Cezayir yönetiminin 12 Haziran’da erkenden parlamento seçimlerine gideceğini duyurması, adaylık formlarını geri çekmeye başlayan siyasi partilerin ve bağımsız listelerin iştahını kabarttı.
Diğer taraftan devam eden halk protestolarında siyasi rejimin değişmesi, özgürlüklerin ve demokrasinin güçlendirilmesi ile bağımsız bir yargının ve basının temellerinin atılması çağrısında bulunuluyor. Cezayir halk hareketinin protesto düzenlediği 109’uncu cuma gününde erken seçimlere gidilmesine karşı çıkıldı. “Meşruiyet sorunu ve parlamentonun feshedilmesi bir tiyatro oyunudur” sloganı atıldı.
Bağımsız Ulusal Seçim İdaresi 18 Mart Perşembe akşamına kadar 39 partinin ve 25 bağımsız listenin (bağımsızlar) adaylık dosyalarını sunduğunu duyurdu. Bağımsız Ulusal Seçim İdaresi Başkanı Muhammed Şerefi basına yaptığı açıklamada, 16 Mart’ta açılan seçim listeleri kayıtlarının “büyük” bir hızda ilerlediğini, mevcut verilerin “olumlu” olduğunu ve “iyimserliğe” teşvik ettiğini söyledi.
Dürüstlük ve şeffaflık vaatleri
Bu seçimlerle birlikte yönetim, mümkün olan en fazla sayıda Cezayirliyi gelecek seçimlere katılmaya teşvik etmek için güven verici mesajlar vermeye ve seçmen bloğuna “seçim sürecine kara para karıştırma çabalarını sonlandırarak dürüst ve şeffaf bir rekabete kapı aralayacağına” dair vaatlerde bulunmaya devam ediyor.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, her yıl 19 Mart’a denk gelen Zafer Bayramı’nın 59’uncu yıl dönümü münasebetiyle yayınladığı mesajında şunları söyledi:
“Bugün siyasi tabaka, sivil toplum, örgütler, sendikalar ve seçkinlerden herkesin katılımıyla, rezillik ve kötülük barındıran faaliyetlerden tamamen kopmayı hedefliyoruz. Bu amaçla yolsuzlukla mücadelede ve fesatçılar ile şüphe tohumları ekmek, kaos çıkarmak ve nifak sokmak için fırsat kollayan diğer kişilerin niyetlerini ve çabalarını gün yüzüne çıkarmada kararlı ve emin adımlarla ilerlemeye çağrılıyoruz.”
Tebbun ayrıca eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde meydana gelen yozlaşma ve dolandırıcılık olaylarına dikkat çekti.
Tebbun Cezayirlileri, özellikle de gençleri, “dürüstlük ve güvenilirliğe sahip yeni kurumlar inşa etme yoluna katılmaya” çağırdı. Zira Cezayir Cumhurbaşkanı 2019 yılının sonunda görevi devralmasından bu yana kendi deyimiyle “kara parayı” seçim sürecinden uzak tutmaya çalışıyor. Ancak sahtecilik ve kara para kullanımı, kanun tanımayan kurumların içine işlemiş olduğu için bu çabaların sahada gerçekleştirilme olasılığına ilişkin halen birçok tartışmaya sebep oluyor.
Gerçekçi teminatlar yok
Sosyoloji profesörü Nuri İdris konuya dair Independent Arabia’ya yaptığı açıklamalarda şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir devleti yönetmek, bir aşireti veya bir aileyi yönetmeye benzemez. Cezayirliler aynı sözleri işitmeye ve iktidarın mekanizmaları değiştirmek yerine sözlü taahhütlere sığınmasına alışkın. Bu durum vatandaşları her şeyin aynı tas aynı hamam olduğunu ve verilen teminatların hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini hatırlatıyor. Ne kadar gelişmiş olursa olsun sorun seçim kanununda değil. Zira seçimleri düzenlemek için bağımsız bir idare olmasına rağmen medyanın ve yönetimin seçim sürecini kontrol ettiği bir gerçek. Ne yazık ki yönetim seçimlerde dolandırıcılık ve ön kontrol konusunda tecrübe biriktirdi.”
Bağımsız listeler katılımın kapısını açacak
Yeni seçim yasası, bağımsız listelerin eyalette (valilik) yarıştıkları her koltuk için seçmenlerden -geçici olarak- 100 imza toplamasını şart koşuyor. Ancak bir sonraki seçimlerde her bir koltuk için 250 imza toplama sistemine geri dönülecek.
