Kanadalı Alamos Gold’un altın madeni arama ve işletmek üzere Türkiye’de kurduğu Doğu Biga’nın genel müdürü Ahmet Şentürk, “Kazdağları’ndan hiç bir yere gitmiyoruz, 60 yıllık ruhsat hakkımız var, Türkiye Cumhuriyeti’ne söz verdiğimiz gibi yerin altındaki madeni çıkaracağız” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kazdağları’nın Çanakkale Kirazlı bölgesinde 350 bin ağacın kesilerek, siyanürle altın çıkarma hazırlığı yapması sonrası kamuoyunda büyük tepki çeken Kanadalı Alamos Gold’un 10 yıllık ruhsat süresi 2019 yılı Ekim ayında dolmuş, Tarım ve Orman Bakanlığı ise orman kullanım iznini iptal etmişti.
Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre sosyal medyada Orman Genel Müdürlüğü’ne ‘Kirazlı’yı rehabilite et’ çağrısı çığ gibi yükselirken, Doğu Biga Genel Müdürü Ahmet Şentürk, soruları yanıtladı.
“Ağaç kesimi için bakanlığa 54 milyon ödedik”
Şentürk, “Ruhsatınız uzatılmadığına, orman izniniz iptal edildiğine göre Kazdağları’ndan gidecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Hayır, oradan hiç bir yere gitmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletine bir sözümüz var. Maden Kanunu’nun birinci maddesi yer altı kaynaklarının toplumun refahı için çıkarılmasına hükmediyor ki biz de bunu yapacağız. Türkiye bir hukuk devleti, burada kimse elini kolunu sallayarak iş yapmıyor, bizler de bir mevzuata tabiyiz. Doğu Biga da yabancı sermayeli bir Türk şirketi, yatırımcısı Alamos Gold. Türkiye’ye doğrudan 140, dolaylı olarak 240 milyon dolar yatırım yaptık; Kirazlı ve Ağı Dağı, Çamyurt toplamı. Kirazlı’ya inşaat için 160 milyon dolar daha harcayacağız. Ağaç kesiminden dolayı orman bakanlığına 54 milyon TL ödedik. Ama asıl yatırım giderimiz altının aranıp bulunması içindi”
Şentürk kesilen ağaçların muhatabının kendileri olmadığını da ekledi.
Kirazlı sahasında 4 milyar dolarlık yeraltı kaynağı söz konusu olduğunu belirten Şentürk, “Bunun yüzde 50’si maliyetlere gidecek, bu maliyetlerin yüzde 70-80’lik kısmı Türkiye’de tedarik sarf malzemelerine harcanacak. Türkiye’de madenler devletin uhdesinde olduğundan diğer sektörlerde 4 ana kalem vergi ödenirken, madenciler devlet hakkı, orman arazi bedeli gibi 8 kalemde ödeme yapıyorlar. Dolayısıyla da 4 milyarlık altının kabaca yüzde 20-25’i devlete gitmiş olacak. Geri kalan kısmı da şirketimizin karıdır. Ayrıca üretilen altının alım önceliği Merkez Bankası’nın, MB almadığı takdirde Türkiye Altın Borsası’nda iç pazara satılacak. Yani üretilen altının bir gramı bile yurt dışına çıkmayacak” diye konuştu.
“9 yıla gideriz”
Çalışma süreleri konusunda bilgi veren Şentürk, “İnşaat süremiz 18 ay, inşaatımızı bitirip üretime geçtiğimiz andan itibaren 5 yıl içinde mevcut rezervimizin üretimini tamamlayıp, kapama prosesine geçeceğiz. Yani 7 ile 9 yılda inşaatı, işletmesi bitecek. Elimizi kolumuzu sallayarak çekip gitmeyeceğiz. Sahayı ormandan emanet aldık, eskisinden daha iyi rehabilite ve restore ederek vermemiz gerekiyor” dedi.
“60 yıllık hakkımız var”
“Bize 2009’da devlet tarafından 60 yıllık hak verildi, gidip arayın, bulun, işletme hakkı sizin, denildi” diyen Şentürk şöyle devam etti:
“Hak 60 yıllık veriliyor ama devlet bunu 10’ar yıllık periyodlarla denetliyor, yükümlülükleri yerine getirmiş miyiz diye. İşte bizim 10 yıllık işletme ruhsatımızın süresi de 2019 Ekim ayında doldu, 6 ay öncesinden uzatma için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) başvurduk. Onlar da teknik olarak bizi inceledi, şirket bütün yükümlülüklerini yerine getirmiştir, ruhsat uzatımı uygundur, diye rapor hazırlayıp bakanlığa onaya gönderdi. Bakanlık henüz onaylamadı, yaklaşık 1.5 yıldır onay gelmedi. Sadece bir onay kaldı”
Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri de Kirazlı’daki maden sahasına ilişkin ormanın verdiği iznin, MAPEG tarafından temdit ruhsatı verilmediği için iptal edildiğini açıklamışlardı.
Tepkiler üzerine ara verildi
Sürdürülebilir, çevreye duyarlı madencilik yapacaklarını ilan ettiklerini ifade eden Şentürk, “2019’da tüm izinlerimizi tamamladık, inşaata başlayacaktık. Çevredeki 8 köye kendimizi iyi anlattık, sağlıklı iletişim kurduk. Ama Çanakkale Bayramiç kaynaklı bir tepki geldi, sosyal duyarlılığı olan bir şirket olarak buna kayıtsız kalmadık. Bakanlıkla da konuşup bir süre projeyi durdurduk, bu sürede ruhsatımızın süresi doldu. Ama STK’lara, ticaret odasına, esnaf odalarına kendimizi anlattık. Çalışanların yüzde 80’ini bölgeden istihdam edeceğiz ki inşaat için 245 kişiyi işe almıştık, başlasaydık bu sayı bine çıkacaktı. Maden işletme aşamasında ise 700 kişi istihdam edecektik. Süreç durunca çok üzülerek o çalışanlarımızla yollarımızı ayırdık ki hala, 400 gündür işsizler” dedi.
“Ruhsatın yenilenmemesi bakanlığın vazgeçtiği anlamına gelmez”
Şentürk, ‘Ruhsat süresinde yenilenmediğini göre orman, ÇED, iş yeri izinleri sil baştan yenilenecek mi?’ sorusuna şu yanıtı verdi:
“Orman mevzuatı ile maden mevzuatı arasında uyumsuzluk var. Bir maden projesini gerçekleştirmek için MAPEG izni yetmiyor, 17-18 yerden izin gerekiyor ki; orman süresinde ruhsat uzatımı olmadığı için iznimizi iptal etti. Ama bu bakanlığın tahsisten vazgeçtiği anlamına gelmez”
Hürriyet