27 Kasım'da Yargıtay'a atanan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Fidan'ın Yargıtay üyeliğinin sadece 58 gün sürmesine rağmen en yüksek oyu alarak AYM'ye seçilmesi tartışmalara neden oldu. Muhalefetin tepki gösterdiği seçimi eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ve hukukçu Bahri Belen, Tükenmez Haber'den Denizcan Akar'a değerlendirdi.
"Düşünce özgürlüğüne karşı davalarla ilgili emekleri için ödüllendirmiş"
Tutgut Kazan, Fidan'ın seçilmesini "Anayasa Mahkemesine veda harekâtı" diyerek tanımlarken Belen ise Fidan için "Siyasi davalar, düşünce özgürlüğüne karşı davalarla ilgili emekleri için ödüllendirmiş" yorumunda bulundu.
“Hile yapıldı”
Fidan'ın seçilmesine ilişkin "Anayasa'ya karşı hile yoluyla yapılmış bir tercihtir" diyen Kazan, "Çünkü Anayasa ya da Yargıtay'dan seçilecek olanların seçilme nedenleri Yargıtay'daki edindiği birikimlerden AYM'de yararlanmaktır. Çünkü AYM bir mahkemedir. Sonuçta Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapabilen bir mahkemedir. Orada Yargıtay deneyimi olanların bulunması düşünülmüş ve öyle bir kontenjan ayrılmıştır. Bu doğru bir Anayasa düzenlemesidir. Ama bu olayda Anayasa'ya karşı çok açık bir şekilde hile yapılmıştır" dedi.
“Daha önce de hile yapılmıştı”
Daha önce de Anayasa'ya karşı hileli atama yapıldığını vurgulayan Kazan, Alparslan Altan’ın da Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı, Binali Yıldırım'ın Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde Anayasa Mahkemesi raportörü Alparslan Altan’ın Denizclilk Müsteşar Yardımcılığı'na atayarak seçilmesini sağladıklarını hatırlattı.
Prof. Dr. Kemal Gözler’in bugüne kadar AYM üyeliğine seçilenlerin sicilini kontrol ettiğinde Yargıtay'dan AYM'ye gelenler,n bugüne kadar ortalama 9.5 yıl Yargıtay'da görev yatığını Fidan’ın ise Yargıtay üyeliğine getirildikten sadece 20 gün sonra Yargıtay üyelerinden en yüksek oyu aldığını belirterek, “AYM'mizin nasıl bir oluşuma sürüklendiği, buraya kadar nasıl atamalar yapıldığı düşünülürse Dolayısıyla yine Kemal Gözler'in diliyle söyleyeyim; Anayasa Mahkemesine veda harekâtıdır"dedi.
“Yüksek Mahekeme’nin ayıbı”
Hukukçu Bahri Belen ise Fidan'ın AYM'ye seçilmesindeki usulün, yargı uygulamasına ve bugünkü göreneklere hiç uygun olmadığını söyledi.
"Çünkü alelacele önce Yargıtay üyeliğine atandı. Arkasından da hiç Yargıtay üyeliği yapmadan Cumhurbaşkanı'nın doğrudan seçim yetkisi olması nedeniyle AYM üyeliği seçimi yapıldı. Böyle olacağı ilk günden belliydi." diyen Belen, "Bu yürütmenin yargıya tepeden müdahale yöntemlerinden bir tanesidir. Anayasal olarak buna imkan yok mu? Var. Var ama yargı teamüllerine uygun değil. Öte yandan Yargıtay'ın da AYM'ye seçilecek kişiler arasında İrfan Fidan'ı öncelikle belirlemesi mevcut yüksek mahkemenin bir ayıbıdır diye düşünüyorum" görüşünü savundu.
Tükenmez Haber