Gelecek seçimlerin zamanında yapılmasını bekleyen siyasi analist Hişam Matruh da rejimin 22 Şubat 2019 tarihinde başlayarak üçüncü yılına giren “halk hareketlerini görmezden gelmeye devam edeceğini” belirtti.
Matruh’a göre Cezayirlilerin yüzde 40’ından fazlası gelecek seçimlere katılacak. Değerlendirmesini bağımsız listelerde bulunan çok sayıda aday üzerine kuran Matruh “Gençlerin aday olmaya teşvik edilmesi ve eski yüzlerin bundan men edilmesi, liste sayısını ikiye katlayıp katılım oranını artıracaktır. Matruh “Kara paranın seçimlerdeki etkisi her durumda kendisini gösterecek. Mevcut yönetim şu anda yaptığı açıklamalarla, Buteflika’nin ülkeyi yönettiği sıralarda (1999-2019) oluşturduğu feshedilmiş işadamları grubuyla bağlantılı ağları engellemeye çalışıyor.”
Buteflika’nın seçim kampanyalarının finanse edilmesine çok sayıda iş adamı katıldı. Bu gerçek, eski rejime ve özellikle de eski cumhurbaşkanının beşinci döneminin esrarlı bir şekilde finanse edilmesine kadar uzanan yolsuzluk davalarında da ortaya çıktı.
2017 yılında yapılan yasama seçimlerinin listelerinde ilk sıraların satın alınması, zayıf ve güvenilirliği olmayan seçici kurullara yol açmıştı. Şu anda iktidarda bulunan Ulusal Kurtuluş Cephesi Partisi’ne (FLN) mensup olan ve tartışmalara yol açan milletvekili Bahaeddin Tuleybe, duruşması sırasında partinin listelerinin tek bir aday için yedi milyon dinardan (500 bin dolardan fazla) satıldığını itiraf etti. Mahkeme Tuleybe’yi sekiz yıl hapis cezasına çarptırırken aynı zamanda FLN’nin eski Genel Sekreteri Cemal Veled Abbas’ın oğullarına da aynı dava kapsamında hapis cezası verdi.
Tebbun 2019 yılının aralık ayında göreve geldikten sonra anayasada değişiklik yapma kararının ardından seçim yasasını değiştirmeyi ikinci siyasi önceliği olarak belirlemişti. Seçim yasasının bazı maddelerinde “kanuna aykırı olarak finansman sağlayan veya finansmandan yararlanan” ya da “bir parti, aday veya listenin lehine olacak şekilde malları ve kamu mülklerini veya araçlarını kullanan kişiler” için hapis cezasına kadar varan çeşitli cezalar yer alıyor.
Yasa, her adayın yurt dışında yaşayan Cezayirliler tarafından sağlanan bağışlar dışında, herhangi bir yabancı ülkeden veya yabancı uyruklu gerçek veya tüzel bir şahıstan herhangi maddi veya aynî yardım almasını yasaklıyor. Aday listelerinin, seçim kampanyalarını desteklemek için aldıkları bağışların ve bağışçıların listesini Yüksek Seçim Kurulu’na bildirmesi gerekiyor. Ancak bu bağışların değerinin 2 bin euroyu geçmemesi şart koşuluyor. Yüzde 20 oranında oy toplayan listeler, kampanya giderlerinin yüzde 20’si kadarını devletten tazminat olarak alıyor.
Aynı zamanda yasa parti, siyasi ve şahsi katkılarla seçim kampanyasını finanse etmek için kullanılacak ana kaynakları ve bağımsız listelere katılan genç adaylar için devletten olası yardımları da belirliyor.
Yasaya göre adayların seçim kampanyası çerçevesinde verilen fonların hareketinin takip edilmesi için daha şeffaf bir banka hesabı açması gerekiyor. Ayrıca ister bağımsız ister bir partiden olsun aday listelerinin, hesapların daha sonra mali denetime sunulması şartıyla seçim kampanyası için bir mali müdür ataması gerekiyor.
Seçim tarihinn yaklaşmasıyla ülkede heyecanlı bekleyiş arrtı. Bu seçimler, bağımsız Cezayir’in tarihinde, 1991 yılında yapılan ancak ilk tur sonuçlarının kabul edilmemesi ve ikinci turun iptal edilmesiyle durdurulan oylamadan sonraki ikinci erken seçim olacak.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çevire: Sema Sevil