Bilim dünyası son dönemde, aşıların özellikle Brezilya ve Güney Afrika varyantları karşısında daha etkisiz olup olmadığını tartışıyor.
Aşılar, virüsün ilk halini temel alsa da yeni virüsler evrim geçirdiğinden, bu yeni varyantların virüsün ilk halini atlatmış kişilere de bulaşması ihtimali üzerinde duruluyor.
Kontrol altına alınamayan yayılmanın, daha bulaşıcı varyantların oluşmasına sebep olarak vakalarda ani artışlara yol açma riski bulunuyor.
Bu da virüsün daha hızlı bulaşması, daha fazla insanın enfekte olması ve daha çok kayıp yaşanma ihtimali anlamına geliyor.
Şuan için virüsün daha öldürücü hale gelmesi sözkonusu değil ancak uzmanlar gelecekte ne olacağı konusunda açık kapı bırakıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Diğer taraftan aşıya erişim konusunda da eşitsizlik sözkonusu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 20 ülkenin henüz mevcut koronavirüs aşılarından hiçbirine erişim sağlayamadığını açıkladı. Örgüt, bu ülkelere acil şekilde aşı bağışı yapılması çağrısı yaparken, dünya genelindeki aşı yarışının tedariği yavaşlattığı ve Covax aracılığıyla yoksul ülkelere aşı ulaştırılmasının bu durumdan olumsuz etkilendiği kaydedildi.
Mayıs ayının sonuna kadar yoksul ülkelere Covax aracılığıyla 100 milyon dozu Hindistan'da üretilmek üzere 237 milyon doz aşı sevk edilmesi planlanıyordu ancak sevkiyat konusunda sorun yaşandı.
Covax'ın verdiği bilgilere göre, mart ile nisan ayı ayları arasında teslim alınması planlanan yaklaşık 90 milyon aşının sevkiyatında gecikmeler oldu.
Vaka sayısı 40 bine dayandı, mutant virüs oranı yüzde 75
Yeni mutasyonların aşıya dirençli olup olmadığını ve yükselen "aşı milliyetçiliği"ni Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ve Prof. Dr. Kemalettin Aydın ile konuştuk.
Türkiye'de vaka sayılarının 40 bine yaklaştığını belirten uzmanlar, mutant virüs oranının yüzde 75 olduğuna değindi.
"Özellikle Brezilya mutasyonu aşı etkinliğini azaltıyor mu?" sorusuna "ihtimal var" yanıtını veren Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
Özellikle bu (Brezilya) mutasyonun aşıların etkinliğini azalttığı yönünde birkaç ön rapor var ancak geniş bir çalışma değil, dolayısıyla beklemek gerekiyor. Tam kanıtlanamamış olsa da bir risk bulunuyor. Hastalığın geçirilmesini engelleme konusunda bir şüphe var ama ağır hastalığın geçirilmesini hâlâ engelliyor. Hastaneye yatış, yoğun bakıma yatış ve ölümleri azaltma konusunda hala etkin.
"Aşı, alınıp satılabilir ticari meta olmamalı, tüm insanlara eşit şekilde dağıtılmalı"
Aşının alınıp satılabilir ticari bir meta olmasını eleştiren Ertuğrul, öyle düşünüldüğü taktirde (ticari bir ürün) mevcut sürecin yaşandığını ve bunun da pek çok ülke için haksızlık yarattığını savundu.
Az gelişmiş ya da ekonomisi kötü ülkeler aşıya ulaşamazken, zengin ülkelerin aşı satın alıp stoklamaya devam etmesine tepki gösteren Bülent Ertuğrul, bu durumun neden olduğu eşitsizliği eleştirdi:
Aşının bir ticari meta olmaktan çıkarılması şart. Şu an ütopik gelse de olmaz diye bir şey yok. Uygulanan kızamık, kızamıkçık, kaba kulak, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci gibi çocukluk dönemi aşıları, artık ticari meta olmaktan çıkarılmış ve ücretsiz şekilde herkese uygulanan aşılar haline dönüşmüştür. İnsanlık için ciddi bir eşitsizlik ve adaletsizliktir, pandeminin kontrol altına alınmasındaki en etkin silah olan aşı tüm insanlığa ulaştırılmazsa pandeminin önü kesilemez. Kovid-19 aşıları da böyle olmalıdır. Bu salgın Çin'deki bir kişiden tüm dünyaya yayıldı. Bunu ortadan kaldırabilmenin tek yolu aşıysa, tüm insanlara eşit şekilde dağıtılması gerekir.
"İnşallah Türkiye yerli ve milli aşısını yapıp, ihtiyaç duyulan ülkelere bedelsiz gönderir"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Aydın da benzer görüşleri paylaştı.
Aydın, bazı makalelerin özellikle Brezilya mutasyonunun aşı etkinliğini azaltma ihtimaline yer verirken, bazılarının tam tersini belirttiği gerekçesiyle bu konuda henüz geniş çaplı yayınların söz konusu olmadığını ve beklemek gerektiğini ifade etti.
Virüsün yeniden hastalık yapma durumunun sözkonusu olabileceğine de değinen Aydın, aşı yoluyla ya da enfeksiyon geçirerek antikor sahibi olan kişilerin antikorlarının virüsü bloklamayabileceğini, nötrolize etmeyebileceğini ve bu durumda da bireyin yeni bir enfeksiyonla karşılaşabileceğini belirtti.
"Dünyada şu an için bu tehlike, hâkim bir tehlike değil ama muhtemel bir durum. Kesin sonucu zaman içinde göreceğiz" yorumunu yaptı Aydın.
Yükselen aşı milliyetçiliğine ilişkin görüşünü de sorduğumuz Kemalettin Aydın, bunun "dünyada göze çarpan bir durum" olduğu yorumunu yaparak, bazı ülkelerin kendi ürettikleri aşıyı kendi vatandaşlarına ancak yeteceği düşüncesiyle başka ülkelere vermeme eğiliminde olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Bir hekim ve bu dünyada yaşayan bir birey olarak ortaya çıkan bu durumu 'saygın dışı' buluyorum. Bütün ülkeleri aşı milliyetçiliği yapması konusundan men ederim.
Ülkedeki aşı çalışmalarına da değinen Aydın, "İnşallah Türkiye en kısa sürede yerli ve milli aşısını yapıp dünyanın ihtiyaç duyan tüm ülkelerine bilâ bedel (bedelsiz) bu aşıyı gönderir" şeklinde konuştu.
© The Independentturkish