Mart 2011'de başlayan Suriye iç savaşı 10. yılını geride bırakmaya hazırlanırken, başkent Şam'dan, Suriye hükümetinin kontrol edemediği bölgelerde ve faklı ülkelerde yaşayan milyonlarca Suriyeliyi tedirgin eden bir haber yayıldı.

İddiaya göre hükümet, Suriye vatandaşlarına verdiği kimlik kartlarına 10 yıllık bir süre getirmeyi hedefliyor.

Daha önce süresiz verilen bu kartları yenilemek isteyen Suriyelilerin hükümete bir miktar ücret ödemek ve mülakata girmek gibi zorunluluklarla yüz yüze kalacakları da belirtiliyor.

Milyonlarca Suriyeli mültecinin yeni korkusu

Eğer çalışma kanunlaşırsa, yurtdışına kaçmak zorunda kalan 6 milyon mülteciyle birlikte sınır bölgelerinde yaşayan mülteciler ile Fırat Kalkanı ve Zeytindalı ve Barış Pınarı harekatlarının yapıldığı bölgelerde yaşayan milyonlarca Suriyelinin yeni kimlik alamamasından endişe ediliyor.

Göç İdaresi'nin verilerine göre sadece Türkiye'de hem geçici barınma merkezlerinde hem de şehirlerde yaşayan Suriyeli sığınmacı sayısı 3 milyon 600 binden fazla. Toplamda 7 milyona yakın Suriyeli savaş boyunca yerinden edildi.

Evlerini kaybeden mülteciler şimdi kimliklerini de kaybetmekten korkuyor.

Yeni mali kaynak kapısı

Bunun, mali yönden köşeye sıkışan Şam yönetiminin yeni bir mali kaynak yaratma girişimi olduğunu düşünenler de var. 

Halkın temel yaşam maddelerine dahi ulaşmada güçlük çektiği Suriye’de hükümet para bulmak için çeşitli yollar deniyor.

Savaşı finanse etmekten vazgeçen büyük şirketlere yaptırımlar uygulamaya başlayan Şam yönetiminin çok ciddi ve hızlı şekilde sıcak paraya ihtiyacı var. Kimliklere konulan sürenin sebebinin bu olduğu ifade ediliyor.

"Rejim, para bulabileceği her yolu deniyor"

Suriye Dernekler Federasyonu Başkanı Mahdi Davut'a göre, bu haberlerden dolayı Suriyeliler "kimliklerimizi kaybedeceğiz" diyerek tedirgin olmaya başladı.

Daha önce de askerliklerini yapmayan Suriyelilerin akrabalarının tüm malvarlıklarına el konulacağı haberlerinin yayıldığını aktaran Davut, "Rejim para bulabileceği her yolu deniyor. Ek kaynak arayışında. Kimlik meselesini de bunun bir yolu olarak görüyor" dedi.