Cuma günü İstanbul’da etkili olan şiddetli rüzgâr nedeniyle İstanbul Havalimanı’na inecek bazı uçak seferlerinin farklı havalimanlarına yönlendirilmesinin ardından Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nden (DHMİ) yazılı açıklama geldi.
Açıklamada İstanbul Havalimanı’na gerçekleşecek 468 seferinin yedisinin, Sabiha Gökçen Havalimanı’na inecek 94 uçuştan da ikisinin başka havalimanlarına yönlendirildiği ifade edildi.
“İstanbul hava sahasında beklenen, içerisindeki yatay ve dikine şiddetli hava akımları, türbülans, düşük görüş şartları, buzlanma gibi hava aracının uçuşunu imkansız hale getiren ve pilotlar tarafından katil bulut olarak adlandırılan cb (kümülonimbus) bulutları, özellikle 1500 feet altında iniş /kalkış hattında hava araçlarının kaza kırımına yol açmaktadır. Bu nedenle söz konusu cb bulutlarının oluştuğu tüm hava sahalarında hava trafiğinin bekletilmesi, kalkışların durdurulması ya da gerektiği durumlarda trafiklerin başka meydanlara yönlendirilmesi zorunluluk arz etmektedir. Söz konusu hava olayının yaşanacağı saatlerde sadece İstanbul Havalimanı'nda değil tüm İstanbul hava sahasında uçuş can ve mal emniyetinin sağlanmasını teminen önlemler alınmıştır. Bu doğrultuda İstanbul Havalimanı'nda 468 seferden sadece 8’si, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda ise 94 seferden sadece 2’si divert edilerek başka havalimanlarına yönlendirilmiştir.”
Kümülonimbus bulutları nedir?
Güneşli günlerde yere yakın büyük pamuk yığınları gibi görünen kümülüs bulutları ile yağmur bulutları da denilen nimbüs bulutlarından oluşan kümülonimbus, uçaklar için en riskli bulutlar olarak biliniyor.
Gökyüzüne bakıldığında yatay görünen bulutlardan farklı olarak kümülonimbus, yukarıdan aşağı inen dikey bir bulut kütlesi hâlinde havada asılı kalıyor. Üst tarafları beyaz pamuğa benzerken, alt tarafı gri bir katmandan oluşan bu bulutların en önemli özelliği kuvvetli dikine akımları barındırması.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Independent Türkçe’ye konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, söz konusu bulutların her yerde ortaya çıkabileceğini söyleyerek, uçak yönlendirmelerinin buna göre olması, hatta kümülonimbus bulutları oluşmadan önce haber veren sistemlerin kurulması gerektiğini ifade etti.
17 Mayıs’ta Marmara Bölgesi’nin çoğu yerinde bu bulutlardan görüldüğünü söyleyen Orhan Şen, bulut yapısını şöyle anlattı:
“Bu tür bulutların içerisinde yıldırım var ve düşey hareketli. Düşey hareket, bu bulutların içerisinde çok kuvvetlidir. O nedenle pilotlar, bu bulutların içerisine girmezler. Büyük uçakları çok fazla sallarken, küçük uçakların kanadını bile kırabilir. O nedenle uçaklar ya üstünden geçmeye çalışırlar ya da etrafından dolanırlar. Bulutların yüksekliği ise 15 kilometreye kadar çıkabilir.”
Independent Türkçe