Binlerce çalışanı bulunan Yemek Sepeti'nde, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş ile Hak-İş’e bağlı Öz Büro-İş Sendikaları arasında "örgütlenme" tartışması çıktı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yemek Sepeti'nde çalışan 6 binden fazla işçi, 20 Ocak'a kadar ''Taşımacılık'' iş kolunda tabi olarak görev yapıyordu.
Nakliyat-İş, 6 bin işçinin 2 binini sendikaya üye yapmıştı. Ama Yemek Sepeti yönetimi, çalışanların tabi olduğu iş kolunu değiştirerek ''Büro'' iş koluna çevirdi.
Böylece Nakliyat-İş'e üye olan çalışanların üyelikleri düştü.
İş kolu değişince Hak-İş çalışmalara başladı
Çalışanların iş kolu değişince bu kez Hak-İş'e bağlı Öz Büro-İş sendikası, Yemek Sepeti'nde örgütlenme çalışmalarına başladı. Birçok çalışan Öz Büro-İş'e üye oldu.
Nakliyat-İş, iş kolu değişikliği üzerine suç duyurusunda bulundu. Şu anda Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri durumu inceliyor. İncelemenin ardından bir karara varılması bekleniyor.
"Patron icazeti" iddiası
DİSK yetkilileri, Hak-İş'e bağlı sendikanın ''patron davetiyle'' çalışmalara başladığını iddia ediyor.
O iddiaların birinin sahibi, Yemek Sepeti'ndeki örgütlenme sürecini yakından takip eden Nakliyat-İş örgütlenme uzmanı Mehveli Yücedağ.
Öz Büro İş'in "patron icazetiyle" Yemek Sepeti'ne gittiğini iddia eden Yücedağ, firmanın patronajıyla sendika yetkilileri arasında ilişki olduğunu ileri sürdü.
"Keşke tüm çalışanlar sendikalı olabilse"
Sosyal medyada da dillendirilen bu iddiayı Öz Büro-İş sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba'ya da sorduk.
Gülbaba, "Sendikamızın patron davetiyle gitmesi asla söz konusu değildir" diyerek iddiaları kesin bir dille yalanladı.
''Çalışanların iş kolları değiştirilmiş" ifadesini kullanan Gülbaba, "Neden değiştirildiğini biz bilemeyiz. Bizim görev alanımızdaki iş koluna geçtikleri için biz de örgütlenmeye başladık. Bu tür suçlamalara yönelik bir savunma geliştirmeyeceğiz'' dedi.
''Patron davetiyle geldiler'' iddialarının üzücü olduğunu söyleyen Gülbaba, "Bunlar çok ucuz söylemler. Biz tamamen orada çalışan arkadaşlarımızın davetiyle gittik. Sendika ayrımı yapmadan söylüyorum, keşke Türkiye’deki her emekçi sendikalı olabilse. Bu tür söylemler sendikal mücadeleye de emek dayanışmasına da zarar veriyor" diye konuştu.
© The Independentturkish