz verdiği görüşünde. 

İran'ın, "Ambargolar kalkmadan masaya oturmam" dediğini hatırlatan Keskin, "Görünen o ki, İran bu söyleminden vazgeçmiş. Karşılığında Amerika'dan ne alacağı ise şimdilik meçhul" dedi. 

4+1 ülkelerinin sadece nükleer dosyaya odaklanacağı aktaran Keskin, İsrail, Suudi Arabistan, bazı Körfez ülkeleri ve ABD'nin görüşülmesini istediği diğer konuların Viyana'da gerçekleşecek görüşmelere dahil edilmeyeceğini ifade etti. 

"Şimdilik en azından ilk adımı kim atsın kısır döngüsü aşılmış görülüyor" diyen Keskin, "İlk adımı İran attı. Viyana'da yapılmak istenen şey Amerika ile İran'ı bir araya getirme ve yeni yol haritasını belirlemektir. İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Ekber Salihi de 'İlk adım atıldı, bundan sonra teknik meseleleri konuşacağız' dedi. Teknik konudan kasıt ABD-İran görüşmesinin yol haritasıdır" diye konuştu. 

İran'ın batıyla yeniden masaya oturmasının temelinde ekonomik kaygılar olduğunu vurgulayan Keskin, "Çin, İran ile 25 yıllık bir belge imzaladı. İki ülke arasındaki bu metin önemlidir. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da 13 Nisan'da Tahran'a gidiyor. Hem Çin hem de Rusya, İran ile iş yapmak istiyorlar. Her iki ülkede ambargoların kalkmasını istiyor. Pekin ve Moskova, Tahran'ın masaya oturması arzuluyor. Nükleer Antlaşma sağlanıp ambargonun kalkması halinde ise en az 100 başlıkta İran kazanım elde edecek" ifadelerini kullandı. 

 

İran, uranyum zenginleştirmek istiyor
İran, uranyum zenginleştirmek istiyor / Fotoğraf: AA


"Yaptırımlar kalkarsa İran bir anda sıçrama yapabilir"

"Ambargo kalkmadığı sürece İran nükleer anlaşmaya imza atmaz" diyen Keskin, şunları kaydetti: 

"Ambargo kalkarsa İran bir anda sıçrama yapabilir. Ama anlaşma konusunda takvim ön görmek güç. Ancak şunu söyleyebilirim: İran, bu sürenin fazla olmasını istemez. Karşı taraf da uzun süre zaman ayırma taraftarı değiller. Taraflar bunu belli bir sürede belli bir takvimde sonuç almak istiyor ama yani bir yol haritasını bulabilecekler mi, bir kazaya uğrayacak mı, bu da tam net değil. Şu anda her iki tarafın bir iradesi var. Rusya, Çin, Avrupa diğer daimi üyelerin de iradesi mevcut. BM olayın çözüm bulmasını istiyor. Kısa sürede hayat bulması düşük bir ihtimal olsa da sağlam bir irade ortaya konuluyor. Bekleyip göreceğiz."

"ABD Başkanı Joe Biden, anlaşmanın sağlanması istiyor" 

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Serhan Afacan da İran'ın ekonomik sebeplerden dolayı ABD ile masaya oturma taraftarı olduğunu belirtti. 

Nükleer konusunda anlaşmaya varılmasının ABD tarafından da istendiğine dikkati çeken Afacan, "Çünkü yeni Başkan Joe Biden istiyor" dedi. 

İran'da haziranda yapılacak seçimde hükümet kanadının değişeceğini vurgulayan Afacan, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in gideceğini yeni gelen yönetimin ise elini rahatlatmak için uzlaşma yanlısı bir tavır sergileyebileceğini söyledi. 

"İran, Viyana'da yapılacak toplantıdan sonra ABD'nin tavrını yoklayacaktır" ifadelerini kullanan Afacan, "ABD oyalamak mı yoksa İran'ın önüne gerçekçi bir yol haritası mı koymak istiyor? Eğer gerçekçi bir yol haritası koyulacağı düşünülürse İran yönetiminin yaklaşımı farklılaşır" değerlendirmesinde bulundu. 

 

Serhan Afacan
Serhan Afacan / Fotoğraf: Arşiv


"ABD bir anda tüm yaptırımları kaldırmaz" 

Ortaya konulacak yol haritasının en önemli ayaklarından birisinin yaptırımların kaldırılmasının oluşturacağını aktaran Afacan, şunları kaydetti: 

"İran ambargoların tümden kaldırılmasını istiyor. Bunun pek olası görmüyorum. ABD bir anda bütün yaptırımları kaldırmaz. Ama onun dışında yaptırımları kaldırma istikametinde İran ile yeniden sürecin normalleşmesi istikametinde ABD eğer bir yol haritası koyarsa İran hem devrim rehberi kadrolar düzeyinde sonrasından seçimlerden yeni hükümet düzeyinde bence bu işten istifade edecektir." 

Anlaşma sağlanması halinde İran'ın daha rahat hareket edecek bir duruma kavuşabileceğini getiren Afacan, "İran ekonomik olarak çok zayıflasa dahi devlet olarak güçlü olduğundan farklı bölgelerdeki unsurlarını ve etkisi altındaki nüfuzunu finanse edebiliyor. İki yıldır çok ciddi bir baskı altında olmasına rağmen bölgedeki faaliyetlerinde bir şey eksiltmedi. Burada önemli olan nokta şu; mali boyutundan ziyade uluslararası toplum ve ABD, tekrar İran'ın daha rahat nefes almasını sağlar. İran ile iş yapmak kolay hale gelir. Şu anda yaptırımlar nedeniyle İran sorunlu bir devlet görüldüğü için pek çok devlet İran'la çalışmaktan çok fazla hevesli olmuyor" yorumunda bulundu. 

"İran'ın bürokrasi ve diplomasisi Batı'ya bakar"

"Batı ile uzlaşmaya varan İran, geçmişte yaptığı gibi komşuları ve Ortadoğu'daki ülkelere karşı farklı bir politika yürütür mü?" sorusuna Doç. Dr. Serhan Afacan şu cevabı vererek sözlerini tamamladı:  

"İran'ın biraz daha bu eski deneyimlerinden bir şeyler öğrenmiş olduğunu tahmin ediyorum. Ama şunu çok net söylüyorum: İran'ın bürokrasi ve diplomasisi Batı'ya bakar. İranlı diplomatlar, ülkenin menfaatini Batı'da görürler. Bölgede kazanmış oldukları birtakım kazanımların da kalıcı hale gelmesini orada bulurlar. Bu anlamda hem psikolojik hem de diplomatik olarak bu onları çok rahatlatacaktır. Ama şunu söyleyebiliriz, Türkiye 2015'deki Türkiye değil bölgedeki varlığı açısından. Çok daha güçlü ve harekatlar düzenlemiş durumda. Dolayısıyla İran ikinci defa bölgeyi ihmal tarafına giderse zaten Türkiye kendi inisiyatiflerini geliştirir. Şimdiye kadar evet öyle bir görüntü verdi ama şu anki konjonktür biraz daha farklı görünüyor. İran istese de bunu yapamaz gibi."
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU