İstanbul Barosu'na kayıtlı olan 26 yaşındaki Avukat Ersin Arslan, bir haciz işlemi için icra memurlarıyla birlikte Gebze'de oturan Y.Y.'nin evine gitti.
Ancak burada başlayan tartışma kısa sürede büyüdü. Silahına davranan Y.Y., avukat Arslan'ı göğsünden vurdu.
Hastaneye kaldırılan Arslan, kurtarılamadı. Arslan'ın yaşamını yitirmesi meslektaşlarını acıya boğdu.
Sosyal medyada peşi sıra paylaşımlar yapan avukatlar, yalnızca üzüntülerini dile getirmekle kalmadı aynı zamanda yakın dönemde özellikle icra takiplerinde ve davalarda yaşadıkları şiddet olaylarını anlattı.
Paylaşımlara bakıldığında avukatların da ciddi bir şekilde şiddetin hedefinde olduğu görülüyor.
Medyaya yansıyan haberlerde de avukatlara yönelik pek çok saldırı haberini görmek mümkün.
Örneğin 15 Ekim 2020'de Konya'nın Akşehir ilçesinde 29 yaşındaki avukat Asilcan Tuzcu, evinin bulunduğu apartman içerisinde kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından bıçakla gözünden ve boynundan yaralanmış, saldırganın girdiği bir davadaki karşı taraf olduğu ortaya çıkmıştı.
"Bu insanlığın bittiği yer"
Avukatlara yönelik şiddeti değerlendiren İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, avukat Arslan'ın öldürülmesi olayını ülkedeki şiddet kültürünün artışına, silaha kolay ulaşılmasına ve tahammülsüzlüğe bağlayarak şöyle konuştu:
O kadar basit bir şey ki. 10 bin liralık bir takip. Böyle bir takip karşısında avukat gittiğinde hakarete uğruyor. Avukat arkadaşımız da 'Hakaret etme bak, zapta geçiririm' dediği için kurşun saydırıyor. Bu insanlığın bittiği yer. Bu nasıl bir şiddet kültürü, nasıl bir noktaya geldiğimizi düşünmemiz lazım.
"Şimdi onu da bir avukat koruyacak, o zaman avukatın ne olduğunu anlayacak"
150 bin avukatın olduğunu hatırlatan Durakoğlu, yaşanan olaya tepkisini şöyle sürdürdü:
Avukat sadece görevini yapıyor. O yapmazsa başkası yapacak. Şimdi bu kişi adam öldürdüğü için onu da bir avukat koruyacak, zorunlu müdafilik kapsamında olduğu için. O zaman avukatın ne olduğunu anlayacak ama işte geldiğimiz nokta bu maalesef.
"Silahı alacak paran varsa borcu ödeyecek paran da vardır"
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Avukat Abdullah Onur Eyüboğlu da Independent Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede saldırganın silahlı olduğunu hatırlatarak "Kimse kimseye silah vermez. O silah belki beş altı bin liradır. O silahı alacak paran varsa 10 bin lira borcu ödeyecek paran da vardır" diyerek tepkisini ortaya koydu.
Avukatlara yönelik saldırılara dair rakamları sorduğumuz Eyüboğlu, "İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı olarak söyleyebilirim meslektaşlarımızdan görevini takip ederken saldırıya uğradığına veya işini yapmasının engellenmeye çalışıldığında dair günde minimum üç telefon alıyorum. İstatistik diyorsanız günde üç üzerinden hesaplayın" diyerek bunları şöyle anlattı:
Avukat karakola gidiyor, içeri sokulmuyor. Adliyeye gidiyor dosyayı incelemesi engelleniyor. Hacze gidiyor saldırıya uğruyor.
"Avukatlar örselenebilecek bir meta haline getiriliyor"
Eyüboğlu, saldırıların son yıllarda arttığını söyleyerek bunun nedeniyle ilgili şöyle konuştu:
2010 yılından itibaren FETÖ projesi kapsamında önce barolar bölünmeye çalışıldı. 'Avukatların üzerini arayalım' dendi. Avukatın itibarını sarsacak bir sürü hareket yaparsan vatandaşın gözünde avukatta saldırılabilecek, örselenebilecek bir meta haline gelir. Saldırganların bu kadar yaygınlaşmasının nedeni bu.
"Yılda 60 avukat öldürme ve yaralanmayla sonuçlanan saldırılara maruz kalabiliyor"
Avukat Gökhan Ahi de avukatların çeşitli saldırılara maruz kalabildiğini, bunların en çok siyasi içerikli ve miras davaları ile icra takiplerinde görüldüğünü söyleyerek şunları söyledi:
Avukatların kendi özel hayatlarındaki uyuşmazlıklardan kaynaklı saldırılar haricinde, özellikle avukatlık görevinden ve mesleğini icra ediş şeklinden dolayı yaşadıkları saldırılar gittikçe artıyor. Tahminlere göre yılda 60'a yakın avukat ölümle veya yaralamayla sonuçlanan fiili saldırılara maruz kalırken, yüzlerce avukat ise hakaret, tehdit ve şantajla karşılaşabiliyor. Elimizde net bir istatistik yok, çünkü ne barolarda ne de barolar birliğinde bu konuda bir kayıt yok. Çoğu avukat çeşitli sebeplerle, maruz kaldıkları saldırıları barolarına ve savcılıklara bildirmiyor bile.
© The Independentturkish